Bir Yazar Olarak, Onunda Bir Hayali Var!
Nisa Yılmaz/ Düzenlenen kitap fuarı için ilk kez Elazığ'a gelen yazar Nazmiye Bağcı Çaylıoğlu, toplumsal olayları içeren ve otobiyografilerinden oluşan kitaplarını, yazarlık serüvenini ve hayallerini gazetemize anlattı.
Kırık Aşk, Ora' ya Gitmeden Önce, Günaydın Çocuklar, Küpe Çiçeği, Sen Küçükken Kaç Yaşındaydın? , Anne İşe Gitmesen Olmaz Mı? Kitaplarının yazarı, aynı zamanda emekli öğretmen olan Çaylıoğlu, yazarlığa 62 yaşında başlamış ve 6 yıldır yazmaya devam ediyor. Fuar şirketinin daveti üzerine Elazığ'a gelen Çaylıoğlu, Elazığ'a ilk kez geldiğini, Elazığ insanının oldukça sıcak, okumaya ve kitaplara aç olduğunu söyledi. Çaylıoğlu, kitaplara ilginin büyük olduğunu ve insanların kitap almak için fuarı ziyaret ettiğini ifade etti.
Yazarlığa ne zaman başladığını ve yazarlık serüveninin nasıl devam ettiğini, Çaylıoğlu şöyle anlatıyor:
'İlk Kez 62 Yaşında Yazmaya Başladım'
6 yıllık yazarlık sürecinde ilk kez 62 yaşında yazmaya başladım. Ve hala yazmaya devam ediyorum. Şimdi 68 yaşındayım. 10 tane büyükler için 4 tanede küçükler için kitap yazdım. Öncelikle çocukluğumu yazdım. Köyde başlayan ve yatılı okul hayatımla devam eden, daha sonra mesleki anılarımı yazdığım kitaplarım var. Hani derler ya; 'bir kitap okumak, kırk yıllık yaşam tecrübesine bedel' diye. O yüzden insanlar, öğretmenler daha az yanlış yapsınlar. Benim yanlışlarımdan ve yaptığım şeylerden örnek alsınlar istedim. Ve bu şekilde öğretmenlik anılarımı yazdım. Ve 40 yıllık mesleki hayatıma paralel olarak, hükümet ve Türkiye'nin siyasi durumunu kaleme aldım. Bu kitap için 'Türkiye'nin Panoraması' diyebilirim. Gençken yaşadığımız sana yağı ve gaz kuyruklarına kadar Türkiye'nin ve benim yaşadığım gerçeklere kitaplarımda yer verdim.
Çalışan Annelere ve Öğretmenlere…
Çalışan bir anne olarak, bir öğretmen olarak hatalar yaptığımı gördüm. Benden sonraki öğretmenlerde aynı hatayı yapmasınlar istedim. Çalışan anne, annesi çalışan çocuklar ve bu çocukların yaşadıklarını dile getirdim. Anneler hangi cümleleri kullanmasa daha sağlıklı çocuklar büyür diye bilgiler verdim. Anneler elbette çalışacaklar ama bazı cümleleri kullanmayacaklar. Sıradan sarf ettiğimiz kelimeler, cümleler bile çocuklarda yaralar açabiliyor, bunu gördüm. Anneler daha dikkatli olsun isterim.
Toplumsal Gerçeklere Dair…
Güncel olarak Türkiye' de ve Dünya'da yaşanan ensest ilişkiler. Üstü kapatılan bu konuya değinmek istedim. Bir öğretmen olarak bu konuya ben değinmeyeceksem eğer kim değinecek? İyi ki yazmışım bu kitabı diyorum. En azından bazı çocukların bu durumdan kurtulacağını ve gençlerimizin konuy karşı bilinçleneceğini umuyorum.
Doğuya giderek, oranın insanlarını ve yaşantılarını yazdım. Bazen doğduğu yer, insanın kaderi olabiliyor. Yedi ay boyunca karlara bakarak yaşadıklarını görmek, o hayat şartları… Ve neden dağa çıkıyor bu insanlar? Neden canlı bomba olmak istiyor? Bunu nasıl göze alıyor? Tüm bunları kitaplarıma konu aldım.
Engelli bireylerle çalıştım. Emekli olduktan sonra kurs aldım. Otistik, down sendromlu üstün zeklı çocuklara on seneye yakın yardımcı oldum. Ve bu bireylerin aileleri, yaşantıları… Örneğin bir caddede engelli bir birey ve ailesini görüyoruz, üzmemek ve yanlış anlaşılmamak için yüzümüzü başka tarafa çeviriyoruz. Oysa gördüğümüzde merhabalaşıp, halini ve hatırını sormamız, anneyi motive etmemiz çok çok önemli. Bunları da kitabımda işledim.
Genç kız ve erkeklere tavsiye vermek adına, eşimle üniversitede tanışıp evlenme sürecimizi anlattığım 'Kırık Aşk' adlı bir kitap yazdım. Bu kitapta evliliklerde yüzde elli- elli mantık ve aşk yan yana yürüsün düşüncesinden yola çıkarak yazdım.
Kitaplarla, Çocuklara Doğa Sevgisi Aşılamak
Ve istedim ki, insanlarımızın yüzyıllardır süregelen örf ve adetleri rafa kalkmasın. Bu nedenle doğayı sevmeleri adına çocuk kitapları yazmaya başladım. Doğa, hayvan ve insan sevgisini kavramak açısında ilkokul çocuklarına ulaşabilmek için çocuk kitapları yazmaya başladım. Benim tavsiyem; herkes çok okusun! Kitapları evlerde, kütüphanelerde ve raflarda hapsetmesinler.
Onunda Bir Hayali Var!
Son olarak Bir hayalinin olduğunu dile getiren Çaylıoğlu, Cenap Şahabettin'in bir sözü ile konuşmasını tamamlıyor: 'En geveze kuş ümittir. Kalbimizde hiç susmaz. Benim hayalimde, ilk kitabım olan Sen Küçükken Kaç Yaşındaydın? Kitabımın, Çağan Irmak tarafından bir çocuk filmine uyarlanması. Filmin Altın Portakal'dan ödül alması ve kırmızı halı üzerinde yürümek…'
Yazarlığa ne zaman başladığını ve yazarlık serüveninin nasıl devam ettiğini, Çaylıoğlu şöyle anlatıyor:
'İlk Kez 62 Yaşında Yazmaya Başladım'
6 yıllık yazarlık sürecinde ilk kez 62 yaşında yazmaya başladım. Ve hala yazmaya devam ediyorum. Şimdi 68 yaşındayım. 10 tane büyükler için 4 tanede küçükler için kitap yazdım. Öncelikle çocukluğumu yazdım. Köyde başlayan ve yatılı okul hayatımla devam eden, daha sonra mesleki anılarımı yazdığım kitaplarım var. Hani derler ya; 'bir kitap okumak, kırk yıllık yaşam tecrübesine bedel' diye. O yüzden insanlar, öğretmenler daha az yanlış yapsınlar. Benim yanlışlarımdan ve yaptığım şeylerden örnek alsınlar istedim. Ve bu şekilde öğretmenlik anılarımı yazdım. Ve 40 yıllık mesleki hayatıma paralel olarak, hükümet ve Türkiye'nin siyasi durumunu kaleme aldım. Bu kitap için 'Türkiye'nin Panoraması' diyebilirim. Gençken yaşadığımız sana yağı ve gaz kuyruklarına kadar Türkiye'nin ve benim yaşadığım gerçeklere kitaplarımda yer verdim.
Çalışan Annelere ve Öğretmenlere…
Çalışan bir anne olarak, bir öğretmen olarak hatalar yaptığımı gördüm. Benden sonraki öğretmenlerde aynı hatayı yapmasınlar istedim. Çalışan anne, annesi çalışan çocuklar ve bu çocukların yaşadıklarını dile getirdim. Anneler hangi cümleleri kullanmasa daha sağlıklı çocuklar büyür diye bilgiler verdim. Anneler elbette çalışacaklar ama bazı cümleleri kullanmayacaklar. Sıradan sarf ettiğimiz kelimeler, cümleler bile çocuklarda yaralar açabiliyor, bunu gördüm. Anneler daha dikkatli olsun isterim.
Toplumsal Gerçeklere Dair…
Güncel olarak Türkiye' de ve Dünya'da yaşanan ensest ilişkiler. Üstü kapatılan bu konuya değinmek istedim. Bir öğretmen olarak bu konuya ben değinmeyeceksem eğer kim değinecek? İyi ki yazmışım bu kitabı diyorum. En azından bazı çocukların bu durumdan kurtulacağını ve gençlerimizin konuy karşı bilinçleneceğini umuyorum.
Doğuya giderek, oranın insanlarını ve yaşantılarını yazdım. Bazen doğduğu yer, insanın kaderi olabiliyor. Yedi ay boyunca karlara bakarak yaşadıklarını görmek, o hayat şartları… Ve neden dağa çıkıyor bu insanlar? Neden canlı bomba olmak istiyor? Bunu nasıl göze alıyor? Tüm bunları kitaplarıma konu aldım.
Engelli bireylerle çalıştım. Emekli olduktan sonra kurs aldım. Otistik, down sendromlu üstün zeklı çocuklara on seneye yakın yardımcı oldum. Ve bu bireylerin aileleri, yaşantıları… Örneğin bir caddede engelli bir birey ve ailesini görüyoruz, üzmemek ve yanlış anlaşılmamak için yüzümüzü başka tarafa çeviriyoruz. Oysa gördüğümüzde merhabalaşıp, halini ve hatırını sormamız, anneyi motive etmemiz çok çok önemli. Bunları da kitabımda işledim.
Genç kız ve erkeklere tavsiye vermek adına, eşimle üniversitede tanışıp evlenme sürecimizi anlattığım 'Kırık Aşk' adlı bir kitap yazdım. Bu kitapta evliliklerde yüzde elli- elli mantık ve aşk yan yana yürüsün düşüncesinden yola çıkarak yazdım.
Kitaplarla, Çocuklara Doğa Sevgisi Aşılamak
Ve istedim ki, insanlarımızın yüzyıllardır süregelen örf ve adetleri rafa kalkmasın. Bu nedenle doğayı sevmeleri adına çocuk kitapları yazmaya başladım. Doğa, hayvan ve insan sevgisini kavramak açısında ilkokul çocuklarına ulaşabilmek için çocuk kitapları yazmaya başladım. Benim tavsiyem; herkes çok okusun! Kitapları evlerde, kütüphanelerde ve raflarda hapsetmesinler.
Onunda Bir Hayali Var!
Son olarak Bir hayalinin olduğunu dile getiren Çaylıoğlu, Cenap Şahabettin'in bir sözü ile konuşmasını tamamlıyor: 'En geveze kuş ümittir. Kalbimizde hiç susmaz. Benim hayalimde, ilk kitabım olan Sen Küçükken Kaç Yaşındaydın? Kitabımın, Çağan Irmak tarafından bir çocuk filmine uyarlanması. Filmin Altın Portakal'dan ödül alması ve kırmızı halı üzerinde yürümek…'