Bile'den İncinir Karınca
Söz söylemek, söylenen sözün nerelere gittiğini düşünerek kırk düşünüp bir söylemek gibi bir hasletimizin olması lazım.
Söz söylemek, söylenen sözün nerelere gittiğini düşünerek kırk düşünüp bir söylemek gibi bir hasletimizin olması lazım.
Günlük hayatta bizlerin dikkat etmesi gereken bu konuya siyasetçilerin daha çok dikkat etmesi ve özen göstermesi gerekir.
Yapılan bir benzetme, bir konuyu tasvir ve tahlil ederken eskilerin deyimiyle “efradını cami, ağyarını mani” ayarında ve ölçüsünde söylemek lazım. Başka bir deyişle; ne eksik ne de fazla, artığı eksiği olmayan biçiminde dile getirmek lazım.
Zaman zaman siyasilerin ağzından çıkan öyle sözler oluyor ki kaş yapayım derken göz çıkabiliyor. Akşener'in İmamoğlu'nu Fatih'e benzetmesi, 75 yaşındaki ablasının da yine İmamoğlu'nun yüzümde “rabbi yessir” görmesi gibi beyanlar, Kılıçdaroğlu'nun dün söylediğini bugün yalanlar ve inkâr eden üslubuna epey alıştık artık.
Ancak bazı yanlış anlamalara kapı aralayacak sözlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ağzından da çıkar hale gelmesi, birilerini rencide etmekle birlikte karşı tarafa verilmiş siyasi koz olarak da yorumlanıyor.
2002 öncesi ile sonrası yapılan mukayeselerde söylenen sözler, buzdolabı ve çamaşır makinası hesabı yapmalar ve son olarak “kapıcının bile arabası var” söylemleri…
Bu tür cümleler toplumda hoş karşılanmadığı ve ters teptiği gibi muhatabı olan kesimi de rencide ediyor.
Geldiğimiz noktada, insanlara çamaşır makinası, buzdolabı ve ikinci el otomobil çok görülmemeli. Bunların sayılarının ve kalitelerinin artırılmasıyla gurur duyulmalı.
Herhangi bir meslek gurubunu öne çıkararak “kapıcıların bile arabası var” demek kapıcıları ve onların kendi işi ile birlikte ek işler yaparak ve 24 saat çalışarak alın teri ve helalinden elde ettikleri vasat bir arabayı gündeme getirmek, hem siyaseten hem de nezaketen iyi olmamıştır.
Ne demiş asırlar önce Fuzuli;
“Karıncayı bile incitmem deme!
Bile'den incinir karınca”
Eğer danışmanların bu gerçekleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iletmek gibi bir sorun, çekince ve korkuları varsa, bu yazıyı bir şekilde okumasını ve görmesini sağlasınlar.
“Hakimiyet diye bir gazetenin halt yemesi” deyip çıkın siz işin içinden.
Bu eylem, bu ülkeye, Ak Parti'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a büyük bir iyilik olur.
Bizler, bu yazıdan kaynaklı tüm olumsuzlukları göğüslemeye hazırız. Kötü biz olalım, hain biz ilan edilelim lakin gerçekler de ortaya çıksın.