BEYLİKLERİN ÇÖKÜŞÜ
Tükenişlerin, haykırışların, ayağa yeniden kalkmaların, ben daha ölmedim diyenlerin yaşandığı bir haftayı geride bıraktık diyebilirim
Tükenişlerin, haykırışların, ayağa yeniden kalkmaların, ben daha ölmedim diyenlerin yaşandığı bir haftayı geride bıraktık diyebilirim. Kimilerine göre, lige verilen bir haftalık ara ilaç olur, kimilerine göre, yeni hesapların, yeni ilaçların, yeni vitaminlerin aşılanacağı bir sürecin başlangıcı olur. Bizim açımızdan ise İnşdigerah güzelliklere açılan bir başlangıç olur diyorum. Oynanan maçlara baktığımızda, Boluspor'un bu sezon kaliteli bir takım yapıp, hedefini süper lig olarak belirlemesine rağmen istikrarı bir türlü yakalayamadığı görülürken, aldığı sonuçlarla ayağına gelen liderlik şansını da elinin tersiyle defalarca nasıl teptiğini izledik. Para harcamakla, yeniden takım yapmakla, isimlere aldanmakla bu işlerin olmadığına bir kez daha şahit olduk. Ayrıca Elazığsporumuz'un Boluspor karşısında almış olduğu galibiyet kesinlikle sürpriz sonuç olarak görülmemeli, Elazığspor'un gerek oyun gerekse kadro yapısı ile, bu ligin en iyi ekiplerinden birisi olduğu diğer takımlar tarafından da dillendirilen bir gerçek olmuştur her daim. Son haftalarda yaşadığı süreç ise hiç bir zaman oynadığı futbolun yansıması olmamıştır. Diğer taraftan ligin ikinci yarısının çok çekişmeli geçeceğini, kıran kırana mücadelelerin olacağını, can derdinin ön plana çıkacağını daha önceki yazılarımızda defalarca yazıp durmuştuk. Haftanın sonuçlarına baktığımızda, ligin alt sıralarında bulunan takımların, üst sıralar hedefi olan takımlara karşı elde etmiş oldukları galibiyetler bu sözlerimizin perçinlenmesine en güzel örnek olmuştur diyebilirim. Transfer tahtasını açamamış ve ligin son durağına demir atmış Mersin İdman Yurdu takımının ligin ikinci yarısında göstermiş olduğu direnç ve bu hafta Sivasspor gibi bir takımı mağlup etmesi gözlerden kaçabilir mi hiç. Yine alt sıralarda bulunan Samsun takımının ligin en iyi takımı dediğimiz Yeni Malatya spor karşısında elde etmiş olduğu 3-1 lik sonuç yaşama tutunmak için verilen mücadelenin bir tepkisi değilmi dir? Bu sonuçlara baktığımızda, Elazığ sporumuz un almış olduğu üç puanın ne kadar değerli olduğunu yabana atabilir miyiz hiç? Kısaca, kazanlar kaynamaya canlar yanmaya başladı artık. Kimse kimsenin umurunda değil. Üst sıralar kaybetmiş, alt sıralar kazanmış sonuçları bundan sonra daha çok yaşanacak. Kimsenin yeri, kalitesi, parası, yapısı önemli değil. Her takım kendi hesabıyla boğuşuyor, eksilerini artıya çevirmenin çaresini arıyor. Basit maçmış, hafif maçmış, önemsiz maçmış figanları bitti bundan sonra. Sözümüzün özü, bir haftalık aradan sonra oynanacak maçlara baktığımızda, Yeni Malatyaspor'un deplasman Fatih'i dediğimiz Denizlispor'la kendi sahasında oynayacağı maçı hafife alma ihtimali var mı artık? Olmadığına göre, bundan sonraki haftalar da yaşam mücadelesinin nelere sahne olacağını hep beraber göreceğiz diyebilirim. Bu yol da, başarılarla dolu tüm güzellikler Elazığ'sporumuz'dan yana olsun diyorum.