Bayramlık Ağızlar

Dolu dolu bir bayram yaşadık. Hem yoğun ziyaretçi trafiği hem de özellikle bayramın son günü Abdulllahpaşa ve Hilalkent taraflarına yağan dolu yağışıyla bir bayramı daha geride bıraktık.

Vatandaşların bayramlaşma coşkusuna siyasilerimiz de ortak oldular ve hem kendi partilileriyle hem de değişik ilçe ve yörelerimizde halkımızla bayramlaştılar.

Tabi partilerin bayramlaşma ritüelinin olmazsa olması siyasilerimizin konuşmalarıdır.

Bayramın coşkusu, huzuru ve mutluluğuna hizmet çeşnisi katmadan olmaz. Birkaç kelam edip hizmetleri yâd etmeden geçmek de olmaz. Her ne kadar bayram da olsa siyasilerimizin bu konularda birkaç söz söylemesi de doğal ve anlayışla karşılanabilir.

Ancak bu konuşmalarda “daha ne istiyorsunuz, dört binayı yapıp işin içinde çıkabilirdik ama böyle yapmadık, şehri tümüyle inşa ettik” gibi başa kalkma kokan cümleler, gönülleri yaralar, kalpleri incitir.

Zira tüm Elazığ biliyor ki bu hizmetlerin ve tek mimarı Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır. Bakanlarına verdiği ilk talimat ve depremin hemen ikinci günü ilimize gelip yapılması gerekenleri ilgili kurumlara tek tek tarif eden ve tarih veren Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır. Ve Erdoğan'ın “dört bina” gibi bir düşünce, aklının ucundan dahi geçmemiş, şehri tüm mahalleleriyle görmüş ve ona göre talimatlarını vermiştir.

Yine bu hizmetler, Türkiye'nin güçlü bir devlet olmasının sonucu ve halka en önemli hizmetidir ki yerel siyasi aktörlerin bunda zerre katkısı ve dahli olmamıştır.

Ve yine yapılan tüm bu hizmetler bir lütufmuş gibi başa kalkılacak hizmetler olmayıp, bedeli bir şekilde vatandaş tarafından devlete ödenecek hizmetlerdir.

Hiçbir aşamasında olunmayan ve hatta halkın itirazına konu olan hiçbir yanlışın düzeltilmesinde dahli bulunmayan siyasilerin, bayram gibi günde bayramlık ağzını açarcasına, böylesi bir anlayışı ve mantaliteyi dile getirmesi çok yanlış ve abes olmuştur. Bu cümleleri duyan her bir Elazığlının gönlü incinmiş, kalbi yaralanmıştır.

Bakmadan Geçme