Batık Kent, Ne Oldu?
Gerek konumu itibarıyla gerekse kültürel ve turizm yapısı itibarıyla Doğu Anadolu Bölgesinde önemli bir konumda olan Elazığ'ın var olan potansiyellerinin değerlendirilemediğini sürekli dile getiriyoruz.
Bunlardan bir tanesi de Sivrice ilçesinde Hazar Gölü suları altında kalan Batık Kent. Sivrice' de bulunan Hazar Gölü'nde, 1991 yılında tescillenerek 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olarak koruma altına alınan bir su altı şehri; bir kültür hazinesi yatıyor. Dünyaya tanıtılması için önemli bir fırsat olduğu düşünülen, tarihi ve kültürel zenginliği veya bir başka ifade ile elimizdeki bu serveti yıllardır niye değerlendiremediğimizi hep söyledik.
4 BİN YILLIK ARKEOLOJİK İZLERE RASTLANDI
Elazığ'ın Sivrice ilçesindeki 'Batık Şehir', Hazar Gölü'nün 1830'lu yıllardan itibaren yükselmesi sonucu sular altında kaldı, ancak gölün güneybatısındaki 'Kilise Adası' adıyla bilinen noktadan şehrin kalıntılarını görebilmek mümkün. Bölge halkı tarafından çeşitli efsanelere konu olan Batık Şehir, su altı arkeolojik kazı çalışmalarının sınırlı olması sebebiyle ilk yerleşim tarihi belirlenemediğinden gizemini korumaya devam ediyor.
Şimdiye kadar yapılan kazı çalışmalarında kentte 11. yüzyıla ait kalıntıların yoğunlukta olduğu görüldü ve bilim adamları şehri çevreleyen alanda 4 bin yıllık arkeolojik izlere rastlandı.
CAZİBE MERKEZİ OLMASI BEKLENİYORDU
Hazar Gölü'nde 1890'lı yıllarda oluşan depremle beraber sular altında kaldığı tahmin edilen ve geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan batık şehir birçok dönemin izlerini barındırıyor. Önemli tarihi bir zenginliği de içerisinde barındıran Batık Şehir'in UNESCO tarafından tescillenmesiyle bölgenin dalış turizmi açısından cazibe merkezi haline gelmesi bekleniyordu.
SELÇUKLU, BİZANS VE OSMANLI DÖNEMİNDEN KALMA İZLERİ BARINDIRIYOR
Su altı turizmi bakımından önemli bir yere sahip olan Batık Şehir, kilise kalıntıları, kale surları, çanak, çömlek ve sırlı tabak parçaları, yonca ağızlı sofra amforaları gibi Selçuklu, Bizans ve Osmanlı döneminden kalma izleri de barındırıyor.
BU TARİHİ VE DOĞAL ZENGİNLİK KEŞFEDİLMEYİ BEKLİYOR
4 bin yıllık bir geçmişi olan bu tarihi ve doğal zenginlik keşfedilmeyi bekliyor. Selçuklu, Bizans ve Osmanlı döneminden kalma izleri taşıyan ve birçok efsane ve hikâyeyi içinde barındıran buradaki gizemin bir an önce ortaya çıkarılmasını ve bugüne kadar göz ardı edilen bu tarihi varlığın dünyaya tanıtılmasını bekliyoruz.