Başkan Yaşar: Öncelikli Sorun Kentsel Dönüşüm
İYİ Parti'nin Elazığ ve ülke genelinde teşkilat çalışmalarını aralıksız devam ettiğini, olası bir erken seçime her zaman hazır olduklarını vurgulayan İYİ Parti Elazığ İl Başkanı Habip Yaşar, Elazığ'ın en büyük sorunun kentsel dönüşüm olduğunu, bu sorunun çözümü içinse Yarısı Bizden Kampanyasının ilimizde de uygulanmasının şart olduğunu söyledi.
Hakimiyet, Elazığ'ın siyasi ve diğer dinamiklerinin sesini seri yayınlar halinde hem internet hem de gazete sayfalarına taşırken aynı zamanda da dönemimizde en çok rağbet gören videolu haberlerle de şehrin sorun ve sıkıntılarını gündeme taşımaya ve çözüm önerileri sunmaya devam ediyor.
Bu kapsamda yeni bir seri daha başlattık ve sözü şehrimizdeki siyasi parti il başkanlarına bıraktık. İl Başkanları serimizin ilk konuğu ise Elazığ İYİ Parti İl Başkanı Habip Yaşar oldu. Başkan Yaşar, parti faaliyetlerinin yanı sıra Elazığ'ın ve Türkiye'nin sorunlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
“HER PARTİ İKTİDAR OLMAK İÇİN ÇALIŞIR”
İYİ Parti'nin Elazığ'daki teşkilat çalışmalarıyla ilgili bilgiler veren Başkan Habip Yaşar, her siyasi partinin birincil amacının iktidara gelmek olduğunu belirterek yaptıkları çalışmalarla Elazığ kamuoyunu ayakta tutmaya çalıştıklarını vurguladı. Başkan Yaşar: “Ben görevi devralalı 1 yıl oldu, geldiğimde il ve ilçe yönetimimi yeniden oluşturdum. Şu anda il ve ilçe yönetim kurulu üyelerimiz, divan üyelerimizle çok güçlü bir birlikteliğimiz var. Çok samimi bir ortamda çok rahat çalışma imkanı buluyorum. Bu vesileyle bugüne kadar bizimle yol yürüyen yönetim üyelerime, divan kurulu üyelerime hasetten teşekkür ederim. Her siyasi parti iktidar olmak üzere çalışmalarını yapar. İYİ Parti Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi ilimizde de güçlü bir parti konumuna gelmek üzere çalışır. Bizlerde aynı çalışmayı, aynı gayreti, bütün STK'ları, esnaflarımızı ziyaret ederek Elazığ'ın Türkiye'nin meselelerini kamuoyuna taşıyarak partimizi ve Elazığ kamuoyunu ayakta tutmaya ve bilgilendirmeye çalışıyoruz.” dedi.
“HER SEÇİME HAZIRIZ”
İYİ Parti'nin olası bir erken seçime hazır olup olmadığına ilişkin sorumuzu da yanıtlayan Başkan Habip Yaşar: “Bizler her zaman seçime hazır oluruz. Genel başkanımız yeni seçildi, Müsavat Dervişoğlu teşkilatın her kademesinden geçmiş, bedelini ödeyerek ter dökmüş, son derece makul, cesur ve donanımlı bir genel başkandır. İYİ Parti'yi yeniden ayağa kaldırmanın, yeniden güçlü hale getirmenin mücadelesini hem genel merkez olarak onlar hem de biz illeri temsil eden makamlar olarak devam ediyoruz. Bizler İYİ Parti'yi Türkiye'nin lider partisi konumuna getirmeye de hazır bir partiyiz.” dedi.
“EN BÜYÜK SORUN KENTSEL DÖNÜŞÜM”
Elazığ'ın sorunlarına ilişkin de açıklamalarda bulunan İYİ Parti Elazığ İl Başkanı Habip Yaşar: “Elazığ olarak birkaç deprem geçirdik ve ağır hasarla bedelini ödedik. Allah'a şükür çok fazla can kaybımız olmamakla birlikte yüksek derecede ağır hasarlı binalarımız oluştu. Bunlardan kaynaklı olarak TOKİ tarafından 25 bine yakın konut yapıldı. Konutların yapımında vatandaşların talepleri alınmadı. 2+1, 3+1 daireler isteme konusunda önceden bir istek alınsaydı kura çekimlerinde sıkıntı oluşmazdı. Yıkılıp en kaza dönüşmüş mahallelerimiz oluşmuş. Bu binalardan dolayı da Elazığ'da büyük güvenlik sorunu yaşanmaktadır. Bu alanların madde kullananların barınma yerine dönüşmesi kamuoyunda tedirginliklere sebebiyet veriyor. Ailelerin huzur içinde bu şehirde dolaşamamalarına sebep oluyor. Bu durumun bir an önce ortadan kaldırılması lazım. Bizler Elazığ'ın gündemin de olan Kentsel dönüşüm veya yerinde dönüşüm ile alakalı yapılan bütün toplantılara da iştirak ettik.” şeklinde konuştu.
“YARISI BİZDEN ELAZIĞ İÇİN ÖNEMLİ”
Elazığ'daki kentsel dönüşüm sorunun çözümü için İstanbul'da uygulanan Yarısı Bizden Kampanyasının şehrimizde de uygulanmasının çok büyük fayda sağlayacağını vurgulayan Başkan Yaşar: “Yarısı Bizden Kampanyası Elazığ için önem arz eden bir kampanya. Olur da Elazığ da dahil edilirse siyasilerimiz hayırlı bir iş yaparlarsa çok mutluluk veren bir durum olur. Yıkık dökük olan binalarımız ortadan kalkar, şehrin sosyal ve kültürel dokusu şehrin yaşanabilir hali yeniden ortaya çıkmış olur. Kentsel dönüşümle yapılacak yerlerin şehir adına çok hayırlı olacağını düşünüyorum. Çünkü o bölgelerin yeniden ayakta kalıpta yıkılmamış binaların bir kontrole tabi tutulması noktasında çoğunun ağır hasarlı olduğu ortaya çıkar. Bunların da tamamen yıkılması sosyal donatılarla birlikte o bölgelerde gençlerimizin sosyal faaliyetlerini sürdürebileceği mini sosyal alanların da o bölgede inşa edilmesi vatandaşlar açısından da iyi olacaktır.” ifadelerini kullandı.
“ELAZIĞ'IN SORUNU TÜRKİYE'NİN DE SORUNLARIDIR”
Ülkemizdeki sorunlara ilişkin de görüşlerini açıklayan Başkan Habip Yaşar: “İlimizde olan sorunlar Türkiye'den bağımsız değil. Veya Türkiye'nin sorunlarını illerden bağımsız bir şekilde konuşma imkânımız yok. İlimizde eğitim, tarım, hayvancılık, sektörlerinde ne kadar büyük sorun varsa hepsi Türkiye'nin de sorunudur. Enflasyonun yeni açıklanan rakamlara göre yüzde 49 olması, resmi açıklama olsa da kamuoyu buna asla inanmıyor. Bunu vatandaşa sormak lazım. Emekli maaşının 12, asgari ücretin 12 bin TL olduğu, açlık sınırının 20 binin üstünde olduğu yoksulluk sınırının 65 binin üstünde olduğu bir ülkede dar gelirlinin, emeklinin, çiftçinin, esnafın huzur bulması mümkün değil.” açıklamasında bulundu.
“EN BÜYÜK SORUNLARDAN BİRİ GÖÇ”
Ülkemizdeki en büyük sorunlardan birinin düzensiz göç olduğunu burgulayan Başkan Yaşar: “Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri göç meselesidir. Türkiye'ye yanlış politikalardan kaynaklanan, Suriye'ye girmemiz, müdahale etmemiz dolayısıyla sınırlarımızdan kaçak yollarla giren yabancı uyruklu sayısının 15 milyon civarında olduğu söyleniyor. Biz 2014 yılından beri söylüyoruz; 10-15 milyon mülteciyi barındırmak, onlara sağlık, gıda, giyim, eğitim gibi hizmetler vermemizin asla mümkün olmayacağını ve ülkemize büyük maliyetlere neden olacağını bilmeleri gerekirdi. Türkiye şu anda büyük bir ekonomik buhran yaşıyorsa, bu göç meselesinin sonucudur. Tabi yatırımların, istihdam olmayışı ve işsizliğin artması da büyük bir sorundur. Türkiye'de 2020 yılının istatistiklerine göre 15 yaş altı uyuşturucu kullanım oranı yüzde 0,4 iken, 2021'de yüzde 14 olmuştur. Yine 2020'de 25-29 yaş arası uyuşturucu kullanım oranı yüzde 11,7 iken, 2021'de bu oran yüzde 37'yi bulmuştur. Uyuşturucu bağımlılığı tedavisi görenlerin yüzde 47,8'inin ise 19 yaş altı olduğu belirlendi, yani orta okul lise çağındaki öğrenciler bunlar. Bu ülke adına çok üzücü bir durum.” dedi.
“EĞİTİMDE BÜYÜK SORUNLAR VAR”
Başkan Habip Yaşar, ülkedeki diğer sorunları ise şu sözlerle anlattı: “Eğitim konusu hakeza. Milli Eğitim'in ülkemizde de ilimizde de tartışılan çok büyük sorunları var. Okullarda öğretmenlerin yetersizliği, çalışan hizmetlilerin yetersizliği, aynı zamanda mülakatla alınan, usulsüzce ve adaletin tecelli etmediği mülakatla alımların yapılması, Milli Eğitim'de başlı başına bir kırılma oluşturmuş. Eğitimin giderek zayıfladığını, öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin velilerin de buna mutlu olmadıkları anlaşılıyor. Şu anda 45-50 kişilik sınıflarda öğrencilerimiz ders görüyor. Öğretmenlerimiz kadrolu, sözleşmeli, ücretli öğretmen olmak üzere üçe bölünmüş durumda. Öğretmenlerin aynı işi yaparak aldıkları maaşın farklı oluşu da öğretmenler arasında büyük bir ilişki kopukluğuna, görevde başarı getirmeme gibi bir duruma neden oluyor.”
“HAYAT PAHALILIĞI VATANDAŞLARI ZORLUYOR”
“Türkiye'nin bir diğer sorunu enflasyon, hayat pahalılığı yüksek derecede milleti mustarip kılmış. İnsanlarımız artık köylerine gidemiyor, taziyelere gidemiyor, düğüne gidemiyor vatandaşımız. Mahallesine hapsolmuş, bir yerden bir yere gitme imkanını bulamıyor. Ekonomik yolsuzluk, hırsızlık, usulsüzlük, ahlaksızlık, hukuksuzluk, toplumun bütün sosyal katmanlarındaki genel milli ve manevi değerlerimizi, sosyal dokumuzu da aşındırır hale gelmiş. Sosyal doku bir toplumda bozulursa bunun arkasında her türlü olumsuzluklar gelmeğe devam eder. Bu toplum açısından büyük bir tehlike arz etmektedir. Genellikle üzerinde durulması gerek konu bu.”
“ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ KAYBOLDU”
“Ülkemizin siyasileri tamamen içe yönelik popülist politikalar üretiyorlar. Kamuoyunu ve seçmeni etkilemek için birtakım politikalar üretirken dışarıda da diplomasi açısından güçlü bir görüntü sergileyemiyoruz. Yani parlamenter sistemin olduğu dönemlerde güçler ayrılığının olduğu ve bir ortak aklın çalıştığı dönemlerde hem dışarıda hem de içeride önemli konular, önemli politikalar geliştirilebilirdi. Çünkü ortak akıl ortaya farklı, anlaşılabilir ve makul bir düşünce çıkarır. Tek adam yönetiminin ortaya koyduğu yeni dönem sisteminde tüm kurumlar, kurallar, meclis, yasama, yürütme, yargı atıl durumda kalmıştır. Hiç kimse kendi görevini, kendine ait olan yetkiyi kullanamaz hale gelmiştir. Toplumda bir tedirginlik var, bir korku imparatorluğu var. Toplumun eleştiri kültürü kaybolmuş. Bu ürkeklik, tedirginlik; demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini kısıtlıyor. Toplum gelişemiyor. Bilimiyle alakalı söz ve söylemleri geliştiremiyor. Herkes tek adamın ağzına bakıyor. Oradan gelecek tepkiye bakıyor. Kurumlarımız da aynı durumda. Kurum müdürlerimiz kendilerine devletin vermiş olduğu yetkiyi kendi başlarına kullanması gerekirken bir ile yapılan yatırımları ilin amirleri belirlemek durumunda bunun ta Ankara'dan tek kişinin emri ve isteği üzerine yapılmamalı. Her il ihtiyaçlarını kendisi belirler, kendisi karar verir, kendisi uygulamaya koyar. Ama ne yazık ki onlar da görevini yaparken yetkisini kullanmaktan imtina ediyorlar.”
“YENİ ANAYASA SÖYLEMLERİNE GÜVENMİYORUZ”
Terör meselesi de ülkemizin yıllarını alan ekonomik, sosyal ve kültürel dokumuzu bozan bir durum. Yıllardan beri PKK, YPG, bunların yan kolları PYD ve PKK'nın uzantıları bu ülkeyi her dönem ve her zaman meşgul ettiler. Bunların hala ilgi ve itibar görmesi asla kabul edilemez. Aynı zamanda yeni anayasayla alakalı bazı düşünceler, görüşler kamuoyuna dayatılıyor. Biz İYİ Parti olarak mevcut Anayasa'nın ortaya koymuş olduğu kanunlara uyum sağlanmasını arzu ederiz. Bugüne kadar mevcut Anayasa'ya uymayan, kendi başına KHK'lerle kanun çıkaranların tasarrufuna uymuyoruz ve güvenmiyoruz. Biz onların aşınmasına üzerinde polemik üretilmesine asla müsaade etmiyoruz. Bunu dillendiren kamuoyu oluşturmak için söz ve söylemlerde bulunan onların destekçileri de bilmeli ki Türkiye Cumhuriyeti ilk dört maddenin aşındırılmasıyla tamamen kabile, aşiret koalisyonuna dönecek. Böyle bir ülkede cumhuriyetin kazanımları, demokrasi insan hak ve hürriyetleri Türkiye'nin muasır medeniyet seviyesine çıkışına bu düşünce asla çare değil.”
İYİ PARTİ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN HANGİ POLİTİKALARI ÜRETİYOR?
Başkan Habip Yaşar, son olarak İYİ Parti'nin ülkemizdeki sorunların çözümü için yapılan çalışmaları anlattı. Başkan Yaşar, “Muhakkak her parti kendi plan ve projeleri var. Eğitim konusunda ilk öğretim çağındaki bütün öğrencilerin tamamına bir öğün yemek yeme şartımız ve çalışmalarımız vardı. Bunu seçimlerde sürekli kullandık. Şuanda Milli Eğitim bütün köy okullarını kapattı. Köy okullarındaki öğretmenler yok. Türk bayrağı hiçbir köyde asılmıyor. Taşıması sistemi oluşturdu. İki üç gün önce o köylerden yeni geldim. Bulunduğum köylerde ortaöğretime giden öğrencilere taşıma aracı tahsis edilmemiş. Birçok köylü çocuğunu okula gönderemiyor. Orada yurtta kalması icap ediyor. Aileler kız çocuklarını yurda gönderilmesine müsaade etmiyor. Devlet günü birlik bir taşıma aracı verseydi bu öğrenciler günü birlik gidip gelme imkanı bulurdu. Bunlar olmadı. Tabi tarıma, çiftçiye, üreticiye destek vermemiz lazım. Türkiye'de üreticiyi tarlasından küstürürsen hayvancıyı ahırından çekersen üretimin olmayışı ülke adına bir bağımlılık arz eder. Tarım bir ülkenin ekonomisinin güvencesidir. Milli güvenlik sorunudur. Bir ülke tarımda dışa bağımlı olduğu takdirde çok büyük büyük sorun ve sıkıntılar ile karşı karşıya kalır. Geçen gün hayvan üreticileriyle görüştüm. Geçen yıl sağmal inek sayısı 20 bin iken 17 bine düşmüş. Dışarıdan ithal hayvan getiriliyor. İthal hayvan geldiği takdirde içerdeki hayvan üreticilerimiz hayvan üretemez ve satamaz hale geliyor. Bu da üreticileri sıkıntıya sokuyor. Ankara'daki Süt Üreticileri Birliği sütün litresini belirlerken üretici bize bunu söylüyor. O zaman yem fiyatını da, gübre fiyatı da süt konseyi gibi yem-gübre konseyi de olsun. Onlar belirlesin. Türkiye'de her gün herkes kendi başına bir fiyat ortaya koymasın. İstikrar olsun. Yine Elazığ'ımızla ile ilgili bir gündem daha var. Elazığ Belediyesi bütün sokaklardaki altyapıyı yeniden dizayn ediyor. Bunu yaparken bir yeri bitirirken onun tamamen bitirilmesi lazım. Çukurların dolması lazım. Hem sürücünün hem de aracın büyük zarar görmesine neden oluyor. Bundan çok büyük şikâyetler alıyoruz. Güneykent'te vatandaşlarımız ticari alan olmadığından alışveriş yapma imkanı olmayışından kaynaklı şehre gelip gitmekte araç ve servis yönünde büyük sıkıntı yaşıyorlar. Bu konuda bize çok şikâyet geliyor. Oraya ek servislerin konulması insanların mağduriyetinin bir an önce giderilmesi lazım.” Cümleleriyle açıklamasını sonlandırdı.