Başkan Karakuş: 'Dönüşüme Bakanlık desteği şart'

Elazığ'ın en büyük sorununun kentsel dönüşüm olduğunu ve bu sorunun da ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının desteğiyle çözülebileceğini belirten Yeniden Refah Partisi Elazığ İl Başkanı Avukat Erhun Karakuş, Elazığ merkez mahallelerinin Suriye'den bir farkının kalmadığını ve bu soruna topyekûn bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi.

Hakimiyet Haber Merkezi olarak Elazığ'da siyasi parti başkanlarıyla gündemi değerlendirmeye devam ediyoruz.

Bu kapsamda görüştüğümüz Yeniden Refah Partisi Elazığ İl Başkanı Avukat Erhun Karakuş, Elazığ ve ülkenin en büyük sorunlarını ve partisinin bu sorunlara karşı nasıl tedbir alınması gerektiği görüşünü bizlerle paylaştı.

“ELAZIĞ BELEDİYESİ BU YÜKÜN ALTINDAN TEK BAŞINA KALKAMAZ”

Elazığ'ın yerel anlamda en büyük problemlerinden birinin yerinde dönüşüm olduğunu belirten Başkan Karakuş, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın destek vermesini istedi.

YRP Elazığ İl Başkanı Karakuş, “Yakın tarihte Elazığ merkez mahallelerine bakın, çıkın bir gezin, hatta sokak röportajı yapıyorsunuz. Ben sizi bir gün Nail Bey Çarşı mahallesinden Rızaiye'de. Bu ara sokaklara bir girip etrafı çekmenizi istirham ediyorum. Hakikaten Suriye'den farkı yok. Yani hiçbir yeri tanımayan bir yabancının gözünü kapayın, getirin orada gözünü açın ben ya Gazze'deyim ya Suriye'deyim ya Filistin'deyimdir der. Yani ben “Türkiye'deki bir şehirdeyim” diyemez. Bunun çözümünü her zaman söyledik.

Elazığ Belediyesi'nin bunun altından tek başına kalkabilmesi mümkün değil ama Bakanlık tarafından oradaki arsa sahiplerine, hak sahiplerine sıfır faizli ve 10 yıl vadeli kredi verildiği zaman o bölgeler ihya olur. Mahalle kültürü yeniden oluşur, madde kullanımı ya da boş binalarda fuhuş yapılan yerler olmaktan çıkar” şeklinde konuştu.

“MAHALLE KÜLTÜRÜMÜZ TAMAMEN BOZULDU”

Ülkemizde yaşanan ekonomik sorunlar, enflasyon, geçim derdi vatandaşın belini bükmüşken, asgari ücretli bir çalışanın, hak sahibinin evini yaptırabilmesinin mümkün olmadığını belirten Başkan Karakuş, TOKİ'nin faizsiz ve 10 yıl vadeli kredi vermesi gerektiğini söyledi.

“YARISI BİZDEN KAMPANYASI ELAZIĞ'DA DA UYGULANMALI”

İstanbul'da uygulanan “yarısı bizden” kampanyasının Elazığ'da da uygulanması gerektiğini söyleyen ilk parti olduklarının altını çizen Başkan Karakuş, bu konunun sonuna kadar takipçisi olacaklarını, Elazığ'ın ve vatandaşın yararına yapılan her türlü çalışmayı destekleyeceklerini belirtti.

Başkan Karakuş, “Asgari ücretli çalışan bir adam evini nasıl yapacak? Ay sonunu zor getiriyor vatandaşlar. Ama biz vatandaşımıza bir milyon bir buçuk milyonu proje bazlı hibe verdiğimiz zaman müteahhit de oraya girer, konutlar yapılır.

O mahallelerdeki ağır hasarlı evlerde ne olduğu belli olmayan insanlar 3-5 bin lira kira vererek oturuyor. Bizim mahalle kültürümüz tamamen bozuldu, toplum düzenimiz bozuldu.

Elazığ'ın şu an en büyük problemi saydığımız bu on-on bir mahallenin yerinde dönüşümünün sağlanması. Bu problemin çözümü de TOKİ eliyle faizsiz kredi sağlanması.

Bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Bunlarla alakalı birinci derecede yükün altında olan kişiler ilimizin milletvekilleridir. Bir araya gelerek, topyekûn bir hareket çerçevesinde bir planlama yaparak hareket etmemiz lazım.

İstanbul'da uygulanan “yarısı bizden” kampanyasının Elazığ'da da yapılması gerektiğini basın açıklaması yaparak duyuran Yeniden Refah Partisidir, biziz.

“TOPLANTILAR İLE YETİNEN BİR PARTİ DEĞİLİZ”

“Biz muhalefet partisiyiz, her hafta toplantımızı yapalım bize yeter” demekle yetinen bir parti değiliz. Bu konuyu şehrin gündemine taşıdık. Kent Konseyi öncülük etti, bütün siyasi partiler ve vekillerimiz de destek verdi. İkinci toplantıyı da hep birlikte gerçekleştireceğiz. Biz muhalefet olarak muhalefet görevimizi yani hayırda motor şerde de fren olma vazifesini yerine getiriyoruz. Yerinde dönüşüm hayırlı bir iştir. Kim yaparsa yapsın biz desteği olacağız” dedi.

“ELAZIĞ'IN EN MAĞDUR MAHALLELERİNDEN BİRİ OLGUNLAR MAHALLESİ”

Teşkilat çalışmalarının sürekli devam ettiğini belirten Başkan Karakuş, seçime 3 ay varmış gibi çalıştıklarını ve olası bir erken seçime hazır olduklarını aktardı.

Başkan Karakuş, “Bizim teşkilat çalışmalarımız üç ay sonra seçim varmış gibi devam ediyor. Biz Elazığ'da her hafta bir mahalle seçiyor, rutin olarak vatandaşların sorunlarını dinliyoruz. Bunu halkla el ele fotoğraf vermek için yapmıyoruz. Ben olmasam bile İl Başkan yardımcılarımız ve belediye meclis üyelerimiz gidip vatandaşın sorunlarını yerinde dinliyor ve belediye meclis toplantılarında bu sorunlardan bahsediyoruz. “Biz muhalefet partisiyiz, ne yapalım?” deyip elimiz kolumuz bağlı oturmak yerine sorunları il yöneticilerinin gündemine taşıyoruz. Sorunlar çözülürse, çözümde katkımız var; çözülmezse de vatandaşa sorunlarını gündeme getirdiğimizi ve elimizden geleni yaptığımızı belirtiyoruz. Bu konuda güzel sonuçlar elde etmeye başladık. Bizi mahallelerde gören vatandaşlar kendi mahallelerine de davet etmeye başladılar.

Ben göreve başlayalı 2 buçuk ay oldu. Bu sürede Elazığ'da 12 mahalle gezdik. Bu süreçte ciddi söylüyorum en mağdur mahallelerden biri Olgunlar Mahallesi'ydi. Ana caddelere, ara sokaklara gittik, problemleri yerinde gördük ve orada Sayın Belediye Başkanımız Şahin Şerifoğulları'na bir çağrıda bulunduk. Başkanımız da sağ olsun çağrımızı dikkate aldı. Biz cuma günü gittik, kendileri pazartesi günü Olgunlar Mahallesi'nde sahaya indi, çalışmaları yerinde inceledi ve nispeten haklı olduğumuzu gördü. Gerekli talimatların verildiği ve buradaki çalışmaların bir an önce bitirilmesi gerektiğini belirtti. Bu durum bizim vatandaşın faydasına ve yapıcı bir muhalefet olduğumuzu gösteriyor” şeklinde konuştu.

“İŞSİZLİK, TURİZM, KENTSEL DÖNÜŞÜM…”

Elazığ'ın bir diğer sorununun da işsizlik olduğunu belirten Yeniden Refah Partisi Elazığ İl Başkanı Erhun Karakuş, toplumsal bozulmanın işsizlikten kaynaklandığını ve yeni nesli ancak örf, adet ve geçmişimizle yoğurarak kurtarabileceğimizi söyledi.

Başkan Karakuş, “Elazığ'ın en büyük sorunlarından birisi şu aşamada işsizlik. Bu tabi Elazığ'ın yerel dinamikleri ile tek başına çözeceği bir problem değil. Genel merkezlerin hükümetin buna yönelik politikalarla çözebileceği bir sorundur. En az yerel ve genel manada işsizlik ve genel manada Elazığ'ın artık ahlaki bir deformasyona uğramış olması, neslimizi kaybediyor olmamız, örf adetlerimizi, şehir kültürümüzü, mahalle kültürümüzü kaybediyor olmamız, kötü gidişatı durdurabilirsiniz, maddi problemleri enflasyonist dönemleri iki yılda üç yılda bir yılda düzeltebilirsiniz ama ahlaki yönden bir kaybedilmiş bir nesli tekrardan geri kazanmanızın maliyeti kaç senede olur? Yeni bir gelen nesli, örf, adet ve geçmişimizle tarihimizle yoğurarak ancak kurtarabiliriz” dedi.

“ELAZIĞ'DA YÖNETİCİLERİN ÇOK YÖNLÜ DÜŞÜNMESİ LAZIM”

Elazığ'ın turizm sorunundan da bahseden Başkan Karakuş, Harput'ta keşfedilen mozaiğin müzeye taşınmak yerine bulunduğu yerde sergilenmesi gerektiğini savundu. Başkan Karakuş,

“Adamlar inşaat için kazı vuruyor, altından tarih fışkırıyor. Adam tarlasına fidan dikecek, bütünlüğü bozulmamış bir mozaik ortaya çıkıyor.

“TURİZM KONUSUNDA ÇOK GERİDEYİZ”

Şimdi buradan soruyorum, Elazığ'ın da yöneticilerimizin de çok yönlü düşünmesi lazım. Şanlıurfa'daki Göbeklitepe, yıllardır UNESCO Dünya Tarih listesinde ve o yıl UNESCO yılı ilan edildi.

O tepede Elazığ'da bulunandan fazla tarihe ışık tutacak ne bulundu acaba? Elazığ'da bulunan mozaikle ilgili bir basın açıklamasında bulunmuştuk. “O mozaiği oradan çıkarıp müzede sergilemek yerine bu mozaiği yerinde koruyalım. Orayla ilgili bir sit kararı alalım, kamulaştırılmasını sağlayalım. Mozaiği olduğu yerde tarihe kazandıralım” dedik. Ama yok bizim zihniyetimizde. Onu oradan kaldırıp müzede sergileyelim diyorlar. Biz yeri gidip doğal ortamında görmemiz, hissetmemiz lazım. Çanakkale'de o tepeleri ve cepheleri yerinde gördüğümüzde hala tüylerimiz diken diken oluyor. Oradaki top mermisinin sınırlı bir müzeye kaldırıldığını düşünün, bugün Çanakkale turizmi diye bir şey kalmazdı. Böyle şeyleri korumamız lazım.

Üç tarafımız sularla çevrili ama bir su turizmini, konaklama turizmini Elazığ'da bir türlü başaramadık. Elazığ'da yapılması elzem en önemli iş. Gölün çevresindeki kamu kurumlarına ait tesislerin bir an evvel kaldırılması, burayı gerçek manada turizm sektöründe faaliyet gösteren profesyonel firmalara kiralama şeklinde tahsis edilmesi ki Elazığ'ın bu bölgesi turist çeksin. Hazar Gölü'nün tepesinde bir kayak merkezimiz var. Mangalda sucuk yapmaktan başka yaptığımız bir aktivite yok. Bir de ayağımıza taktığımız üstümüze taktığımız bir şeyler. Bir iki saat orada millet kayıyor, sucuk ekmeğini yiyip geliyor olası turizm potansiyelimiz. İşletmemiz şu an maalesef bu şekilde, bizim bunları değerlendirmemiz lazım” şeklinde konuştu.

“İNSANIN KÖTÜ ALIŞKANLIKLARA YÖNELMESİNİN SEBEBİ, İŞSİZLİKTİR”

Yeniden Refah Partisi Elazığ İl Başkanı Erhun Karakuş, ülkemizin en büyük sorununun ekonomi olduğunu ve son zamanlarda ülke gündeminden düşmeyen kötü olayların sebebinin işsizlik olduğunu söyledi.

Başkan Karakuş, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

“Ülkenin en büyük sorunu, ekonomi. Borç faiz, beton rezidans ekonomik modelinin halen daha yirmi yıldan beridir aynı iktidar tarafından uygulanmasıdır. Baktığınız zaman bunu sadece ekonomi temelli bir eleştiri veya sorun olarak görebilirsiniz. Ama ahlaki bozulma da bunun altında, insanların madde kullanması da bunun altında, insanların birbirini öldürmesi de bunun altında. Bakın bizim milyonlarca işsiz üniversiteli gençlerimiz var. Şimdi biz borç faiz, beton, rezidans, ekonomik modeli yerine üretim, istihdam, ihracat temelli bir ekonomik modeline çevrilseydik.”

MADENLERİMİZİ NEDEN DEVLETİMİZ İŞLETMİYOR?

Karakuş son olarak: “Bugün hiç paralara maden kaynaklarımızı bazı holdinglere vermek yerine, bunları eskiden olduğu gibi devlet eliyle veya kamu özel ortaklığıyla işletmiş olsaydık, bu durumda olmazdık.

En basitinden Maden'deki sorun. Cengiz Holding'e çerez parasına verilen maden sahasını devlet eliyle işletseydik 5 bin tane beyaz ve mavi yakalı hemşerimiz, ülke sevdalısı insanımız gidip orada çalışıp ekmek kazanacaktı. İnsanın kötü yola kötü alışkanlıklara evrilmesinin sebebi boş kalmaktır.

Boş kalan insan gider, boş işlerle uğraşır, madde kullanır, içki içer, gider, sağa sola saldırır. İşte görüyorsunuz İstanbul'da olan olaylar, sağda solda olan olaylar içimizi parçalıyor. Bunların hepsinin temelinde aslında ekonomik bir temel var. Dolayısıyla bizim ülkenin derhal borç, faiz, ekonomik modelinden üretim, istihdam, ekonomik modeline geçmesi gerekiyor. Bizim ülke olarak en büyük problemimiz budur.” şeklinde konuştu.

Özel Haber

Bakmadan Geçme