Başka Arzunuz?
Gazetecilik de zorlaştı artık. Şehre dair sözü ve yetkisi olanlara ve özellikle seçilmişlere daha bir dikkat kesiliyorsunuz, ne söylediklerine, bugün söyleyip yarın tersi tutum almalarını takip ediyor ve sonuçta tezat ve çelişki gördüklerinizi yazıyorsunuz.
Ama o da ne? Adamlar köpürüyor, adamlar atar-gider yapıyor ve adamlar imalı paylaşımlar yapıp kendilerini hak suretinde, bizleri de batıl konumunda görüp fitnecilikle itham ediyorlar.
Ya gerçekten siz kendinizi dokunulmaz, la yüs'el mi sanıyorsunuz? Siz değil misiniz toplantı ve kongrelerinizde Şeyh Edebali'nin Osman Bey'e;
“Ey Oğul! Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana...
Güceniklik bize; gönül almak sana..
Suçlamak bize; katlanmak sana..
Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana..
Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana..” nasihatini okuyup okkalı cümlelerle nutuklar atan...
Siz değil misiniz; “Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana...
Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana..
Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana..” diyen.
Biz bir tenakuzu, bir çelişkiyi ve kendimizce gördüğümüz bir eksiklik ve yanlışlığı yazmak için sizden icazet alıp sonra mı yazacağız? Bu mu arzunuz ve isteğiniz. Eğer buysa isteğiniz var mı başka arzunuz?
Siz hak ve doğru bildiğinizi konuşmuş ve anlatmışsınız, biz de bunu kendimizce eksik ve yanlış görmüş yazmışız. Yanlışlığı da şu ki anlattıklarınız doğru olsa da vaktin vacibi gereği geçmişi değil günü ve geleceği konuşmak ve buna dair halkın meraklarını gidermek olmalıydı.
Ne gariptir ki Ziya Paşa'nın “Evvel yoğ idi işbu rivâyet yeni çıktı” mısrasındaki gibi eski dönemlerde böylesi bir alınganlık, böylesi bir ergen tavır yoktu. Siyasiler doğru bildiklerini ya da öyle zannettiklerini anlatır, gazeteciler de kendi doğrularını sıralar ve herkes bundan dersler çıkarır ama herkes işine gücüne bakardı.
Şimdilerde bir eksiklik ve yanlışlık yazıldığında küsen zevatlar, laf yetiştirmeye kalkıp altında kalan yeni yetmeler ve bunun dışında ergen tavrıyla giderli paylaşımlar yapanlar var. Kimsenin sizden bir beklentisi yok beyler. Birilerinin etrafınızda pervane olması ve gazetecileri tu kaka ilan etmesi ile mutlu-mesut olacaksanız olun.
Lakin bilin ki size gazetecileri kötüleyen şahıslar, bizi gördüğünde de sizi tukakalıyorlar. Bilin istedik. En azından bizler, haksızlığa ve hakarete varmadan doğruları yüzünüze söylüyoruz, arkanızdan konuşmuyoruz.