Başarıyı Gölgeleme Gayretleri

Biliyorum, Elazığsporla ilgili iki günden beri yazı yazıyoruz. Belki birileri abartılı bulabilir bu durumu ama demek kaç yılın hasreti var ki içimizde bizlere bunları yazdırıyor.

TAKİP ET

Zorlu, her şeyin bitip tükendiği ve hayallerin yıkıldığı günlerden, şampiyonluğa uzanan yolun her aşamasına şahitlik eden bir şehrin evlatları olarak birileri bu başarıyı küçümseyebilir.

Çıktığımız 2. Ligin çok da önemli bir yer olmadığını söyleyebilir. Bunu da geçtik, yılların hasretinin giderildiği bir kutlamayı, düzmece kurgular, montajlar ve manipülatif cümlelerle abartıp köpürtebilir. Ama tüm bunlar şehir olarak özlediğimiz bir zaferi ve bununla gelen mutluluğu gölgeleyemez, gölgelememeli.

Zoru başarmak ve herkesin elini eteğini çekip işine gücüne baktığı dönemlerden geçerek bir başarı hikâyesi yazmak az ve küçümsenecek bir olay mı?

Başarıyı tebrik etmek, bunda emeği ve katkısı olanlara teşekkür etmek yerine münferit bir olayla bu muvaffakiyeti yok saymak doğru olmasa gerek.

Büyük bir camianın, büyük ve başarılı işleri yanında münferit de olsa birilerine göre tartışmalı ve yanlış davranışları da olabilir. Ancak böylesi tekil bir davranıştan hareketle; camiayı, takımı ve takıma gönül verip yüreğini koymuş, maddi manevi destek olmuş isimleri itibarsızlaştırmak, vicdani ve ahlaki görünümlü hasutça bir yaklaşımdır.

Ortada bir gerçek var o da yılların özleminin şampiyonlukla nihayetlenmesi ve bunun coşkusunun yaşanması. Büyük başarıyı ve önemli bir emek ve gayreti görmeyip sporcuların bu zaferi kutlama ritüeline takılmak bu başarıyı ve mimarlarını gölgelemeye ve itibarsızlaştırmaya çalışmaktır ki bu da hedefe konulanları değil, günün sonunda bunu yapanları tüketir ve itibarsızlaştırır.

Bakmadan Geçme