Bardağı kaldıramayınca hastaneye gitti, kolu kesilmekten son anda kurtuldu
Elazığ'da 3 yıl süreyle rahatsızlığı bulunan ancak hastaneye başvurmayan 1 çocuk annesi hasta, bardağı taşıyamaz hale gelince gittiği hastanede yapılan kontrolde sağ kolundaki şah ve atar damarı yüzde 100 tıkalı çıktı. Hasta anjiyografi ve balon yöntemiyle yapılan operasyonla kolu kesilmekten son anda kurtuldu.
Bir çocuk annesi Zülfiye Üzek (40), ani baş dönmesi ve göz kararması şikâyetlerini annesinden kendisine geçen genetik Vertigo hastalığına bağlayarak uzun süre hastaneye başvurmadı. Fakat son 2 ay içerisinde sağ kolunda his azalması, güç kaybı ve soğukluk oluşmaya başladı. Son 10 gün içerisinde bir bardağı bile taşıyamaz hale gelen Üzek, hastaneye başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde sağ tarafındaki şah ve atar damarı yüzde 100 tıkalı olduğu tespit edilen hasta acil ameliyata alındı. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Orhan Doğdu ve ekibi tarafından anjiyografi ve balon yönetimi ile tıkalı damar açılarak Üzek'in kolu kesilmekten kurtuldu.
"Sağ kolumu kesilmekten kurtardılar”
Yaklaşık 3 yıldır ani baş dönmeleri ve göz kararmalarının olduğunu anımsatan Zülfiye Üzek, "Ben bunu hep genetik olarak Vertigo hastalığı diye düşünüyordum. Hep Vertigo ilaçlarını kullanıyordum. Bu süreçte onlarla idare ediyordum. Ama son 2 ay önce sağ kolumda his kaybı ve güçsüzlük vardı. Parmaklarım sürekli buz gibiydi. Bardağı elime alınca bir dakika sonra masaya bırakıyordum. Son 10 günde iyice güç kaybı yaşadım. Elimi kaldıramaz hale geldim. Ortopedik bir vaka olduğunu düşünerek ortopedi bölümüne gittim. Doktorumuz hemen beni acil olarak ultrasona gönderdi. Ultrason doktoru özellikle kolumun sağ tarafındaki şah damarlarıma baktı. Hocamız da çok şaşırdı. Kolay kolay böyle bir durumla karşılaşamayacaklarını söyledi. Şah damarlarım yüzde 100 tıkalıymış. Kolumda 2 gün boyunca hiç nabız yokmuş. Hayatımın tehlikede olduğunun farkında olmadan ayakta geziyormuşum. Beni kalp damar cerrahisi doktoruna yönlendirdi. Hocamızın yanına gittiğim zaman kolum mordu. Doktorumuz koluma bakınca hissiyatsızlık olduğunu anladı. Nabza bakınca da nabız alamadılar. Yaklaşık 1,5 saatlik bir operasyondan sonra sağ kolumu kesilmekten kurtardılar” dedi.
“Müdahale etmeseydik kolunu kaybedebilirdi”
Hasta hakkında bilgi veren Doç. Dr. Orhan Doğdu, “Hastamız yaklaşık 15 gün önce sağ kolunda güçsüzlük, halsizlik ve yorgunluk şikâyeti ile geldi. Kendisine yaptığımız değerlendirmede, sağ kolundaki atar damarlarında akım olmadığını tespit ettik. Yaptığımız diğer bir tahlilde şah damarının tıkalı olduğunu gördük. Sağ kola ve şah damara giden atar damarın başından itibaren tıkalı olduğunu görünce anjiyografi yapma kararı aldık. Yaptığımız anjiyografide damarın yüzde 100 tıkalı olduğu tespit ettik. Bunun üzerine yaptığımız işlemde balon tedavisi ile hastanın sağ kolundaki damarı ve şah damarını açtık. Hasta böylece kolunun ısındığını söyledi. Akımın olduğunu gördük. Şimdi hastayı ilaç tedavisi ile takip etmeye devam edeceğiz. Oldukça tehlikeli ve riskli bir işlemdi. Zaten bu nedenle hasta ve hasta yakınının onayını aldık. Çünkü müdahale etmediğimiz bir durumda hastanın sağ kolunu kaybetme ihtimali vardı. Bu nedenle riskleri göze alarak işlemi gerçekleştirdik” diye konuştu.