Ayhan: 'Çiftçilerin sulama problemine çözüm bulunmalı'
Tarım ve Hayvancılığın Ülkemiz adına çok önemli olduğunu vurgulayan Mühendis, Teknik Tarım Uzmanı ve İş İnsanı Ramazan Ayhan “230 bin dekar Uluova arazisinde Üretici çiftçiler kaçak kuyular ve yüksek Elektrik faturaları ile tarım yapmaya çalışmakta. Elazığ'ın en verimli tarım arazilerini barındıran Uluova'da, yüksek ve ödenemeyen elektrik faturaları bahane edilerek kesilen ve projenin 2008 yılından sonra devamı sağlanamadığı için bu önemli tarım alanları sulanamamış ve çiftçi adeta kaderi ile baş başa bırakılmıştı.” dedi.
İş İnsanı ve Teknik Tarım uzmanı Ramazan Ayhan “Köyden kente göçün engellenmesi, Şeker Fabrikasının 2-3 ay değil 5-6 çalışmasını sağlayacak Şeker Pancar üretimini artırmak, Teknik sebzeciliğin önünün açılması, Hububat alanlarının sulanabilmesi, daha çok yem bitkilerinin ekimi ve hülasa yaşam standartının artışı ve en önemlisi süt ineğini kesmeyen Mutlu Çiftçi.” diyerek suyun tarım için ne kadar gerekli olduğu vurgusunu yaptı.
Ayhan; “Ovayı sulayan sistem elektrik borcu gerekçe gösterilerek iptal edilmiş ve kanallar kaldırılarak kullanılmaz hale gelmiştir. Gelinen bu noktada, duran sistemin yürümesi için projenin en önemli faktörlerinden biri olan elektrikte yaşanan sorun nedeniyle önerilen alternatif çözümler kabul görmemiştir. Oysa benzeri projelerde farklı politikalar uygulandığını; ya borçların sübvanse edildiğini, ya da bu borçları silme yoluna gidilerek soruna çözüm arandığını görmekteyiz. Gerçi açık kanal sistemli sulama sistemi çalışmayacaktır” diye konuştu.
Ayhan; “Cuma Pazarı üst geçidini yıkabilmek için ilimiz güncel Siyasi yapısı, konuyu Sayın Cumhurbaşkanımızın huzuruna kadar taşımışlar da, Uluova su Problemini neden taşıyamamışlardır? Konu kişisel olunca gayret, toplumsal olunca inşallah, der gibi” ifadelerini kullanarak uluova sulama projesinde yetkililerin yetersiz kaldığını söyledi.
Teknik Ziraatçı Ramazan Ayhan; “Yaklaşık 14 yıllık bir süreçte geniş bir tarım alanı susuzluğa mahkûm edilmiş ve çiftçi toprağını terk etmek zorunda bırakılmıştır. İşin ilginç yanı, bu aşamadan sonra beklentileri yok olan çiftçi arazilerini il dışından gelenlere satmaya başlamış ve toprak büyük ölçüde el değiştirmiştir. Örneğin Elazığ'ın en önemli tarım arazileri Diyarbakır'dan gelen işadamları legal toplamışlar, Siyaset kahramanımızda, Milli Emlak ile toplamış vb. Bu süreçte başta siyaset kurumu olmak üzere hiç kimse çözüm üretememiş, sadece umut vermekle yetinilmiştir.” dedi.
Ayhan “Oyalamalarla geçen yılların ardından, 2017 yılında revize edilen proje için öngörülen 720,5 milyon liralık bütçe büyüklüğü dönemin yetkililerince kabul görmemiş ve projeye çözüm aramak yerine projeden vazgeçilmesinin doğru olacağı düşünülmüştür. Oysa, bu dönemlerde Elazığ için üretim ve istihdama dönük olmayan projelere bundan daha büyük ödenekler tahsis edildiğini, her nedense sulama projesine öncelik verilmediğini görmekteyiz. Kaynakların sınırlı olduğu göz önünde bulundurulursa tarımsal büyümede önemli bir faktör olan sulama konusunun ödeneksiz bırakılması bir planlama ve öncelik hatasıdır. Bu nedenle rasyonel hareket edilmediği görüşündeyiz.” ifadelerini kullandı.
Ayhan “2020 yılı Mayıs ayı içerisinde; Tarım ve Orman Bakanlığı “Sulamada yeni bir adım” adıyla, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) ile TOKİ Başkanlığı arasında sulama tesisleri yapımı konusunda bir protokol imzalandığını ve 25 sulama projesinin TOKİ kanalı ile tamamlayacağını açıklamıştır. Sorunlu sulama projeleri için getirilen bu çözüm ne yazık ki, Uluova Sulama Projesi'ne ilaç olmamış, bu 25 proje içine Elazığ dahil edilmemiştir.” diyerek Uluova sulama probleminin hala sürmeye devam ettiğine değindi.