Aşı Yoksa Ekmek de Yok!

Aşının "zaruretini" bir türlü anlatmayı başaramayan Sağlık Bakanlığı'na bir nevi destek nitelikli bir hamle geldi bugün Fırıncılar Odası'ndan.

İstanbul'da altı ilçenin fırıncılar odası temsilciliğinin aldığı karara göre; aşı yaptırmayanlar, fırınlara giremeyecek ve oradan artık ekmek satın alamayacaklar.

Kararın arkasındaki en büyük endişe ise, yeniden kapanma ya da kısıtlanma tedbirlerine geri dönülme ihtimali... Bu ihtimal bile, bir buçuk yıldır "kapanma"lara maruz kalan esnafın gücünü tüketmiş olacak ki, kendi yaralarını kendileri sarmaya karar vermişler.

Üstelik uygulanacak bu kararın ülke genelinde yaygınlaşmasını da istiyorlar, haklı olarak.

Kararın yerindeliği su götürmez bir gerçek iken, bu durumun koca Türkiye'de yalnızca altı ilçede uygulanacak olması ve de yalnızca fırınlarla sınırlı olması; bize öyle geliyor ki toplumsal bir fayda sağlamayacağı gibi, marketlerin önlerinde uzunca kuyruklara da sebep olacak. Bu da fayda değil, olsa olsa zarar getirecektir.

Ülke genelinde insanları aşıya teşvik etme, ikna ya da özendirme çabaları daha etkili ve yararlı olacaktır. Keşke fırıncılar, aşı olmayana ekmek satmamak gibi bir ceza kesmek yerine, aşı olanlara ödül verselerdi. Her ekmek almaya gelene, "1 ekmekte bizden" diye pankart assalardı ilçelerinin dört bir duvarına. İşte o zaman o ilçede aşı olmayan kalmazdı, zannımızca...

Geçen haftalarda Tunceli Valiliği aşı olan gençleri "rafting" ile ödüllendirmişti. Keşke tüm şehirler biraz olsun üzerlerine alınsalardı!

Yeterince stres topuna dönen insanlara, ceza kesmek; sebep aşı olmamak bile olsa(!) makul görülemez. Hem aşı olmayanlara ceza vermekle, aşı olmuşlar ödüllendirilmiş de olmuyor! Aşılılar ödüllendirilince, aşısızlar doğrudan cezalı gibi(!) mahrum kalmış oluyorlar zaten.

Hatta bize öyle geliyor ki, devletimiz aşı olana 1 gr altın vereceğini duyursa ya da faturalara yüzde 20 indirim yapılacağını duyursa, aşılıların sayısı kısa sürede katlanırdı. Böylelikle ülkemizde aşı "seferberliğe" dönüşürdü, kolaylıkla...