Asgari ücret memnun etmedi
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda Bakan Işıkhan'ın asgari ücreti 22 bin 104 lira olarak açıklamasının ardından asgari ücretin yeterli olmadığı yönünde tartışmalar arttı. Elazığ'da ekonomiye yön veren STK'ların temsilcileri asgari ücretin yeterli olmadığını ve asgari ücretteki artışın ülke gerçeklerini yansıtmadığını ifade etti.
Doğrudan 7 milyon çalışanı, dolaylı olarak toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç sona erdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda dördüncü kez toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda Bakan Işıkhan, asgari ücreti 22 bin 104 lira olarak açıkladı.
ASGARİ ÜCRET YETERLİ BULUNMADI
Bakan Işıkhan'ın paylaştığı yeni asgari ücretin detayları da belli oldu. Buna göre, brüt 26 bin 5 lira 50 kuruş olan asgari ücretin, 22 bin 104 lira 67 kuruşunu net asgari ücret, 3 bin 640 lira 77 kuruşunu SGK primi ve 260 lira 6 kuruşunu işsizlik sigortası primi oluşturdu.
Ayrıca 26 bin 5 lira 50 kuruş olan brüt asgari ücrete, 4 bin 30 lira 85 kuruş SGK primi (işveren payı) ile 520 lira 11 kuruş işveren işsizlik sigorta primi kalemleri de eklenince yeni asgari ücretin bir işçi için işverene aylık maliyeti 30 bin 556 lira 46 kuruş oldu.
Açıklanan asgari ücretin miktarı büyük bir kesim tarafından yeterli bulunmazken, Elazığ'da bulunan ilgili sendikalar ve iş insanları da Hakimiyet Gazetesine önemli açıklamalarda bulundu.
BAŞKAN ARPA: 'ASGARİ ÜCRETTEKİ ARTIŞ ÜLKE GERÇEKLERİNİ YANSITMIYOR'
Hizmet İş Elazığ Şube Başkanı Gökhan Arpa, asgari ücretteki artışın ülke gerçeklerini yansıtmadığını, emekçilerin beklentilerinin çok uzağında kaldığını söyledi.
Hizmet İş Elazığ Şube Başkanı Gökhan Arpa, yapılan zammın kabul edilebilir bir tutar olmadığını vurguladı.
Başkan Arpa yaptığı açıklamada 'Çalışanların önemli bir kısmını ilgilendiren asgari ücret, 2025 yılı için net 22.104,00 TL olarak belirlenmiştir. Belirlenen rakam ülkemizin gerçeklerini dikkate almayan ve emekçilerin beklentilerini karşılamaktan çok uzak bir rakamdır. Her yıl aralık ayında maalesef bir tiyatro ile karşı karşıya kalmaya devam ediyoruz. İşçilerin tamamının temsil edilmediği antidemokratik bir komisyon ile karşı karşıyayız. Komisyon katılımcı bir anlayış ile dizayn edilmediği için adil ve gerçekçi bir tespit yapılamamakta ve maalesef her sene dağ fare doğurmaktadır. Asgari ücret, ücretlerin minimum düzeyini belirleme aracı olarak uygulandığında belirlenen rakamlar normal görünebilir ancak; ülkemizde çalışanların yarısı asgari ücret ile çalışmaktadır. Dolayısıyla ülkemizde asgari ücret geçim ücretidir.' dedi.
BELİRLENEN ASGARİ ÜCRET ÇALIŞANLARI DERİNDEN ETKİLEYECEKTİR
Arpa: 'Son yıllarda asgari ücret tespit edilirken, gerçekleşen enflasyonun altında bir rakam belirlenmemişken, 2025 yılı için açıklanan rakamın gerçekleşen enflasyonun altında kalması, çalışanları ekonomik olarak derinden etkileyecektir. Ayrıca enflasyon altında belirlenen bu rakamlar toplu sözleşme düzenini de olumsuz etkileyecek bir durum meydana getirecektir. Ülkemizde ücretli kesimin milli gelirden aldığı pay her yıl erimeye devam ederken ve gelir dağılımı adaletsizliği artarken, çalışanları enflasyonun sebebi olarak görmek, ekonomik verilerin çalışanlar üzerinden düzeleceğini beklemek kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Dedi.
GÜRKAN:' BU RAKAM ÇOK DÜŞÜK KALDI'
MÜSİAD Elazığ Şube Başkanı Tekin Gürkan ise yaptığı değerlendirmede,' İşçi tarafından değerlendirirsek hakkaniyetli konuşursak bu rakam çok düşük kaldı. Bu enflasyonun olduğu hayat pahalılığını göz önüne alırsak işçinin bu rakamlarla hayatını devam ettirmesi çok zor. Ancak; işveren açısından değerlendirirsek maliyetler çok arttığından dolayı işverenler de sattığı malın üzerine koyacak bu da enflasyonu tetikliyor. Böyle bir çıkmaz var. Bize göre bu rakam çok düşük. 27-28 bin olması lazımdı. MTV'ye, pasaportlara ve değerli kağıtlara 2025 yılında %43,93 zam yapılacak. Yıllık enflasyonda % 50 civarında açıklanıyor. Geliyorsunuz işçiye %30 zam yapıyorsunuz. Bu zam çok düşük kaldı. Kiraların çok yüksek olduğu, elektrik, su, doğalgaz faturaları derken bir de çocuğu da okula gidiyorsa bu rakamlarla geçim yapmak çok çok zor. Dedi.
KÜÇÜK:' ASGARİ ÜCRETLİLERE VERİLEN YÜZDE OTUZ ZAM HİÇ KİMSEYİ MEMNUN ETMEMİŞTİR'
Bağımsız Emekliler Sendikası MYK Üyesi İhsan Küçük ise yaptığı değerlendirmede, 'Asgari ücrete yapılan zam gerçekten komik bir rakam. Hani fişi çekilmiş bir hastanın ölmesi bekleniyor ya bizim hükümetimiz de bizim ölmemizi bekliyor. Asgari ücretlilere verilen yüzde otuz zam hiç kimseyi memnun etmemiştir. Hükümetin yapması gereken, 'ben asgari ücretlime ve emeklime yüzde 40 zam veriyorum, SSK priminin yarısını ben ödüyorum dediği an işveren hiçbir zaman itiraz etmez. Emeklilerin maaş zammı ise Ocak ayının üçünde belli olacak. İnşallah bize bir müjde verecekler ama sanmıyorum. Çünkü bunların müjdeleri hep böyle üçle beşle oluyor. Emeklilere 14 bin 200 TL'den fazla vereceklerini sanmıyorum. İnşallah da beni yanıltırlar. Asgari ücret alan vatandaşlarımız ve emekliler bir olup Ankara'ya yürümeliler.' dedi.
GÜLEÇ:' EN AZ YÜZDE 40, YÜZDE 50 ORANINDA BİR ZAM OLMALIYDI'
Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Yüksek İstişare Kurulu Üyesi iş insanı Mehmet Güleç ise, Asgari ücret çalışanla işveren aslındaki bir sözleşmedir. Açıklanan rakam tabii ki yetersiz.' dedi.
Güleç sözlerine şöyle devam etti:' Ama Türkiye genelinde nitelikli insanlar asgari ücretle çalışmıyorlar. Onlar asgari ücretin çok üstünde alıyorlar. Niteliksiz insanlar da asgari ücretle devletin belirlediği rakamla çalışmak durumundalar. Ama toplumun yüzde sekseni diyebilirim. Türkiye'de ortalama 6 milyon asgari ücretle çalışan var ama bu altı milyon çalışanın yüzde yetmişi, sekseni kesinlikle asgari ücretle çalışmıyor. Muhakkak farklı bir ücretlendirmeyle maaşlarını alıyorlar. Ben asgari ücret tartışmalarına karşıyım. Yani asgari ücretle yanında birini çalıştırmayan, yanında hiç istihdam sağlamayan, katma değer üretmeyen insanlar asgari ücreti savunurken işverenleri de aşırı derecede rencide ediyorlar, bizim tepkimiz buna. Biz insanları istihdam ederken insanların yeteneklerine, kabiliyetlerine göre farklı farklı ücretlendirmeler yapıyoruz zaten. Bunu kimse engelleyemez bu durumu kimse göz ardı edemez. Yapılan yüzde 30'luk zam artışını bizlerde yeterli bulmuyoruz, en az yüzde 40 yüzde 50 oranında bir zam olmalıydı.' dedi.
TÜRKİYE NİTELİKLİ ELEMAN SIKINTISI YAŞIYOR
Ekonomiyi düzeltseler, enflasyon sıfıra gelse asgari ücret denen olay Türkiye'de gündemden düşer diyen Güleç, 'Marketlerde yapılan zam muhakkak raftaki ürünlerin üzerine koyulacak. Yani aslında ekonomiyi düzeltseler, enflasyon sıfıra gelse asgari ücret denen olay Türkiye'de gündemden düşer. Nitelikli eleman sıkıntısı Türkiye'de aşırı derecede fazla. Şimdi bir nitelikli eleman bulsak pazarlık ediyoruz. Asgari ücretliler aslında çok konuşulacak mevzu değil. Ama asgari ücretle çalışanlara da Allah yardım etsin. Bu şartlarda ekonominin bu denli bozuk olduğu durumlarda sıkıntılı. Bizim meselemiz asgari ücretin bu artışının karşılığında hiçbir katkı sunmayan devlete hiçbir değer üretmeyen asgari ücretli bile olsa yanında bir tane adam çalıştırmayan kişilerin bizim adımıza veya işçi adına bir sürü açıklama yapması. Bugün Türkiye genelinde bazı siyasi partiler sokak eylemlerine insanları davet ediyorlar. Devlet bir rakam çıkarmamış ortaya. Bizim karşı olduğumuz şeyler bunlar. Bir işveren olarak tabi ki biz işçiden yanayız. Çünkü işçiler olmasa biz de çalışamayız. Biz birbirimize de muhtacız, birbirimizi korumak durumundayız.' dedi.