ARTIK OLSA DA…
Tiryakisi olduğumuz Radyo 7'den ve Emel Sayın'ın sesinden bir şarkı değiyor kulaklarımıza;
'Artık yeşerecek bir dalım yok. Yağmurlar yağsa da hoş yağmasa da. Üç günlük ömrümü bir günde yitirdim. Yarınlar gelse de hoş gelmese de . Paydos mutluluğa paydos artık. Kaderim gülse de hoş gülmese de'…
Şarkı, yaşanmış bir acı hikyenin duygusallığını yansıtmakla birlikte biz de nereden oldu, nasıl gerçekleştiyse güncel bir olaya atıf yapma hissi uyandırdı.
Malum bir ay bir haftadan beri Ak Parti, istifa eden İl Başkanı Ramazan Gürgöze'nin yerine hala bir atama gerçekleştiremedi.
Ak Partinin kendi tarihinde bu kadar uzun bir süre boş kalan ve vekletle yürütülen bir il daha yok.
Elazığ'ın kaderi mi kadersizliği mi artık ne derseniz deyin, böylesine rutin ve sıradan olan bir konuda bile tıkanıyor ve düğümlenip kalıyoruz.
Kamuoyunda çok konuşuldu, çokça yazılıp çizildi. Hatta geyik ve dalgaya almaya malzeme yapıldı.
Ciddi adaylar yerine, Partililerin görünce 'biz bu durumlara mı düşecektik?' diyerek içinin sızladığı, parti karşıtlarının ise 'Ak Parti kimlere kalmış' diyerek bıyık altından gülmelere sebep olan il başkanlığı meselesinde kamuoyunun geldiği durum Emel Sayın'ın şarkısında yoğun olarak yaşanan duyguyla örtüşmüş durumda.
Parti tabanı da 'artık il başkanı atansa da hoş atanmasa da' diyor. Kaldı ki kim atanırsa atansın zaten bir tepki ve kırılma yaşanacak o zaman böylesi daha iyi. Herkes beklenti içinde olsun ve hatta seçimlere kadar böyle gidilsin ki bir kopma yaşanmasın.
Kaldı ki Ak Parti lider merkezli yürüyen bir parti. İl başkanının da teşkilatların da başarıda çok da etkileri yok. Hatta bazı bölgelerde teşkilatlar dezavantaj bile olabiliyor ve seçim kaybetmeyi getirebiliyor. Örnek mi istiyorsunuz? Keban Belediye Başkanlığı seçimleri.
İlçe başkanı aday oldu, Fethiye Atlı ise Ak Parti'den aday gösterilmediği için bağımsız seçime girdi ve seçildi.
Sonuçta il başkanlığının bu aşamadan sonra çok da bir anlamı olmayacak gibi. Elazığlı gakkonun dediği gibi 'şor' ettiler bu konuyu da'...
'Artık yeşerecek bir dalım yok. Yağmurlar yağsa da hoş yağmasa da. Üç günlük ömrümü bir günde yitirdim. Yarınlar gelse de hoş gelmese de . Paydos mutluluğa paydos artık. Kaderim gülse de hoş gülmese de'…
Şarkı, yaşanmış bir acı hikyenin duygusallığını yansıtmakla birlikte biz de nereden oldu, nasıl gerçekleştiyse güncel bir olaya atıf yapma hissi uyandırdı.
Malum bir ay bir haftadan beri Ak Parti, istifa eden İl Başkanı Ramazan Gürgöze'nin yerine hala bir atama gerçekleştiremedi.
Ak Partinin kendi tarihinde bu kadar uzun bir süre boş kalan ve vekletle yürütülen bir il daha yok.
Elazığ'ın kaderi mi kadersizliği mi artık ne derseniz deyin, böylesine rutin ve sıradan olan bir konuda bile tıkanıyor ve düğümlenip kalıyoruz.
Kamuoyunda çok konuşuldu, çokça yazılıp çizildi. Hatta geyik ve dalgaya almaya malzeme yapıldı.
Ciddi adaylar yerine, Partililerin görünce 'biz bu durumlara mı düşecektik?' diyerek içinin sızladığı, parti karşıtlarının ise 'Ak Parti kimlere kalmış' diyerek bıyık altından gülmelere sebep olan il başkanlığı meselesinde kamuoyunun geldiği durum Emel Sayın'ın şarkısında yoğun olarak yaşanan duyguyla örtüşmüş durumda.
Parti tabanı da 'artık il başkanı atansa da hoş atanmasa da' diyor. Kaldı ki kim atanırsa atansın zaten bir tepki ve kırılma yaşanacak o zaman böylesi daha iyi. Herkes beklenti içinde olsun ve hatta seçimlere kadar böyle gidilsin ki bir kopma yaşanmasın.
Kaldı ki Ak Parti lider merkezli yürüyen bir parti. İl başkanının da teşkilatların da başarıda çok da etkileri yok. Hatta bazı bölgelerde teşkilatlar dezavantaj bile olabiliyor ve seçim kaybetmeyi getirebiliyor. Örnek mi istiyorsunuz? Keban Belediye Başkanlığı seçimleri.
İlçe başkanı aday oldu, Fethiye Atlı ise Ak Parti'den aday gösterilmediği için bağımsız seçime girdi ve seçildi.
Sonuçta il başkanlığının bu aşamadan sonra çok da bir anlamı olmayacak gibi. Elazığlı gakkonun dediği gibi 'şor' ettiler bu konuyu da'...