ARİFEDEN ÖNCE BAYRAM

TFF 1

TAKİP ET
TFF 1.ligin 3.haftasında, ilk iki maçını kaybetmiş olmanın burukluğuyla Ümraniyespor karşısına çıkan Elazığspor, hem sahaya sürülen isimler hem de sahadaki dizilişle maç öncesi çok kimse gibi beni de şaşırttı doğrusu. Ogün Temizkanoğlu'nun eldeki kadronun alternatif savunma ve hücum planlarını görmek adına üstlendiği bu riski, anlayışla karşılamak gerekir diye düşünüyorum. Elinde çok da zengin bir kadro olmayan Ogün hocanın yapabileceği maksimum rotasyonu bu maçta  gerçekleştirmesini  rakibin kapasitesini düşündüğümüzde makul karşılayabiliriz. Bir bakıma Ogün hocanın beklenti ve planlarının ne denli gerçekleşeceğini görmek istediği deneysel bir oyun oldu Ümraniyespor maçı. Ancak yine de belli riskleri de beraberinde getirmiyor değildi bu tercih.

Nitekim Ogün hoca, elindeki joker nitelikli iki oyuncu olan Çağrı Ortakaya'yı sağ bekte, Hakan Bilgiç'i sol önde ; sol ayaklı Mesut Saray ve Hamidou Traore'yi  ise ön liberoda oynatarak belli riskleri daha maçın başında üzerine  aldı. Hele bir de hep tek santrafor olarak sahaya sürülen kaptan Ümit Tütinci'nin forvet arkasında görevlendirildiğini görünce saha içi diziliş anlamında farklı bir Elazığspor gördük karşımızda. İlk yarı boyunca Mesut Saray'ın tek başına  iyi işler yaptığını ama Çağrı Ortakaya ve Hakan Bilgiç'in vasatta kaldığını gördük. Ümit'in belki sakatlığının etkisiyle üstlendiği görevi tam olarak yerine getirememesi , Hamidou Traore ve Mesut Saray'ın takımı hızlı hücum oyununda atağa kaldırmada çok da uyumlu olmamaları  orta saha verimimizin  zayıf kalmasına yol açtı. İlk yarı boyunca hücum üstünlüğü kuramayan, rakibi bunaltıp kendi oyun anlayışını kabul ettiremeyen, modern futbolun en belirgin özelliği olan pas trafiğini oluşturma ve dikine oynama temel disiplinini sağlayamayan takımda    bu rotasyonun en önemli getirisi Mesut Saray'ın önceki performanslarına göre bu maçta daha etkin olması ve takımın bu sezon yeni bir oyuncu kazanacağına dair olan ümidimizdir.

İlk yarı, tutukluğu ve etkisiz futbolu gören Ogün hoca, ikinci yarıya Ümit Tütinci-Murat Kayalı değişikliğiyle başladı. Mesut Saray'ı Ümit Tütinci'den boşalan forvet arkasına yerleştiren Ogün Temizkanoğlu  , Wellington Tom-Murat Kayalı organizasyonuyla bulunan güzel gol neticesinde rahatlamış oldu. Çağrı Ortakaya'nın Mesut Saray'ın yerine ön libero mevkiine monte edilmesi, rakibin yapabileceği muhtemel atakları kesmeye yönelikti. Ali Fırat Okur'un sağ bek ,Hamidou Traore'nin sağ açık rotasyonları da  Ogün hocanın bir maç içerisinde yapabileceği maksimum değişiklikleri görmek açısından önemliydi. Kuşkusuz bu kadar farklı varyasyonları nispeten zayıf bir takım karşısında denemek normal karşılanabilir, ama güçlü takımlar karşısında bu kadar rahat olamayacağımız kesin. Ogün hocanın da bu deney maç sonrası eksikliklerimizi görmüş olduğunu düşünüyorum. Geçen yıl Halil Akbunar'ın sol kanatta gösterdiği üstün performansı bilen Ogün hoca, o bölgenin  bu yıl da başarıyla işlemesi için kafasındaki şablon oturana kadar arayışlarını sürdürecektir.

Neresinden bakarsanız bakın ,taraftar desteğinden yoksun bir Elazığspor'un bu zorlu süreçte aldığı 3 puan, arifeden önce bir bayram sevinci yaşattı herkese.

                                                        ………………………………………………..

Elaziz Belediyespor'un Afyon Afjet takımından sonra deplasmanda güçlü Tarsus takımından da puan alarak dönmesi gelecek adına hayli umut verici. Onların da gittikçe daha iyi olacaklarını düşünüyor ve Elaziz Belediyespor yönetimini, teknik heyetini ve futbolcularını kutluyorum.

 Bir sonraki yazıda buluşmak ümidiyle sevgiyle ve huzurla kalın. 

Bakmadan Geçme