ARAP AMBARGOSU
2015 yılındaki vefatı nedeniyle milli yas ilan ederek bayrakları yarıya indirdiğimiz Kral Abdullah'ın ülkesi Suudi Arabistan, şu sıralarda Türk mallarına karşı aleni bir ambargo uyguluyor.
Bu sebeple Türk ihracatçısı, Suudi yönetiminin uygulaması ile zor günler yaşıyor.
Ülkedeki pek çok market ve işletmede de Türk mallarının kullanılmaması için kampanyalar yapılıyor. Ürünlere 'Dokunmayın! Türk Malı' yazılı afişler asılıyor.
Bu ambargonun Suudi Arabistan'la sınırlı kalmadığı, bazı Kuzey Afrika ülkelerinin de Türkiye'ye karşı tutum değiştirerek ambargolara katıldığı belirtiliyor.
Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2018 yılında İstanbul'daki konsolosluk binasında öldürülmesi sonrasında Suudi Arabistan'ın resmi olmayan bir şekilde Türk şirketlere çeşitli engeller çıkardığına yönelik iddialar ortaya atılsa da Suud Hükümetini en çok rahatsız eden olay Türkiye'nin Amerika'yı takmaması ve kendileri gibi ABD'nin payandası olmaması.
Ülkeyi Küçük Amerika haline getiren Suud Hükümetinin Türkiye aleyhindeki bu açık tavrı ve nefretinin halkta bir karşılığı olacak mı bilemiyoruz?
Yıllarda kutsal topraklara hizmet eden ve bunu Hakimü'l- Haremeyn değil Hadimü'l-Harameyn diye nitelendiren bir ülkeye ve insanına yapılan bu ambargonun, halk nezdinde hiçbir etkinliği olmadığı biliniyor.
Ülkede özgürlük ve demokrasi yerine atanmışların hüküm sürmesi, zevk-ü sefa görüntüleri ve 'ülkenizin politikalarını eleştirmeyin, ne yapıyorsak sizin için yapıyoruz' diye halka uysal başlılık ve koyun sürüsü telkin eden açıklamalar, yeni ve bu sefer tersinden esen bir Arap baharını başlatır mı bilmeyiz ama 'gelecektir bekleniyor olan' diyerek ilahi adaletin tez zamanda tecelli edeceğine inanıyoruz.
Bu sebeple Türk ihracatçısı, Suudi yönetiminin uygulaması ile zor günler yaşıyor.
Ülkedeki pek çok market ve işletmede de Türk mallarının kullanılmaması için kampanyalar yapılıyor. Ürünlere 'Dokunmayın! Türk Malı' yazılı afişler asılıyor.
Bu ambargonun Suudi Arabistan'la sınırlı kalmadığı, bazı Kuzey Afrika ülkelerinin de Türkiye'ye karşı tutum değiştirerek ambargolara katıldığı belirtiliyor.
Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2018 yılında İstanbul'daki konsolosluk binasında öldürülmesi sonrasında Suudi Arabistan'ın resmi olmayan bir şekilde Türk şirketlere çeşitli engeller çıkardığına yönelik iddialar ortaya atılsa da Suud Hükümetini en çok rahatsız eden olay Türkiye'nin Amerika'yı takmaması ve kendileri gibi ABD'nin payandası olmaması.
Ülkeyi Küçük Amerika haline getiren Suud Hükümetinin Türkiye aleyhindeki bu açık tavrı ve nefretinin halkta bir karşılığı olacak mı bilemiyoruz?
Yıllarda kutsal topraklara hizmet eden ve bunu Hakimü'l- Haremeyn değil Hadimü'l-Harameyn diye nitelendiren bir ülkeye ve insanına yapılan bu ambargonun, halk nezdinde hiçbir etkinliği olmadığı biliniyor.
Ülkede özgürlük ve demokrasi yerine atanmışların hüküm sürmesi, zevk-ü sefa görüntüleri ve 'ülkenizin politikalarını eleştirmeyin, ne yapıyorsak sizin için yapıyoruz' diye halka uysal başlılık ve koyun sürüsü telkin eden açıklamalar, yeni ve bu sefer tersinden esen bir Arap baharını başlatır mı bilmeyiz ama 'gelecektir bekleniyor olan' diyerek ilahi adaletin tez zamanda tecelli edeceğine inanıyoruz.