ANTİBİYOTİKLER REÇETESİZ SATILAMAYACAK
GÜLER yaptığımız özel röportajda 'Reçetesiz antibiyotik satışı, Muayene ücretleri, Nöbetçi Eczane Sayısı, Aktarlar ve Eşdeğer ilaçlar
GÜLER yaptığımız özel röportajda 'Reçetesiz antibiyotik satışı, Muayene ücretleri, Nöbetçi Eczane Sayısı, Aktarlar ve Eşdeğer ilaçlar hakkında önemli bilgiler verdi.
Ülkemizde ilaçların reçetesiz satılmadığını, fakat ülkemizdeki şartların bu kuralın hepsini bugüne kadar birebir uygulamalarını gerektirmediğini belirten 23. Bölge Elazığ Eczacılar Odası başkanı Mehmet Ulaş GÜLER ' İlaçlarımızı biz hastalarımıza parayla da veriyorduk ama; Sağlık bakanlığının akılcı ilaç programı nedeniyle bazı istatistikler yapıldı ve antibiyotiğin Türkiye ortalamasının çok üzerinde kullanıldığı fark edildi. Bunun üzerine antibiyotik kullanımı konusunda bir hassasiyet gelişti ve sağlık bakanlığı antibiyotiklerin reçetesiz satılmamasını istedi' dedi.
Sağlık müdürlüğü vasıtasıyla bu yasağın tüm eczanelere tebliğ edildiğini söyleyen GÜLER 'Biz Elazığ il sağlık müdürlüğü ile yaptığımız çalışmalar sonucunda artık hastalara antibiyotiği reçetesiz satmayacağız. Hastalar, nöbetçi eczaneler dahil eczanelerden reçetesiz antibiyotik istemesinler alamayacaklar. Hastalarımızdan ricam bu konuda eczacıyı zorlamasınlar. Bir hekime başvurup antibiyotiğini reçeteye yazdırıp alırlarsa hem kendi hemde toplum sağlığı için çok daha iyi olur çünkü; bilinçsiz antibiyotik kullanımı toplum sağlığını da tehdit etme noktasına geldi. Bilinçsiz antibiyotik kullanımı insan vücudundaki bakterilerin direnç kazanmasını sağladı. Antibiyotikler çok kolaylıkla tedavi ettikleri hastalıkları artık tedavi etmemeye başladılar'dedi.
Muayene Ücretini Zorunlu Olarak Tahsil Ediyoruz
Eczanelerin hastalardan 4 ayrı kalemden para tahsil ettiklerini ifade eden Mehmet Ulaş GÜLER '
Birincisi: almış oldukları ilaçların %20 ücreti ,
İkincisi: Eş değer ilaç politikası, SGK bir ilacın birden fazla eş değeri var ise en ucuz ilacın parasını karşılar. Eş değerler içerisinde fiyat farkı varsa o fiyat farkını vatandaş cebinden ödemek zorundadır.
Üçüncüsü : Hastalar, özel hastanelere gittiği vakit 12 TL muayene ücretini peşinen ödüyor. Devlet hastaneleri gittiği zaman bu devlet hastanelerinde tahsil edilmiyor bu ücret SGK tarafından hastaların hesabına yükleniyor ve reçeteyle ilaç almaya gittiği zaman eczanede hastadan tahsil ediliyor. Eczaneler; hastane adına hastalardan muayene ücretini tahsil etme yükümlülüğü var. Aldığımız paradan dolayı kesinlikle bir kazanç sağlamıyoruz. Bizim bu ücretsiz tahsilatımız sayesinde devletimiz yıllık 200 milyon TL kar etmektedir.
Dördüncüsü ise 3 lira olan reçete ücretidir. Eğer hastaların ödedikleri bu paralar ile sıkıntıları olursa eczanelerden reçete arkası çıktısını istesinler. Oradaki koda baksınlar. muayene ücreti tahsilat listesine bakarak orada nereye ne kadar verilmiş görebilirler. Bu kontrol hem vatandaşın kendi içini rahat ettirecek hem de eczane ile ilgili su i zandan kurtulmuş olacaklar' dedi.
Nöbetçi Eczane Sayımız Yeterli
Sağlık il müdürlüğüyle beraber her gece nöbetçi kalacak eczane sayısını 3 olarak belirlediklerini aktaran GÜLER ' Biz bunu belirlerken şehri 3 bölgeye ayırdık. Nöbet listesini ilk belirlediğimiz zamanda birinci bölgeyi acil hastanın en fazla olduğu Elazığ Eğitim Araştırma hastanesi ve Harput Devlet hastanesi çevresi olarak belirledik. Özellikle kötü hava koşullarında bir vatandaşımızın hastanenin acilinden çıkar çıkmaz bir eczaneye ulaşması için böyle bir yol belirledik. İkincisi nöbetçi eczanemizi de hastaneye gitmeden günlük ilaçlarını almak isteyen vatandaşlarımız için şehrin her yerinden tek vasıtayla gidebileceği yer olması için özen gösterdik. Bunu da Gazi caddesi ve İzzetpaşa camii çevresi olarak belirledik. Üçüncü eczanemiz ise bu bölgeler dışında kalan eczanelerimizden belirledik. Bazen şehrin doğusuna bazen şehrin batısına denk gelebiliyor. Şuan için hastaların eczaneye ulaşamama ya da ilaç bulamama sıkıntısı yok. Bu konuyu sürekli inceliyoruz bu konuda anketler yapıyoruz genel olarak vatandaşımızın bu konuda bir sıkıntısı yok.
Yeni Mezun Eczacıların Eczane Açması Çok Zorlaştı
Eczacılık 5 yıllık zor ve ağır bir eğitim gerektirdiğini ve yüksek puanlı ve eğitimi pahalı bir fakülte olduğunu söyleyen 23. Bölge Elazığ Eczacılar Odası Başkanı Mehmet Ulaş GÜLER 'Bu eğitimi alıp eczacı olan arkadaşlarımızın niyeti büyük bir çoğunluğu eczane açmaktı. 2012 yılı Mayıs ayında eczacılık ve eczane hizmetlerine dair kanun değişti. Bu kanuna göre artık eczane açılması belirli sınırlara tabi. Her ilçe merkezinde 3500 kişiye bir eczane düşecek şekilde bir sistem geliştirildi. Elazığ için düşünürsek 350 bin nüfusumuz 130 eczanemiz var. Şuan Elazığ'ın bir iki ilçesinde bu boşluk var fakat ;115 bin kişi daha merkezin nüfusu artmadan Elazığ'da yeni bir eczane açılamayacak. Tabi bu kanun 2013 yılından itibaren eczacılığa yeni başlayan kişileri kapsıyor. Bu sadece Elazığ için değil ülkenin bir çok yerinde yeni eczane açma imkanı çok kısıtlı ya da yok gibi eğer ben eczane açmak istiyorum bu yüzden eczacılık okuyacağım diyen genç kardeşlerimiz varsa bu kanunu bilerek tercihlerini yapsınlar' dedi.
Bitkilerden Şifa Ararken Sağlık Daha da Bozulabilir
Vatandaşların bitkilerden şifa bulacağım derken sağlıklarına ciddi bir şekilde zarar verebileceklerini belirten Mehmet Ulaş GÜLER ' Özellikle aktar vitrinlerine baktığımızda her derde deva bitki sattıklarını söylediklerini görüyoruz. İlaçların %30'u bitkilerden elde ediliyor. Birçok tıbbi bitkiden ilaç elde ediliyor burada sıkıntı yok. Asıl sıkıntı ilaç dediğimiz şey aynı zamanda bir zehirdir. İlaçla zehir arasındaki fark dozdur. Doğru dozda ilaç şifa verir yanlış dozda ise sağlığa zarar verir. Doğru dozda ilacın alınması da doktor ve eczacı sayesinde olur' dedi.
Hastalığı tam olarak bilmeden tibbi bir bitki olsa bile ilaç olarak görüp o bitki kullanılmaya başlandığında kişinin büyük ihtimal ondan zarar göreceğini ifade eden GÜLER ' Bunun için basit bir –iki örnek vereyim. Ihlamur herkesin kışın demleyip içtiği bir içecek.Boğaza ve akciğere faydası olan bir içecek. Fakat; akciğere yararlı olacağı şekli farklı hazırlanır, boğaza yararlı olacağı şekil farklı hazırlanır. Boğaza faydalı olan kaynatılarak akciğere faydalı olan ise demlendirilerek içilir. Bunu kaç tane aktar bilir ki !
Bir diğer örnek verecek olursak alıç çok değerli bir kalp ilacıdır. Bu ağacın yaprağı ilaç için kullanılır. Tıbbi bir bitkidir fakat; bu yaprağın hangi mevsimde hangi saatte toplanacağı bile önemlidir. Eğer o yaprağı hangi mevsim günün hangi saatinde toplayacağınızı bilmezseniz istenilen alkolidi elde edemeyeceğiniz için o bitki hiçbir işinize yaramayacaktır. Tıbbi bitki olduğu için tıbbi bilen bir kişi tarafından toplanıp doğru değerlendirmesi gerekir' dedi.
Vatandaşlar Eş Değer İlaçları Gönül Rahatlığıyla Kullansınlar
Her eczaneden ilaç alan vatandaşın mutlaka eş değer ilaç kelimesiyle karşılaştığını ifade eden 23. Bölge Elazığ Eczacılar Odası Başkanı Mehmet Ulaş GÜLER 'Öncelikle şunu belirteyim eş değer ilaç ile reçetede yazılan ilaç arasında hiçbir fark yok. Eş değer ilaç ile orjinal ilaç arasındaki fark; eş değer ilaç üretildiği zaman orjinal ilaç elde edilirken insanlar üzerinde yapılan testler, hastane deneyleri yapılmaz. Zaten daha önce yapılmıştır. Bunun dışında biyoeşdeğerliği ispatlanmış eşdeğer ilaç orjinaliyle aynıdır. Aynı özelliklere sahiptir. Aynı şekilde şifa verir.Sağlık bakanlığımızda bunu onaylamıştır. Onun için vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla bu ilaçları kullanabilir.
Ülkemizde ilaçların reçetesiz satılmadığını, fakat ülkemizdeki şartların bu kuralın hepsini bugüne kadar birebir uygulamalarını gerektirmediğini belirten 23. Bölge Elazığ Eczacılar Odası başkanı Mehmet Ulaş GÜLER ' İlaçlarımızı biz hastalarımıza parayla da veriyorduk ama; Sağlık bakanlığının akılcı ilaç programı nedeniyle bazı istatistikler yapıldı ve antibiyotiğin Türkiye ortalamasının çok üzerinde kullanıldığı fark edildi. Bunun üzerine antibiyotik kullanımı konusunda bir hassasiyet gelişti ve sağlık bakanlığı antibiyotiklerin reçetesiz satılmamasını istedi' dedi.
Sağlık müdürlüğü vasıtasıyla bu yasağın tüm eczanelere tebliğ edildiğini söyleyen GÜLER 'Biz Elazığ il sağlık müdürlüğü ile yaptığımız çalışmalar sonucunda artık hastalara antibiyotiği reçetesiz satmayacağız. Hastalar, nöbetçi eczaneler dahil eczanelerden reçetesiz antibiyotik istemesinler alamayacaklar. Hastalarımızdan ricam bu konuda eczacıyı zorlamasınlar. Bir hekime başvurup antibiyotiğini reçeteye yazdırıp alırlarsa hem kendi hemde toplum sağlığı için çok daha iyi olur çünkü; bilinçsiz antibiyotik kullanımı toplum sağlığını da tehdit etme noktasına geldi. Bilinçsiz antibiyotik kullanımı insan vücudundaki bakterilerin direnç kazanmasını sağladı. Antibiyotikler çok kolaylıkla tedavi ettikleri hastalıkları artık tedavi etmemeye başladılar'dedi.
Muayene Ücretini Zorunlu Olarak Tahsil Ediyoruz
Eczanelerin hastalardan 4 ayrı kalemden para tahsil ettiklerini ifade eden Mehmet Ulaş GÜLER '
Birincisi: almış oldukları ilaçların %20 ücreti ,
İkincisi: Eş değer ilaç politikası, SGK bir ilacın birden fazla eş değeri var ise en ucuz ilacın parasını karşılar. Eş değerler içerisinde fiyat farkı varsa o fiyat farkını vatandaş cebinden ödemek zorundadır.
Üçüncüsü : Hastalar, özel hastanelere gittiği vakit 12 TL muayene ücretini peşinen ödüyor. Devlet hastaneleri gittiği zaman bu devlet hastanelerinde tahsil edilmiyor bu ücret SGK tarafından hastaların hesabına yükleniyor ve reçeteyle ilaç almaya gittiği zaman eczanede hastadan tahsil ediliyor. Eczaneler; hastane adına hastalardan muayene ücretini tahsil etme yükümlülüğü var. Aldığımız paradan dolayı kesinlikle bir kazanç sağlamıyoruz. Bizim bu ücretsiz tahsilatımız sayesinde devletimiz yıllık 200 milyon TL kar etmektedir.
Dördüncüsü ise 3 lira olan reçete ücretidir. Eğer hastaların ödedikleri bu paralar ile sıkıntıları olursa eczanelerden reçete arkası çıktısını istesinler. Oradaki koda baksınlar. muayene ücreti tahsilat listesine bakarak orada nereye ne kadar verilmiş görebilirler. Bu kontrol hem vatandaşın kendi içini rahat ettirecek hem de eczane ile ilgili su i zandan kurtulmuş olacaklar' dedi.
Nöbetçi Eczane Sayımız Yeterli
Sağlık il müdürlüğüyle beraber her gece nöbetçi kalacak eczane sayısını 3 olarak belirlediklerini aktaran GÜLER ' Biz bunu belirlerken şehri 3 bölgeye ayırdık. Nöbet listesini ilk belirlediğimiz zamanda birinci bölgeyi acil hastanın en fazla olduğu Elazığ Eğitim Araştırma hastanesi ve Harput Devlet hastanesi çevresi olarak belirledik. Özellikle kötü hava koşullarında bir vatandaşımızın hastanenin acilinden çıkar çıkmaz bir eczaneye ulaşması için böyle bir yol belirledik. İkincisi nöbetçi eczanemizi de hastaneye gitmeden günlük ilaçlarını almak isteyen vatandaşlarımız için şehrin her yerinden tek vasıtayla gidebileceği yer olması için özen gösterdik. Bunu da Gazi caddesi ve İzzetpaşa camii çevresi olarak belirledik. Üçüncü eczanemiz ise bu bölgeler dışında kalan eczanelerimizden belirledik. Bazen şehrin doğusuna bazen şehrin batısına denk gelebiliyor. Şuan için hastaların eczaneye ulaşamama ya da ilaç bulamama sıkıntısı yok. Bu konuyu sürekli inceliyoruz bu konuda anketler yapıyoruz genel olarak vatandaşımızın bu konuda bir sıkıntısı yok.
Yeni Mezun Eczacıların Eczane Açması Çok Zorlaştı
Eczacılık 5 yıllık zor ve ağır bir eğitim gerektirdiğini ve yüksek puanlı ve eğitimi pahalı bir fakülte olduğunu söyleyen 23. Bölge Elazığ Eczacılar Odası Başkanı Mehmet Ulaş GÜLER 'Bu eğitimi alıp eczacı olan arkadaşlarımızın niyeti büyük bir çoğunluğu eczane açmaktı. 2012 yılı Mayıs ayında eczacılık ve eczane hizmetlerine dair kanun değişti. Bu kanuna göre artık eczane açılması belirli sınırlara tabi. Her ilçe merkezinde 3500 kişiye bir eczane düşecek şekilde bir sistem geliştirildi. Elazığ için düşünürsek 350 bin nüfusumuz 130 eczanemiz var. Şuan Elazığ'ın bir iki ilçesinde bu boşluk var fakat ;115 bin kişi daha merkezin nüfusu artmadan Elazığ'da yeni bir eczane açılamayacak. Tabi bu kanun 2013 yılından itibaren eczacılığa yeni başlayan kişileri kapsıyor. Bu sadece Elazığ için değil ülkenin bir çok yerinde yeni eczane açma imkanı çok kısıtlı ya da yok gibi eğer ben eczane açmak istiyorum bu yüzden eczacılık okuyacağım diyen genç kardeşlerimiz varsa bu kanunu bilerek tercihlerini yapsınlar' dedi.
Bitkilerden Şifa Ararken Sağlık Daha da Bozulabilir
Vatandaşların bitkilerden şifa bulacağım derken sağlıklarına ciddi bir şekilde zarar verebileceklerini belirten Mehmet Ulaş GÜLER ' Özellikle aktar vitrinlerine baktığımızda her derde deva bitki sattıklarını söylediklerini görüyoruz. İlaçların %30'u bitkilerden elde ediliyor. Birçok tıbbi bitkiden ilaç elde ediliyor burada sıkıntı yok. Asıl sıkıntı ilaç dediğimiz şey aynı zamanda bir zehirdir. İlaçla zehir arasındaki fark dozdur. Doğru dozda ilaç şifa verir yanlış dozda ise sağlığa zarar verir. Doğru dozda ilacın alınması da doktor ve eczacı sayesinde olur' dedi.
Hastalığı tam olarak bilmeden tibbi bir bitki olsa bile ilaç olarak görüp o bitki kullanılmaya başlandığında kişinin büyük ihtimal ondan zarar göreceğini ifade eden GÜLER ' Bunun için basit bir –iki örnek vereyim. Ihlamur herkesin kışın demleyip içtiği bir içecek.Boğaza ve akciğere faydası olan bir içecek. Fakat; akciğere yararlı olacağı şekli farklı hazırlanır, boğaza yararlı olacağı şekil farklı hazırlanır. Boğaza faydalı olan kaynatılarak akciğere faydalı olan ise demlendirilerek içilir. Bunu kaç tane aktar bilir ki !
Bir diğer örnek verecek olursak alıç çok değerli bir kalp ilacıdır. Bu ağacın yaprağı ilaç için kullanılır. Tıbbi bir bitkidir fakat; bu yaprağın hangi mevsimde hangi saatte toplanacağı bile önemlidir. Eğer o yaprağı hangi mevsim günün hangi saatinde toplayacağınızı bilmezseniz istenilen alkolidi elde edemeyeceğiniz için o bitki hiçbir işinize yaramayacaktır. Tıbbi bitki olduğu için tıbbi bilen bir kişi tarafından toplanıp doğru değerlendirmesi gerekir' dedi.
Vatandaşlar Eş Değer İlaçları Gönül Rahatlığıyla Kullansınlar
Her eczaneden ilaç alan vatandaşın mutlaka eş değer ilaç kelimesiyle karşılaştığını ifade eden 23. Bölge Elazığ Eczacılar Odası Başkanı Mehmet Ulaş GÜLER 'Öncelikle şunu belirteyim eş değer ilaç ile reçetede yazılan ilaç arasında hiçbir fark yok. Eş değer ilaç ile orjinal ilaç arasındaki fark; eş değer ilaç üretildiği zaman orjinal ilaç elde edilirken insanlar üzerinde yapılan testler, hastane deneyleri yapılmaz. Zaten daha önce yapılmıştır. Bunun dışında biyoeşdeğerliği ispatlanmış eşdeğer ilaç orjinaliyle aynıdır. Aynı özelliklere sahiptir. Aynı şekilde şifa verir.Sağlık bakanlığımızda bunu onaylamıştır. Onun için vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla bu ilaçları kullanabilir.