Antep fıstığı krizi
Son dönemde popüler hale gelen Dubai çikolatası, Antep fıstığına olan talebi artırarak arz-talep dengesini altüst etti. Sosyal medyada geniş bir hayran kitlesine ulaşan bu çikolatanın içeriğinde kullanılan Antep fıstığı, yoğun taleple birlikte fiyat patlaması yaşadı. Geçtiğimiz aylarda tarlada kilosu 150 liradan satılan Antep fıstığı, kısa sürede 3 bin liraya kadar yükseldi.
Fıstık fiyatlarındaki yükseliş yalnızca talebin artmasından kaynaklanmadı. Fiyat artışlarını öngören bazı stokçular, piyasadaki fıstık ürünlerini stoklayarak arzı kısıtladı. Fiyatlardaki bu artış özellikle son iki ayda yüzde 70'i aşarken, Antep fıstığı artık ‘yeşil altın' olarak anılmaya başlandı. Uzmanlar, yerel üreticiler ve tüketiciler açısından bu durumun kaygı verici olduğunu belirterek, stokçuların fiyatları yukarı çekmek için fıstığı depoladığına dikkat çekti.
Dubai çikolatası furyasıyla birlikte tatlı, çikolata ve atıştırmalık sektörlerinde Antep fıstığına olan talep rekor düzeyde arttı. Tatlı üreticileri ve pastane sahipleri, yüksek maliyetler nedeniyle bu ürünü kullanmakta zorlandıklarını dile getirdi. Sarıyer'de bir pastane sahibi, “Müşterilerimiz kaliteli ürün bekliyor ancak biz maliyetlerin altından kalkamıyoruz” diyerek yaşadıkları sıkıntıyı vurguladı. Fıstık ezmesi üreticileri de piyasadaki stokçuluğun, fıstığın erişilebilirliğini sınırladığını belirtiyor.
Dubai çikolatası, Antep fıstığı ve künefe dolgusuyla dikkat çekerek Birleşik Arap Emirlikleri'nden dünyaya yayıldı. Dubai'de yaşayan Mısır kökenli İngiliz Sarah Hamouda tarafından geliştirilen bu çikolata, sosyal medyada hızla popülerleşti. Çikolatada Antep fıstığı ve fıstık ezmesi gibi özel içerikler kullanılması, bu ürüne olan ilgiyi daha da artırdı.
Son olarak uzmanlar, Dubai çikolatasına gösterilen yoğun ilginin sektördeki dengeleri bozabileceği konusunda uyardı. Özellikle pastaneler, butik işletmeler ve büyük çikolata firmaları bu ürüne yönelince Antep fıstığına olan talep hızla arttı. Antep fıstığı fiyatlarının yüksek seyretmesi, gıda tedarik zincirinde ciddi bir dengesizliğe yol açarken, üreticilerin bu durumda maliyetleri nasıl karşılayacağı ise büyük bir soru işareti.