Anlayamamak mı Anlaşılamamak mı?
Geçtiğimiz cumartesi günkü nüshamızda 'Resim Çekmeyi Severiz' başlıklı bir yazı yazarak vali Hatipoğlu'na hayırlı olsun ziyaretlerine değinmiş ve bu randevuların şehrin kaderinde etkili olan başta kurum ve STK'ların müracaatlarını özel kalem müdürlüğünün lazım-elzem kriterleri çerçevesinde ele alarak ona göre bir öncelik sıralaması yapması gerektiğine dikkat çekmiştik.
Bu yazının görseline de herhangi bir art niyet ve farklı bir düşünce taşımadan Vali Hatipoğlu'nu ziyaretlerden resim kareleri koymuştuk.
Bu yazıdaki amacımız, ziyaret edenlerin konumu, durumu, şehre katkısı gibi bir konuları sorgulama yapmak değildi. Tek amacımız ve muhatabımız, Valilik Özel Kalem Müdürlüğünün gelen randevu taleplerini “şehre birinci derecede fayda ve katkı” zemininde bir süzgeçten geçirmesi ve öncelikleri buna göre vermesiydi.
Bu yazıyla ilgili görsellerde yer alan STK başkanlarımız bu yazıyı okudular mı ya da okuduklarını anlayıp asıl mesajın kime verilmek istendiğini fark edebildiler mi bilmiyoruz ama bazı STK'ların bunlardan alınganlık göstermelerinden de anladık ki gereksiz bir alınganlık göstermişler.
Öncelikle şunu herkes bilsin ki bizim Elazığ gibi bir derdimiz ve kalkınması için mücadele ettiğimiz bir misyonumuz var. Kimin ne yaptığını, amaçlarının ne olduğunu az çok biliyoruz. Bu konuda da yeri geldiğinde düşüncelerimizi yazarız. Ancak söz konusu yazıdan alınganlık gösterip üzerine alınanlar olduysa bu kendilerinin algılama ve iz'an sorunu.
Biz, bir kez daha net anlaşılsın diye ne demek istediğimiz yazalım: Elazığ birçok alanda çok zaman kaybetti. Bugün birçok alanda az-çok var olan fakat hiçbir alanda öne çıkamayıp marka değer oluşturamayan bir Elazığ var. İlimize gelen valinin bu durumu tersine çevirecek kamu kurumu, iş dünyası, üretim yapan sektör temsilcileri ve bunların başkanlarıyla öyle 15 dakika değil en az bir saat görüşmesi ve onları dinlemesi lazım. Bunun için de ilk bir ay tüm randevu önceliğinin bunlara verilmesi lazım. Özel Kalem yetkilileri, iş dünyası, esnaf odaları temsilcisi ve ciddi yatırımcılar ile kendinden başka bir üyesi dahi olmayan, halkta karşılık bulmayan bir tabela STK'sına sözde eşit davranıp 15'er dakikalık randevu süresi vermesi, bu şehre de bu şehri ve sorunlarını tanımak ve bilmek isteyen Vali Hatipoğlu'na haksızlıktır.
Biz bu gerçeği kimseye olan bir tutumumuzdan ve ön yargımızdan değil, sırf şehrin geleceği adına dile getirerek olayın muhataplarının dikkatini çekmek istedik, lakin birileri bunu ya yanlış anladı ya da anlayamadı.
Umarız bu kez anlatabilmişizdir.
Son notumuz da şu olsun. Bizlerin şehrin geleceği adına ortaya koyduğumuz bu düşünceden alınganlık gösteren kişi ve STK'ların bugünden sonra yakın takipçisi olacağız. Bakalım neler yapıyorlarmış, neler başarıyorlarmış, ya da neler pazarlıyorlarmış. Takipteyiz.