AMAN NE ÜZÜLDÜK!...
Adamın biri, bizim mahallenin ve hiçbir temele dayanmayan sokak dedikodularının gazına çok gelmiş olacak ki tepki olarak Fırat Üniversitesi rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Fahrettin Göktaş'ı makamında ziyaret edip hayırlı olsun dileklerini iletmeyeceğini buyurmuş.
Ama ne kadar üzülmüştür Rektör Göktaş Hoca. Ne kadar derinden yaralanmış ve mahzun olmuştur, akademi camiası ve şehir halkı. Ne kadar karalar bağlayıp yaslar tutmuştur.
Özgül ağırlığı A4 kğıt parçası kadar olan, kerameti de, yetenekleri de ikinci ve üçüncü şahıslardan değil, kendinden menkul bu ağabeyimize birileri keşke hatırlatsa toplumdaki karşılığını.
Hayatında hiçbir başarısı olmamış, siyasilerin el eteğini öpüp sırnaşarak elde ettiği makamları da kalibresi ortaya çıktığı için kısa süre içerisinde uzaklaştırılmış, herkesin yüzüne sukut etse de ardından el aman dilediği, kalıbıyla beyni arasında ters orantı olan arkadaşın, kendisine olduğundan fazla anlam yüklemesi ve yine kendini bir değer kabul etmesi tedavi gerektiren patolojik bir vakadır ve ne yazık ki aramızda hep dolaşmaktadır.
İyi ki bu hastalık korona gibi bulaşıcı ve sepici değil. İyi ki kendi dünyasında ve kendi hayal aleminde yaşayan ve fakat zaman zaman aşırı özgüvenin verdiği güdü ve modla gayyaya düşen bu zata, dua edelim de dünyayı kendisinin etrafında dönmediğini görsün ve uyansın bu rüyadan.
Biz hatırlatalım istedik bu gerçekleri.. Fayda eder mi? Çok zannetmiyoruz. Ağabeyimize bulaşan virüs koronadan bin beter ve ancak son nefeste biter..
Özgül ağırlığı A4 kğıt parçası kadar olan, kerameti de, yetenekleri de ikinci ve üçüncü şahıslardan değil, kendinden menkul bu ağabeyimize birileri keşke hatırlatsa toplumdaki karşılığını.
Hayatında hiçbir başarısı olmamış, siyasilerin el eteğini öpüp sırnaşarak elde ettiği makamları da kalibresi ortaya çıktığı için kısa süre içerisinde uzaklaştırılmış, herkesin yüzüne sukut etse de ardından el aman dilediği, kalıbıyla beyni arasında ters orantı olan arkadaşın, kendisine olduğundan fazla anlam yüklemesi ve yine kendini bir değer kabul etmesi tedavi gerektiren patolojik bir vakadır ve ne yazık ki aramızda hep dolaşmaktadır.
İyi ki bu hastalık korona gibi bulaşıcı ve sepici değil. İyi ki kendi dünyasında ve kendi hayal aleminde yaşayan ve fakat zaman zaman aşırı özgüvenin verdiği güdü ve modla gayyaya düşen bu zata, dua edelim de dünyayı kendisinin etrafında dönmediğini görsün ve uyansın bu rüyadan.
Biz hatırlatalım istedik bu gerçekleri.. Fayda eder mi? Çok zannetmiyoruz. Ağabeyimize bulaşan virüs koronadan bin beter ve ancak son nefeste biter..