Almanya'yı bırakıp, döndüğü köyünde huzuru ve sağlığı buldu

1977 yılında gittiği Almanya'dan Tunceli'deki köyüne dönerek yerleşen Murat Erdoğan, büyükbaş hayvancılık yapmaya başlayarak hem huzuru buldu, hem de Vertigo hastalığını yenerek sağlığına kavuştu.

TAKİP ET
1977 yılında gittiği Almanya'dan Tunceli'deki köyüne dönerek yerleşen Murat Erdoğan, büyükbaş hayvancılık yapmaya başlayarak hem huzuru buldu, hem de Vertigo hastalığını yenerek sağlığına kavuştu.

Tuncelili Murat Erdoğan, 1977 yılında yaşadığı Pülümür ilçesine bağlı Çakırkaya (Pancılas) köyünü terk ederek Almanya'ya gitti. Uzun yıllar Almanya'da farklı işler yapan Erdoğan, köyüne olan özlemi nedeniyle yaklaşık 9 yıl önce dönmeye karar verdi. Köyüne dönen ve 1 milyon liraya modern ahır yapan Erdoğan, burada simental cinsi büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine başladı. Hayvancılıkla uğraşmaya başlayan ve huzuru bulan Erdoğan, bu sayede bir türlü kurtulamadığı Vertigo hastalığına da yendi.

1977 yılında ağlayarak köyünden ayrılıp Almanya'ya gittiğini belirten Murat Erdoğan, 'Burası hiçbir zaman aklımdan çıkmadı. Gece yatıyordum rüyalarıma giriyordu. Sıkıntıya düşsem bu memleketin yaylalarını, çeşmelerini düşünüyordum. 2002-2004 yılında ilk geldim buraya. Geldim yetmedi. Ondan sonraki yıllar iki üç sefer izne geliyordum. İzne gelmem de yetmeyince 9 sene önce buraya temelli yerleştim. Çalışmayı seven bir insanım. Hayvancılık sevgisi vardı. En iyisi buraya yerleşmek diye düşündüm ve 6 danayla işe başladım. Derken hayvan sayısı çoğaldı şimdi 50 büyükbaş hayvanım var' dedi.

'Vergitoyu hayvan sevgisi sayesinde yendi'

Hayvan sevgisinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Murat Erdoğan, 'Bende vertigo hastalığı vardı. Sürekli baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma oluyordu. Hayvancılığa başladıktan sonra hastalık temelli bitti. Stres yok, üzüntü yok, sıkıntı yok. Bütün sevgini, şefkatini hayvanlara veriyorsun. Sabah, öğle, akşam hayvanların içindeyim' diye konuştu.

'Bu topraklar kimseyi aç, susuz bırakmamış'

Hayvancılıkta verilen emeğin karşılığının alındığını ifade eden Erdoğan, 'Hayvanın sütünden, derisinden, gübresinden faydalanıyoruz. Hatta tüylerini tarıyoruz bunlardan kuşlar yuva yapıyor. Kesinlikle gurbetteki hemşehrilerimiz gelip hayvancılık yapsınlar. Hem hobi olur hem de kazanç kapısı. Özellikle pademi döneminde insanlar boş yatıyor. Nasıl geçineceklerini düşünüyor. Bu bir fırsat. Büyükbaş, küçükbaş, arıcılık, fasulye, nohut, patates, soğan eksinler. Bu topraklar kimseyi aç, susuz bırakmamış. Kesinlikle verdiğinin karşılığını alıyorsun. İlkbaharda dağlardaki bitkilerden topluyorsun. Burada 300 serçe samanlıkta besleniyor. Kargalar, saksağanlar gübreden besleniyor. 150 fare samanlıktan besleniyor' şeklinde konuştu.

Simental ırkı inek beslediğini aktaran Erdoğan, süt, peynir, çökelek gibi ürünler ürettiklerini ve talebe yetişemediklerini de sözlerine ekledi.

Erdoğan'ın yeğeni 6 yaşındaki Rozan Ali de vaktinin büyük bölümünü hayvanlarla geçirirken, hayvanlarla uğraşmanın kendisini mutlu ettiğini ifade etti.

Son dönemlerde bölgeye ait ürünlere yoğun talep olduğunu belirten İlçe Belediye Başkanı Müslüm Tosun ise, 'Bu ürünler katma değeri yüksek ürünler. Bunlar meslek haline getirilir ve profesyonelce yapılırsa ciddi gelir elde edilir. Biz de belediye olarak bir çalışma yaptık. Pülümür'deki mevcut durumun analizini yaptık. Büyükbaş, küçükbaş hayvancılık ve diğer bitkilerin analizlerini hazırladık. Bu çalışmada en büyük üreticilerin Pülümür'de olduğunu gördük. Bölge müsait, fırsatlar var. Bütün hemşehrilerimizin bunu örnek alıp bu işleri yönelmesini arzu ediyorum' dedi.

Bakmadan Geçme