AK PARTİ'YE İÇERDEN BİR BAKIŞ
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Siyasette yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, İstanbul ve Ankara seçimlerinin kaybedilmesinde AK Parti kadrolarının hatalarının etkili olduğunu ve AK Parti'de özgüven eksikliği yaşandığını söylemiş.
'Her AK Partili gururla onurla, ben AK Partiliyim demesi lazım. Sadece Erdoğan'ın üzerine yük bindiren, başka bir risk almayan, iş yapmayan yöneticilerden acilen kurtulmamız lazım' diyen Bülent Turan, AK Parti'deki özgüven eksikliğinden şikyet etmiş.
Bakın AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan başka neler söylemiş:
'Erdoğan ve ekibinin tekrar meydanlarda bangır bangır olmazı lazım. Bir özgüven yoksunluğu hissediyorum. Kendi camiamızdan bahsediyorum. Bu beni çok rahatsız ediyor. Oysa biz Erdoğan'ın öğrencileriyiz. Onun özgüveninde hiçbir azalma gördünüz mü şimdiye kadar. Onun çalışma faaliyetinde yavaşlama, yorgunluk gördünüz mü? Twitter'dan korkan bir tarzın, uyduruktan bir yayın kanalından çekinen tarzın bize faydası olmaz. Aman ha adım orada çıkmasın diyen bir anlayışın bize faydası olmaz'
'Kongreler bir imkndır, genel başkanımızın uyarıları bir imkndır. Halkın zaman zaman, İstanbul ve Ankara seçimlerinde olduğu gibi bizi uyarması bir imkndır' diyen AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, şunları da sözlerine eklemiş:
Bizim mutlaka bu özgüveni yeniden kuşanmamız, lazım diye düşünüyorum. 100 tane mesele varsa 20 sene önce, 80'i ortaya konmuştur. Bırak da 20'sini yapalım yavaş yavaş. Ama 80'ini yaptık, bunu söyle, bunu anlatalım. İstanbul'da o kadar iş yapıldı ki, bunu anlatmayı unuttuk. Zaten kazanıyoruz dedik, halk görüyor diye düşündük. Oysa aradaki insanların daha çok anlatsa, konuşsa, kampanya yapsa, İstanbul'u biz niye kaybedelim. Ankara'yı biz niye kaybedelim. Bu insanlar bize 25 sene oy vermişler, İstanbul'u şaha kaldırmışız. Ama biz hata yaptığımızdan dolayı, karşı taraf bugün bayram etmiş. Bunu görmek durumundayız. Hepimizin daha özgüvenli, daha iddialı meydanlara çıkıp ben buradayım demesi lazım. Yeni dönemde, bu özgüvenle ilgili olan süreci tedavi etmemiz, telafi etmemiz lazım.'
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın bu tespitleri ve uyarılarını parti kademelerindekilerin de yapması ve önlemini alması gerekiyor. Belki Turan bu tespitleri ile partinin her şeyi güllük gülistanlık gören çevrelerin tepkisini alacak ama bu özeleştirileri yapmak davaya samimi olarak inanmaktan geçiyor.
Teşkilatlara bir katkı sunamayan, kendisinin parti içindeki görevinin esprisini ve manevi mesuliyetini taşımayan, toplantıdan toplantıya partiyle ilgili olan ve fotoğraf karesine girmekle kendi görevini yapmış sayan, çevresinde örnekliği ile ve saygınlığı ile davasına bir kişiyi bile kazandırmadığı gibi, eski dava insanlarını bile kaçıran kişilerin artık bir aynaya bakması gerekmiyor mu?
'Her AK Partili gururla onurla, ben AK Partiliyim demesi lazım. Sadece Erdoğan'ın üzerine yük bindiren, başka bir risk almayan, iş yapmayan yöneticilerden acilen kurtulmamız lazım' diyen Bülent Turan, AK Parti'deki özgüven eksikliğinden şikyet etmiş.
Bakın AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan başka neler söylemiş:
'Erdoğan ve ekibinin tekrar meydanlarda bangır bangır olmazı lazım. Bir özgüven yoksunluğu hissediyorum. Kendi camiamızdan bahsediyorum. Bu beni çok rahatsız ediyor. Oysa biz Erdoğan'ın öğrencileriyiz. Onun özgüveninde hiçbir azalma gördünüz mü şimdiye kadar. Onun çalışma faaliyetinde yavaşlama, yorgunluk gördünüz mü? Twitter'dan korkan bir tarzın, uyduruktan bir yayın kanalından çekinen tarzın bize faydası olmaz. Aman ha adım orada çıkmasın diyen bir anlayışın bize faydası olmaz'
'Kongreler bir imkndır, genel başkanımızın uyarıları bir imkndır. Halkın zaman zaman, İstanbul ve Ankara seçimlerinde olduğu gibi bizi uyarması bir imkndır' diyen AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, şunları da sözlerine eklemiş:
Bizim mutlaka bu özgüveni yeniden kuşanmamız, lazım diye düşünüyorum. 100 tane mesele varsa 20 sene önce, 80'i ortaya konmuştur. Bırak da 20'sini yapalım yavaş yavaş. Ama 80'ini yaptık, bunu söyle, bunu anlatalım. İstanbul'da o kadar iş yapıldı ki, bunu anlatmayı unuttuk. Zaten kazanıyoruz dedik, halk görüyor diye düşündük. Oysa aradaki insanların daha çok anlatsa, konuşsa, kampanya yapsa, İstanbul'u biz niye kaybedelim. Ankara'yı biz niye kaybedelim. Bu insanlar bize 25 sene oy vermişler, İstanbul'u şaha kaldırmışız. Ama biz hata yaptığımızdan dolayı, karşı taraf bugün bayram etmiş. Bunu görmek durumundayız. Hepimizin daha özgüvenli, daha iddialı meydanlara çıkıp ben buradayım demesi lazım. Yeni dönemde, bu özgüvenle ilgili olan süreci tedavi etmemiz, telafi etmemiz lazım.'
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın bu tespitleri ve uyarılarını parti kademelerindekilerin de yapması ve önlemini alması gerekiyor. Belki Turan bu tespitleri ile partinin her şeyi güllük gülistanlık gören çevrelerin tepkisini alacak ama bu özeleştirileri yapmak davaya samimi olarak inanmaktan geçiyor.
Teşkilatlara bir katkı sunamayan, kendisinin parti içindeki görevinin esprisini ve manevi mesuliyetini taşımayan, toplantıdan toplantıya partiyle ilgili olan ve fotoğraf karesine girmekle kendi görevini yapmış sayan, çevresinde örnekliği ile ve saygınlığı ile davasına bir kişiyi bile kazandırmadığı gibi, eski dava insanlarını bile kaçıran kişilerin artık bir aynaya bakması gerekmiyor mu?