AK Parti ve MHP Arasında Güçlü İrtifak
Başkent kulislerinde son günlerde konuşulan konulardan biride AK Parti'nin MHP'ye ilettiği anayasa değişikliği teklifinin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı
Başkent kulislerinde son günlerde konuşulan konulardan biride AK Parti'nin MHP'ye ilettiği anayasa değişikliği teklifinin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı.
Teklifte 'Cumhurbaşkanlığı' ifadesinin olacağı belirtiliyor. Ayrıca MHP'nin 'Varsa Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişkisinin yine mevcut anayasada olduğu gibi devamından yana değil' hassasiyetinden bahsediliyor.
AK Parti gerekse MHP'nin kendi aralarındaki görüşmenin, boyutunun 'hayırlı olsun' denilebilir. Yapılan bu çalışmanın, 'başkanlık' veya 'cumhurbaşkanlığı' olması hususunda Sayın Cumhurbaşkanımız açısından bir sıkıntı olacağını sanmıyorum.
Burada dikkat edilecek husus; her iki siyasi parti, milletimize neyi takdim edecektir ve sonrası için parlamentodan 367 yakalanır mı yakalanmaz mı veya bir referandum kararı mı çıkar, o süreçte görmemiz mümkün olacaktır.
Bir cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesilmesi bir defa ülkedeki siyasi etkinliğin, aktif yapının zafiyet bulmasını getirir kanısındayım. Lakin 'fiili başkanlık' diye zaman zaman Sayın Bahçeli'nin ifade ettiği şekliyle yani cumhurbaşkanlığı sistemine bu şekilde girildiği anda tabii ki partiden ilişkisinin kesilmesi doğru olmayacaktır. Yani partili cumhurbaşkanı benimde aklıma yatıyor.
Partisiyle beraber bu yolu yürümesi, bu süreci işletmesi, şüphesiz ki cumhurbaşkanının kendisini güçlü kılacak ve çok daha kararlı, dayanışma içerisinde adımlar atılmış olacaktır. Bu aslında güce güç katacaktır. Başkent kulislerinde görüştüğüm bu işin uzmanlarıyla, fikir olarak aynı doğrultu ortaya çıkmaktadır. Kaldı ki bu olayda herhangi bir zaaf söz konusu olacağını sanmıyorum.
Salı günü yapılan grup toplantılarında bu doğrultuda sinydigerer verildi. Aslında sistem olarak buna müsait bir durumdayız. Zaten şuan yapılanlar farklı bir şey değildir. Benim burada tek endişem şayet tek başına iktidar olmazsa?
Umarım konu ile ilgili alt yapı sağlam olur ve çıkmaz bir sistemle karşı karşıya kalmayız. Yapılacak her adım yarınların Güçlü Türkiye'si içindir vesselam…
Teklifte 'Cumhurbaşkanlığı' ifadesinin olacağı belirtiliyor. Ayrıca MHP'nin 'Varsa Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişkisinin yine mevcut anayasada olduğu gibi devamından yana değil' hassasiyetinden bahsediliyor.
AK Parti gerekse MHP'nin kendi aralarındaki görüşmenin, boyutunun 'hayırlı olsun' denilebilir. Yapılan bu çalışmanın, 'başkanlık' veya 'cumhurbaşkanlığı' olması hususunda Sayın Cumhurbaşkanımız açısından bir sıkıntı olacağını sanmıyorum.
Burada dikkat edilecek husus; her iki siyasi parti, milletimize neyi takdim edecektir ve sonrası için parlamentodan 367 yakalanır mı yakalanmaz mı veya bir referandum kararı mı çıkar, o süreçte görmemiz mümkün olacaktır.
Bir cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesilmesi bir defa ülkedeki siyasi etkinliğin, aktif yapının zafiyet bulmasını getirir kanısındayım. Lakin 'fiili başkanlık' diye zaman zaman Sayın Bahçeli'nin ifade ettiği şekliyle yani cumhurbaşkanlığı sistemine bu şekilde girildiği anda tabii ki partiden ilişkisinin kesilmesi doğru olmayacaktır. Yani partili cumhurbaşkanı benimde aklıma yatıyor.
Partisiyle beraber bu yolu yürümesi, bu süreci işletmesi, şüphesiz ki cumhurbaşkanının kendisini güçlü kılacak ve çok daha kararlı, dayanışma içerisinde adımlar atılmış olacaktır. Bu aslında güce güç katacaktır. Başkent kulislerinde görüştüğüm bu işin uzmanlarıyla, fikir olarak aynı doğrultu ortaya çıkmaktadır. Kaldı ki bu olayda herhangi bir zaaf söz konusu olacağını sanmıyorum.
Salı günü yapılan grup toplantılarında bu doğrultuda sinydigerer verildi. Aslında sistem olarak buna müsait bir durumdayız. Zaten şuan yapılanlar farklı bir şey değildir. Benim burada tek endişem şayet tek başına iktidar olmazsa?
Umarım konu ile ilgili alt yapı sağlam olur ve çıkmaz bir sistemle karşı karşıya kalmayız. Yapılacak her adım yarınların Güçlü Türkiye'si içindir vesselam…