Ak Parti'de Farklı Ses
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in terör soruşturması kapsamında tutuklanmasının yankıları sürüyor. Tutuklanma kararına CHP sert sözlerle tepki gösterirken, bir eleştiri de AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu'ndan geldi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan AK Partili Miroğlu, tutuklanmanın siyasi sonucunun çözümsüzlüğe neden olacağını belirtti.
Miroğlu şunları söyledi: "Çarşamba günü Cumhurbaşkanının gruptaki konuşmasına orada konuşmayı dinlerken iki defa gözyaşı dökmüş bir çözüm yanlısı olarak, gördüğüm ama görürken de çok üzüldüğüm şudur benim: Maalesef çözüm istemeyenler çözüm iklimine zücaciyeci dükkanına dalan bir fil gibi dalmayı başardılar. Bir Kürt gencinin sokak röportajından geriye kalan manzara, ulusların politik psikolojisi üzerine çalışanlar daha iyi bilecekler, ama "etki gücü" bakımından, Kürtler'i grupta yaptığı konuşmayla bir kez daha ağlatmayı başaran Cumhurbaşkanımızın konuşmasıyla yarışmış olabilir! Sonra ilk kez Kürtler'in İstanbul'da sahip olduğu tapuların Türklere, Kürt kızı olduğu söylenen biri tarafından Kürtçe müzik eşliğinde hatırlatılması, kusursuz bir 'yenilik' olsa gerek! Şöyle sesleniyordu bu "Kürt kızı" Türklere: İstanbul'un tapularını Kürtler ele geçirmiş, sizin aslında bir vatanınız bile yok." Bunlar bir yana, Ahmet Özer'in tutuklanmasına gerekçe gösterilen deliller basından bildiğimiz kadarsa, yani Rojda konseri, yeri gelmişken söyleyelim beş milyon Kürdün yaşadığı bir şehirde Ahmet Özer yapmasa bile birileri çıkar yapar bu konserleri, bunu anlamak için Mem Ararat'ın İstanbul'da verdiği konserleri internete girip görmek yeterli. Taziye telefonu gibi gerekçelere dayalıysa, kira geliri örgütten gelen para olarak delillendirilmişse, tutuklamanın siyasi sonucunun yine çözüme değil, çözümsüzlüğe hizmet edeceğini ve birilerinin Kürtleri tutmak istedikleri "ulusal psikoloji" içinde tutmaya yarayacağını görmek zor olmasa gerek. Bütün bu gelişmelerden çözüm etkilenmez diyenler yanılıyorlar. Fena halde etkilenir. Değil mi ki, Türkiye'nin İç Cephesinin manifestosu niteliğinde olan Grup konuşmasını, enine boyuna Türkiye'nin konuşmasına bile engel oldular! Enseyi karartmayalım diyeceğinizi duyar gibiyim, ama geçtiğimiz sürecin siyasi hafızası maalesef sokak röportajında "Türk olmadığını" söyleyen bir Kürt gencinin eli kelepçeli fotoğrafı ve Türklere seslenip sizin artık bir vatanınız bile yok, çünkü tapular Kürtler'in elinde diyen "Kürt Kızı'nın çektiği video üzerinden şekilleniyor! Her şeye rağmen bu ortamdan bir "çözüm iklimi " yaratmak için mücadeleye devam etmekten başka çare yok."
Miroğlu, sesini bir yerlere duyurmaya çalışıyor ve Esenyurt Belediye Başkanının tutuklanmasını Bahçeli'nin başlattığı Ak Parti ve CHP'nin de desteklediği sürece balta vurduğunu dile getiriliyor.
Bir Kürt kızının Türkleri tahrik eden ve nefret tohumları eken konuşmasını da terörün bitmesini istemeyen çevrelerin provokasyonu olarak görüyor.
Miroğlu; paylaşımında yer verdiği; “Bütün bu gelişmelerden çözüm etkilenmez diyenler yanılıyorlar. Fena halde etkilenir. Değil mi ki, Türkiye'nin İç Cephesinin manifestosu niteliğinde olan Grup konuşmasını, enine boyuna Türkiye'nin konuşmasına bile engel oldular!” cümlesiyle de çok önemli bir şey söylüyor.
Erdoğan'ın grup toplantısında yaptığı ve Miroğlu'nun deyimiyle tüm Kürtleri duygulandıran ve gözlerinden yaşlar akmasına sebep olan konuşmasının, televizyonlardaki tartışma programlarına konu olup konuşulmasına engel olunmuş resmen yasak ve karartma uygulanmış.
Engel olan kim? Erdoğan'a rağmen Türk-Kürt kardeşliğini sabote eden kimler? Erdoğan, farklı şeyler söyleyip farklı hedeflere koşarken, buna engel olmaya çalışanlar kimler?
Bu sorular, eminiz ki sürecin oyun kurucuları tarafından da soruluyordur. Cevabını bulurlarsa bize de iletsinler lütfen.