Ahde Vefa Derneği'nde Sohbet 'Ortadoğu'daki Gelişmeler'

Ahde Vefa Derneği söyleşi programlarını sürdürüyor. Gerçekleştirilen sohbet toplantısına Prof. Dr. Muammer Gül konuşmacı olarak katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Ahde Vefa Dernek Başkanı Burhanettin Özdoğan, Ahde Vefa Derneği'nin geleneksel hale getirdiği sohbet konuşmalarına devam edeceğini belirtti. Başkan Özdoğan; “Ahde Vefa Derneğimizin geleneksel hale getirerek organize ettiği sohbet toplantılarımızdan biriyle yine bir araya gelmiş olmaktan mutlu olduğumu belirterek hepinize hoş geldiniz diyorum.

Bugünkü toplantımızın konusu ‘Ortadoğu'daki Gelişmeler' Konuşmacımız ise Sayın Prof. Dr. Muammer Gül hocamızdır. Ben sözü değerli hocamıza vermeden önce her zaman olduğu gibi konuyla ilgili kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum.

Değerli dostlar; Ortadoğu da büyük zıtlıklar, fırsatlar ve tehditlerin yaşandığını basından takip etmekteyiz. İyi yönetilememesi halinde ise büyük sıkıntıların yaşanacağını düşünüyorum. Bu konuda değerli hocam bizlere çok daha kapsamlı bilgiler verecektir.

Sayın Prof. Dr. Muammer Gül Hocama davetimizi kabul ettiği için teşekkür ederek sözü kendisine bırakıyorum.

Prof. Dr. Muammer Gül,” Bugün Ortadoğu'da meydana gelen gelişmeler hem bir bölge ülkesi olması dolayısıyla Türkiye'yi ilgilendirmekte hem de Ortadoğu jeopolitiği dolayısıyla dünyayı etkilemektedir.

Bugün Ortadoğu'da Gazze, Lübnan, Filistin veya Arap-İsrail savaşı olarak cereyan eden olaylar temelde I. Dünya Savaşı sonrası Osmanlı mirasını paylaşma projelerine dayanmaktadır. 16 Mayıs 1916'da İngiltere ile Fransa arasında yapılan Sykes-Picot gizli paylaşma projesinde Ortadoğu'da:

1-Peyrol bölgelerinin paylaşılması

2-Ortadoğuda iki yeni devletin kurulması öngörülmüştür. Bunlar, Filistin'de bir Yahudi Devlet kurulması ikincisi Irak'ın kuzeyi ile Doğu Anadolu'da bir Kürdistan kurma projesidir. İkinci Dünya savaşı sonrasında İsrail devleti kurulmuş ama ikincisi hayata geçirilmiştir. Bugün Ortadoğu'daki gelişmeleri bu yönde okumak lazım. Hem İsrail'in güvenliğini sağlamak hem de bütün Ortadoğu'yu hareketlendirecek büyük nüfus hareketliliği, göçmen, istila ve sığınmacılar meselesi ile Türkiye'nin demografik yapısını ve milli kimliğini bozmak, ekonomik ve sosyal dokusunu, ahlaki değerleri bozarak bir kaos ve kargaşa meydana getirmektir. Çünkü bu projenin sahipleri şunu gördüler: Sadece Kürtleri desteklemekle bir Kürdistan kurulamıyor, bütün Ortadoğu'yu harekete geçirecek büyük bir nüfus hareketleri, istila, kargaşa kaos içinden bir Kürdistan çıkarmak derdindeler. Ortadoğu'daki gelişmeleri daha geniş bir perspektifte bu şekilde okumak gerekir” dedi.

Özel Haber

Bakmadan Geçme