AĞRISIZ YAŞAM
BAŞAK MERAL GÜNDÜZ/Sağlıklı beslen, Kaliteli yaşa' sloganıyla yola çıkan ve Elazığ'da sağlıklı yaşama merhaba diyenlerin hizmetinde olan Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nin Diyetisyeni A.Hakim KARATOPRAK ile PNİ konusunda röportaj gerçekleştirdik.
PNİ Ne demektir?
Psikonöroimmünoloji (PNI), hekimlerin yüzyıllardır, belki de antik Yunan'dan da önceki zamanlardan bu yana benimsediği inançları uygulayan oldukça yeni bir bilim dalıdır. Önermesi, hastanın zihinsel durumunun hastalıkları ve şifayı etkilemesidir. PNI özellikle, zihin ve bağışıklık sistemi arasındaki bağlantıları araştırır. Psikonöroimmünoloji standart klinik terapilerin ötesinde gerçekleştirilen şifa verme yöntemlerini inceleyen araştırmacılar için bilimsel bir dayanak sağlar. PNI araştırmacıları, bağışıklık sisteminin belli bir tarihe kadar yaşama isteği gibi psikolojik faktörlere yanıt vermesini sağlayan fiziksel bir bağlantı arar. Umutsuzluk gibi zihinsel durumların bağışıklık sistemini daha düşük bir savunma düzeyine geçmesi için uyarabildiği yolları incelerler.
PNI çalışmalarının birçoğu stres, kin ve depresyonun bağışıklık sistemi üzerindeki etkisine odaklanmıştı. Kalp hastalığı, osteoporoz, artrit, yara iyileşmesinde gecikme ve erken yaşlanma gibi pek çok durum stres ve olumsuz duygularla ilişkilendirildi. Ancak mutluluğun veya diğer olumlu duyguların sağlık üzerindeki faydaları üzerine (belki de test edilmesi daha zor olduğundan) çok az araştırma yapılmıştır.
Doktorların çoğu bir hastanın iyileşme arzusunun hastalığın sonuçları ile ilişkili olduğunu kaydeder. Klinik anekdotlar, kanıtlanabilir bir neden olmaksızın mucizevi iyileşmenin görüldüğü ya da ölümcül derecede hasta kişinin beklenenden çok daha uzun süre yaşadığı pek çok olguya dikkat çeker. Doktora (ya da şamana veya şifacıya) duyulan inancın da iyileşmede etkili olduğu düşünülmektedir. Antik Yunan hekimlerinden Galen 'daha fazla güven duyan insanları daha başarılı biçimde iyileştirdiğini' yazmıştır.
Plasebo etkisi de iyileşmede ilginç bir etmendir. Plasebo, hastanın tıbbi olarak tedavi edildiğini düşünmesi için verilebilen, şekerden haplar ya da etkin olmayan reçetelerdir. Plasebo etkisinin gerçekleşme sıklığını ölçmek zordur ancak bazı araştırmacılar tüm hastaların üçte birinin plasebo etkisiyle iyileşeceğine inanır.
PNİ bir çeşit kişiye özel araştırma metodudur. Normalde insan vücudu her durumun altından kalkabilecek kadar güçlüdür, esnektir.Eğer kişide bir hastalık oluştuysa altında daha önceden yaşanmış ve iyileşmemiş bir travma olma ihtimali çok yüksektir. PNİ de bu travma, bu travmanın neden iyileşmediği ve iyileşmeyen bu travmanın sebep olduğu fizyolojik durumlar tespit edilir.
-Modern tıp hastalığı semptomları yok etme yada bastırma üzerinden gider. PNİ ise sebebini ve gelişim yollarını birlikte çözer. Semptomatik (semptomlara yönelik) tedavi değil sebebe yönelik tedavi yapar.Sebebin sebebini araştırır.
PNI beslenme, immünoloji, endokrinoloji, nöroloji, psikoloji, evrimsel biyoloji, sosyoloji, epigenetik ve egzersiz bilimi ve tüm bu sistemlerin arasındaki etkileşimin, kronik sağlık sorunlarına çözüm bulmamıza yardımcı olan son bilimsel bilgileri içerir.
-Günümüz tedavi şekli hastalıklara bir fotoğraf olarak bakmaktadır.Sadece o anın fotoğrafı olarak algılar.Pni ise hastalığa bir film gözüyle bakar ve bu filmi yorumlayarak hastalığı çözümler.
PNI'nin kullanılabileceği durumlar;
Depresyon - Kilo kontrolü - İnsülin Direnci - Diabet - Polikistik Over Sendromu - Ankilozan Spondilit - Romatoid Artrit - Sistemik Lupus Eritamatus - Astım - Alerji - Otizm - Gastrit - Multiple Skleroz - Sedef - Ülseratif Kolit - Chron Hastalığı - Kronik Yorgunluk Sendromu - Dermatid - Psoriasiz - Migren - Ürtiker - Egzama - Fibromyalji - İrritabl bağırsak hastalığı...
Sağlıklı beslenmek için çok özel koşullara gereksinim yoktur, besinlerin satın alınmasından itibaren, doğru şekilde saklanması, pişirilmesi ve tüketilmesi yaşam tarzı ve beslenme alışkanlığını değiştirmenin birinci basamağını oluşturuyor.
Stres ve hastalık arasındaki bağlantı
Stres etkenleri sağlık açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Örneğin, epidemiyolojik bir çalışmada bütün nedenlere bağlı ölüm oranı ciddi stres etkenlerini (eşin ölümü) takip eden aylarda artış göstermiştir. Kuramcılar stresli olayların bilişsel ve duygusal cevapları tetiklediğini ve ardından bunun sempatik sinir sistemi ve endokrin değişikliklerine neden olarak sonuçta bağışıklık fonksiyonun zarar gördüğünü ileri sürer. Potansiyel sağlık sonuçları geniş çaplıdır; fakat enfeksiyon, HIV ilerlemesi ve kanser etki alanı ve ilerlemesi oranlarını da içerir.
Stresin, endişe, korku, gerginlik, öfke ve üzüntü gibi duygusal ve/veya davranışsal belirtiler ve kalp atış hızı, kan basıncı ve terleme gibi fizyolojik değişiklikler yoluyla bağışıklık sistemini etkilediği düşünülür. Araştırmacılar bu değişikliklerin sınırlı bir süreyle ortaya çıkması halinde faydalı olabileceğini; fakat stres kronik olduğunda sistemin denge veya homeostazi koruyamayacağını belirtmiştir.
Beyin ve bağışıklık sistemi arasındaki iletişim
Beynin bölgelerinin uyarılması bağışıklığı değiştirir (stresli hayvanların bağışıklık sistemi değişmiştir).
Bağışıklık hücreleri merkezi sinir sistemi üzerinde etki gösteren sitokinler üretir.
Bağışıklık hücreleri merkezi sinir sisteminden gelen sinyallere karşılık verir.
Glukokortikoidler ve katekolaminler bağışıklık sistemini etkiler.
Hipofiz bezi & adrenal ilişkileri bağışıklık sistemi üzerinde etki gösterir.
Bağışıklık sisteminin aktivitesi beyin hücrelerinin nörokimyasal/nöroendokrin aktivitesiyle bağlantılıdır.
Stres etkenine karşı organizma cevabını artıran iltihap sökücü hormonlar.
Vücudun kendi savunma sisteminin aşırı reaksiyon göstermesini engeller.
Bağışıklık sistemi düzenleyicileri.
Hücre büyümesini, çoğalmasını & farklılaşmasını etkiler.
İmmunosüpresyona neden olur.
Hücre yapışmasını, antijen sunumunu, kimotaksiyi & hücre zehirlenmesini bastırır.
Programlı hücre ölümünü artırır.
Kaliteli bir yaşam için:
Yeterli ve dengeli beslenin! Kaliteli, sağlıklı bir yaşam sürmenin birinci şartı olan yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenin ve hayata geçirin. Ömrünüz boyunca bu sağlıklı alışkanlıklar size iyi ve kaliteli bir yaşamın kapılarını açacak. Her yaşta beslenmeye dikkat edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde ileriki yaşlarda ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşılabilir. Bunun için yeterli ve dengeli beslenme bilincinin oluşması şart. Yetersiz ve dengesiz beslenme sonucu başta obezite, kalp hastalıkları, diyabet, yüksek kolesterol, hipertansiyon gibi hastalıkların oluşması artış gösteriyor. Pişirilmesi ve tüketilmesi yaşam tarzı ve beslenme alışkanlığını değiştirmenin birinci basamağını oluşturuyor.
Yeterli ve Dengeli Beslenme nedir?
Vücudun büyümesi, dokuların yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan besin öğelerinin yeterli miktarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılmasıdır.Katı kurallarımız yok..
Zayıflarken amaç kalıcı kilo vermek..Şunu bilelim aç kalarak asla zayıflanmaz.Uzun süre açlığa devam edildiğinde organlar daha az enerjiyle çalışmaya başlıyor ve sonunda iflas ediyor..
Tıpta hastalık bir fotoğraf gibidir. Örneğin bir kişide diabet varsa tıpta diabetin varlığıyla ilgilenilir. PNİ ise hastalığa bir film gibi bakar hastalık PNİ'de filmin son sahnesidir. Yani örneğin kişide diabet varsa bu kişi diabet olana kadar neler yaşadı, ilk önce ne oldu sonrasında hangi hastalıkları geçirdi de diabet gelişti ona bakar. Yani hastalığın sebebi ve gelişme yollarıyla ilgilenir.
Tedavide ise hastalığın sebebini ve gelişim yollarını birlikte çözer. Semptomatik (semptomlar yönelik) tedavi değil sebebe yönelik tedavi yapar.
Her ne kadar pek çok bilim insanı ilk başta PNI'nın bulgularını kuşkuyla karşılamış olsa da,21. yüzyılın başlamasıyla bu alan geniş ölçüde güvenilirlik kazandı. Hala pek çok yeni araştırma yürütülmektedir ve PNI'ya ithaf edilmiş birçok akademik yayın vardır. 21. yüzyılın ilk yıllarında ABD Halk Sağlığı Servisi PNI alanında yüzlerce araştırmaya ödenek vermiştir. PNI bilhassa, kanserli ve depresyonlu hastalarla ilgilenen araştırmacılar ve bakıcılar için aydınlatıcı olmuştur.
Son Olarak;
Hastalıklardan korunma ve hastalıkların tedavisinde, sağlıklı kilo alma ve verme, dengeli beslenme ve sağlıklı bir yaşam için danışacağınız diyetisyen Elazığ'ın hizmetinde....Kilo verirken hem güzelleşelim hem dinç kalalım ve de kalıcı olarak veda edelim...Yaptığımız diyet bizi enerjimizden ,güzelliğimizden yaşam enerjimizden götürmesin.Aksine bunlar artarak devam etsin...Teşekkürler...
Psikonöroimmünoloji (PNI), hekimlerin yüzyıllardır, belki de antik Yunan'dan da önceki zamanlardan bu yana benimsediği inançları uygulayan oldukça yeni bir bilim dalıdır. Önermesi, hastanın zihinsel durumunun hastalıkları ve şifayı etkilemesidir. PNI özellikle, zihin ve bağışıklık sistemi arasındaki bağlantıları araştırır. Psikonöroimmünoloji standart klinik terapilerin ötesinde gerçekleştirilen şifa verme yöntemlerini inceleyen araştırmacılar için bilimsel bir dayanak sağlar. PNI araştırmacıları, bağışıklık sisteminin belli bir tarihe kadar yaşama isteği gibi psikolojik faktörlere yanıt vermesini sağlayan fiziksel bir bağlantı arar. Umutsuzluk gibi zihinsel durumların bağışıklık sistemini daha düşük bir savunma düzeyine geçmesi için uyarabildiği yolları incelerler.
PNI çalışmalarının birçoğu stres, kin ve depresyonun bağışıklık sistemi üzerindeki etkisine odaklanmıştı. Kalp hastalığı, osteoporoz, artrit, yara iyileşmesinde gecikme ve erken yaşlanma gibi pek çok durum stres ve olumsuz duygularla ilişkilendirildi. Ancak mutluluğun veya diğer olumlu duyguların sağlık üzerindeki faydaları üzerine (belki de test edilmesi daha zor olduğundan) çok az araştırma yapılmıştır.
Doktorların çoğu bir hastanın iyileşme arzusunun hastalığın sonuçları ile ilişkili olduğunu kaydeder. Klinik anekdotlar, kanıtlanabilir bir neden olmaksızın mucizevi iyileşmenin görüldüğü ya da ölümcül derecede hasta kişinin beklenenden çok daha uzun süre yaşadığı pek çok olguya dikkat çeker. Doktora (ya da şamana veya şifacıya) duyulan inancın da iyileşmede etkili olduğu düşünülmektedir. Antik Yunan hekimlerinden Galen 'daha fazla güven duyan insanları daha başarılı biçimde iyileştirdiğini' yazmıştır.
Plasebo etkisi de iyileşmede ilginç bir etmendir. Plasebo, hastanın tıbbi olarak tedavi edildiğini düşünmesi için verilebilen, şekerden haplar ya da etkin olmayan reçetelerdir. Plasebo etkisinin gerçekleşme sıklığını ölçmek zordur ancak bazı araştırmacılar tüm hastaların üçte birinin plasebo etkisiyle iyileşeceğine inanır.
PNİ bir çeşit kişiye özel araştırma metodudur. Normalde insan vücudu her durumun altından kalkabilecek kadar güçlüdür, esnektir.Eğer kişide bir hastalık oluştuysa altında daha önceden yaşanmış ve iyileşmemiş bir travma olma ihtimali çok yüksektir. PNİ de bu travma, bu travmanın neden iyileşmediği ve iyileşmeyen bu travmanın sebep olduğu fizyolojik durumlar tespit edilir.
-Modern tıp hastalığı semptomları yok etme yada bastırma üzerinden gider. PNİ ise sebebini ve gelişim yollarını birlikte çözer. Semptomatik (semptomlara yönelik) tedavi değil sebebe yönelik tedavi yapar.Sebebin sebebini araştırır.
PNI beslenme, immünoloji, endokrinoloji, nöroloji, psikoloji, evrimsel biyoloji, sosyoloji, epigenetik ve egzersiz bilimi ve tüm bu sistemlerin arasındaki etkileşimin, kronik sağlık sorunlarına çözüm bulmamıza yardımcı olan son bilimsel bilgileri içerir.
-Günümüz tedavi şekli hastalıklara bir fotoğraf olarak bakmaktadır.Sadece o anın fotoğrafı olarak algılar.Pni ise hastalığa bir film gözüyle bakar ve bu filmi yorumlayarak hastalığı çözümler.
PNI'nin kullanılabileceği durumlar;
Depresyon - Kilo kontrolü - İnsülin Direnci - Diabet - Polikistik Over Sendromu - Ankilozan Spondilit - Romatoid Artrit - Sistemik Lupus Eritamatus - Astım - Alerji - Otizm - Gastrit - Multiple Skleroz - Sedef - Ülseratif Kolit - Chron Hastalığı - Kronik Yorgunluk Sendromu - Dermatid - Psoriasiz - Migren - Ürtiker - Egzama - Fibromyalji - İrritabl bağırsak hastalığı...
Sağlıklı beslenmek için çok özel koşullara gereksinim yoktur, besinlerin satın alınmasından itibaren, doğru şekilde saklanması, pişirilmesi ve tüketilmesi yaşam tarzı ve beslenme alışkanlığını değiştirmenin birinci basamağını oluşturuyor.
Stres ve hastalık arasındaki bağlantı
Stres etkenleri sağlık açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Örneğin, epidemiyolojik bir çalışmada bütün nedenlere bağlı ölüm oranı ciddi stres etkenlerini (eşin ölümü) takip eden aylarda artış göstermiştir. Kuramcılar stresli olayların bilişsel ve duygusal cevapları tetiklediğini ve ardından bunun sempatik sinir sistemi ve endokrin değişikliklerine neden olarak sonuçta bağışıklık fonksiyonun zarar gördüğünü ileri sürer. Potansiyel sağlık sonuçları geniş çaplıdır; fakat enfeksiyon, HIV ilerlemesi ve kanser etki alanı ve ilerlemesi oranlarını da içerir.
Stresin, endişe, korku, gerginlik, öfke ve üzüntü gibi duygusal ve/veya davranışsal belirtiler ve kalp atış hızı, kan basıncı ve terleme gibi fizyolojik değişiklikler yoluyla bağışıklık sistemini etkilediği düşünülür. Araştırmacılar bu değişikliklerin sınırlı bir süreyle ortaya çıkması halinde faydalı olabileceğini; fakat stres kronik olduğunda sistemin denge veya homeostazi koruyamayacağını belirtmiştir.
Beyin ve bağışıklık sistemi arasındaki iletişim
Beynin bölgelerinin uyarılması bağışıklığı değiştirir (stresli hayvanların bağışıklık sistemi değişmiştir).
Bağışıklık hücreleri merkezi sinir sistemi üzerinde etki gösteren sitokinler üretir.
Bağışıklık hücreleri merkezi sinir sisteminden gelen sinyallere karşılık verir.
Glukokortikoidler ve katekolaminler bağışıklık sistemini etkiler.
Hipofiz bezi & adrenal ilişkileri bağışıklık sistemi üzerinde etki gösterir.
Bağışıklık sisteminin aktivitesi beyin hücrelerinin nörokimyasal/nöroendokrin aktivitesiyle bağlantılıdır.
Stres etkenine karşı organizma cevabını artıran iltihap sökücü hormonlar.
Vücudun kendi savunma sisteminin aşırı reaksiyon göstermesini engeller.
Bağışıklık sistemi düzenleyicileri.
Hücre büyümesini, çoğalmasını & farklılaşmasını etkiler.
İmmunosüpresyona neden olur.
Hücre yapışmasını, antijen sunumunu, kimotaksiyi & hücre zehirlenmesini bastırır.
Programlı hücre ölümünü artırır.
Kaliteli bir yaşam için:
Yeterli ve dengeli beslenin! Kaliteli, sağlıklı bir yaşam sürmenin birinci şartı olan yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenin ve hayata geçirin. Ömrünüz boyunca bu sağlıklı alışkanlıklar size iyi ve kaliteli bir yaşamın kapılarını açacak. Her yaşta beslenmeye dikkat edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde ileriki yaşlarda ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşılabilir. Bunun için yeterli ve dengeli beslenme bilincinin oluşması şart. Yetersiz ve dengesiz beslenme sonucu başta obezite, kalp hastalıkları, diyabet, yüksek kolesterol, hipertansiyon gibi hastalıkların oluşması artış gösteriyor. Pişirilmesi ve tüketilmesi yaşam tarzı ve beslenme alışkanlığını değiştirmenin birinci basamağını oluşturuyor.
Yeterli ve Dengeli Beslenme nedir?
Vücudun büyümesi, dokuların yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan besin öğelerinin yeterli miktarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılmasıdır.Katı kurallarımız yok..
Zayıflarken amaç kalıcı kilo vermek..Şunu bilelim aç kalarak asla zayıflanmaz.Uzun süre açlığa devam edildiğinde organlar daha az enerjiyle çalışmaya başlıyor ve sonunda iflas ediyor..
Tıpta hastalık bir fotoğraf gibidir. Örneğin bir kişide diabet varsa tıpta diabetin varlığıyla ilgilenilir. PNİ ise hastalığa bir film gibi bakar hastalık PNİ'de filmin son sahnesidir. Yani örneğin kişide diabet varsa bu kişi diabet olana kadar neler yaşadı, ilk önce ne oldu sonrasında hangi hastalıkları geçirdi de diabet gelişti ona bakar. Yani hastalığın sebebi ve gelişme yollarıyla ilgilenir.
Tedavide ise hastalığın sebebini ve gelişim yollarını birlikte çözer. Semptomatik (semptomlar yönelik) tedavi değil sebebe yönelik tedavi yapar.
Her ne kadar pek çok bilim insanı ilk başta PNI'nın bulgularını kuşkuyla karşılamış olsa da,21. yüzyılın başlamasıyla bu alan geniş ölçüde güvenilirlik kazandı. Hala pek çok yeni araştırma yürütülmektedir ve PNI'ya ithaf edilmiş birçok akademik yayın vardır. 21. yüzyılın ilk yıllarında ABD Halk Sağlığı Servisi PNI alanında yüzlerce araştırmaya ödenek vermiştir. PNI bilhassa, kanserli ve depresyonlu hastalarla ilgilenen araştırmacılar ve bakıcılar için aydınlatıcı olmuştur.
Son Olarak;
Hastalıklardan korunma ve hastalıkların tedavisinde, sağlıklı kilo alma ve verme, dengeli beslenme ve sağlıklı bir yaşam için danışacağınız diyetisyen Elazığ'ın hizmetinde....Kilo verirken hem güzelleşelim hem dinç kalalım ve de kalıcı olarak veda edelim...Yaptığımız diyet bizi enerjimizden ,güzelliğimizden yaşam enerjimizden götürmesin.Aksine bunlar artarak devam etsin...Teşekkürler...