AFERİN CHP'YE!..
CHP'nin Meclis'e getirdiği 12 Eylül darbesinin generali 'Kenan Evren'in adı her yerden silinsin' teklifine tüm partiler destek vermiş.
'Dengeyi sağlamak için bir sağcı bir solcu idam edelim ki tepki olmasın' diyen 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren'in adı, okul, cadde, sokak, mahalle, köy ve kışlalardan silinecek, Ankara'nın Evren ilçesinin de adı değişecekmiş.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol'un geçtiğimiz günlerde TBMM'de gündeme getirdiği bu konuya tüm partiler destek verdi. Erol, '12 Eylül TBMM'yi kapattı, parti genel başkanlarını tutukladı. 650 bin kişi gözaltına alındı, 230 bin kişi sıkıyönetimde yargılandı. Ama bugün Kenan Evren'in adı Ankara'nın bir ilçesinde var. Okullarda, kışlalarda, meydanlarda var. Evren adının hiçbir şekilde yaşaması doğru değildir' demişti.
Bu öneriye Ak Parti başta olmak üzere MHP, İYİ Parti ve HDP'de destek veriyor.
Hakimiyet olarak bizler de bu öneriye elbette ki destek veririz. Elbette masum insanların hele hele yaşı tutmadığı için önce yaşı büyütülüp ardından idam edilen gencecik fidanların acısını hala yüreğimizde yaşıyoruz.
Sağ-sol, Alevi-Sünni ayrışmasını yaparak ülke evlatlarını birbirine kırdıran büyük senaryonun bilmeden bir parçası olsalar da o gençlerimiz bizim gençlerimizdi. Sağcısı da solcusu da bu toprakların evlatlarıydı.
Kargaşanın, kaosun ve katliamların daha da çok artmasını bekleyip sonrasında darbe yaparak ülkeyi selamete ulaştırdıklarını zannetseler de darbenin kalıntıları epeyce mağdur etmişti insanlarımızı.
Garip olan ise CHP'nin 12 Eylül darbesine karşı gösterdiği özel duyarlılığı 15 Temmuz darbesi için gösterememesiydi.
Darbe akşamı bir belediye başkanının evinden olan biteni izleyen, darbe başarısız olunca da 'kontrollü darbe' diyerek olayın vahametini saklamaya çalışarak kuzu olan CHP'nin 12 Eylül ve Kenan Evren karşısında aslan kesilmesi tavrını çok özdeştiremedik.
Ve bu hamleyi o klasik siyasi hastalıkla tevil etti tecrübeli siyasetçilerimiz. Neydi o hastalık? 'Gündem olayım, gündemde kalayım, ben konuşulayım.'
'Dengeyi sağlamak için bir sağcı bir solcu idam edelim ki tepki olmasın' diyen 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren'in adı, okul, cadde, sokak, mahalle, köy ve kışlalardan silinecek, Ankara'nın Evren ilçesinin de adı değişecekmiş.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol'un geçtiğimiz günlerde TBMM'de gündeme getirdiği bu konuya tüm partiler destek verdi. Erol, '12 Eylül TBMM'yi kapattı, parti genel başkanlarını tutukladı. 650 bin kişi gözaltına alındı, 230 bin kişi sıkıyönetimde yargılandı. Ama bugün Kenan Evren'in adı Ankara'nın bir ilçesinde var. Okullarda, kışlalarda, meydanlarda var. Evren adının hiçbir şekilde yaşaması doğru değildir' demişti.
Bu öneriye Ak Parti başta olmak üzere MHP, İYİ Parti ve HDP'de destek veriyor.
Hakimiyet olarak bizler de bu öneriye elbette ki destek veririz. Elbette masum insanların hele hele yaşı tutmadığı için önce yaşı büyütülüp ardından idam edilen gencecik fidanların acısını hala yüreğimizde yaşıyoruz.
Sağ-sol, Alevi-Sünni ayrışmasını yaparak ülke evlatlarını birbirine kırdıran büyük senaryonun bilmeden bir parçası olsalar da o gençlerimiz bizim gençlerimizdi. Sağcısı da solcusu da bu toprakların evlatlarıydı.
Kargaşanın, kaosun ve katliamların daha da çok artmasını bekleyip sonrasında darbe yaparak ülkeyi selamete ulaştırdıklarını zannetseler de darbenin kalıntıları epeyce mağdur etmişti insanlarımızı.
Garip olan ise CHP'nin 12 Eylül darbesine karşı gösterdiği özel duyarlılığı 15 Temmuz darbesi için gösterememesiydi.
Darbe akşamı bir belediye başkanının evinden olan biteni izleyen, darbe başarısız olunca da 'kontrollü darbe' diyerek olayın vahametini saklamaya çalışarak kuzu olan CHP'nin 12 Eylül ve Kenan Evren karşısında aslan kesilmesi tavrını çok özdeştiremedik.
Ve bu hamleyi o klasik siyasi hastalıkla tevil etti tecrübeli siyasetçilerimiz. Neydi o hastalık? 'Gündem olayım, gündemde kalayım, ben konuşulayım.'