Aday mı Değil mi?
Fırat Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) başkanlığına aday olduğunu daha önce duyurmuştu.
Devecioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, uzun yıllardır Türk futbol için çalıştığını belirterek, "Son yıllarda Türk futbolunun yaşadığı problemler hepimizi üzmektedir. Yıllarca, dünya ve Avrupa futbolu ile ilgili araştırmalar ve projelerde yer almakla birlikte, çeşitli futbol kulüplerinde, federasyonlarda ve liglerde çalışmalar yaparak deneyim kazandım. Bu deneyimlerim sayesinde, Türk futbolunun zorluklarını anladım ve bunları aşmak için nasıl bir yol izleyebileceğimizi biliyorum. Türk futbolunun daha ileri seviyelere taşınması, bizim en büyük arzumuzdur.”
Devecioğlu'nun Türk Futbolunun içine düştüğü açmaz ve çıkmazları çok iyi gördüğünü ve çıkış yollarına da hakim olduğuna biz ler de inanıyoruz.
Türk futboluna hem sportif bir faaliyet hem ticari bir oluşum hem de futbolcu yetiştirme sistemi olarak bakan bir akademisyenin TFF'ye önemli bir vizyon katacağına inanıyoruz.
Bizler bu düşünceler içindeyken Devecioğlu hocamızdan yeni bir açıklama geldi.
Devecioğlu sosyal medya hesabından; “Türk futboluna yeni yüzyılda yeni bir misyon ve vizyon kazandırmak, bilimsel gelişimine katkı sağlamak amacıyla, Türk Futbolunun daha ileriye taşınması ve gelişmesi için, TFF nezdinde başlayacak olan seçim ile ilgili yasal süreç çerçevesinde adaylık başvurusu ve yönetim oluşturma çalışmalarımızı bize gönül veren arkadaşlarımızla birlikte sürdüreceğiz. Türk Futbolu Ailesinin ve delegelerinin şahsıma ve oluşturacağımız yönetime karşı takdiri ve teveccühü oluştuğunda resmi adaylık başvurusunu yapmış olacağız.” açıklamasını yaptı.
Bu açıklamadan anladığımız şu ki sayın hocamız resmi adaylık müracaatını kendisine olan teveccüh şartına bağlamış. Yani bu teveccühü görmediği takdirde aday olmayacak.
Devecioğlu hem her TFF kongresinde adaylık sinyali veriyor, iddialı görüşler ortaya koyuyor fakat kongre tarihi yaklaştığında bazı şartları ileri sürerek geri duruyor ve günün sonunda aday olmuyor.
Bir yarışa girmek elbette ki kazanmak için yapılır ama kazanmaktan da önemli şeyler vardır. Sayın Devecioğlu doğrularını, Türk futbolunun ve takımların kurtuluş reçetesini TFF genel kurulunda tüm muhataplarına anlatması ve kendini Elazığ dışındaki spor camiasına tanıtması az bir kazanım mıdır? Madem görüş öneri ve formüllerinizde iddialısınız neden bunu tüm camianın duyacağı bir kongre konuşmasıyla taçlandırmaktan kaçıyorsunuz ki?
Bu tavır bizlerin değil ama sizin size güvensizliğinizi ortaya koyan davranışlardır. Bizler Elazığlı bir akademisyenin TFF kongresinde aday olup görüşlerini haykırmasını, kazanmaktan daha değerli ve anlamlı buluyoruz.
Tarih bir kez daha tekerrür eder ve Hocamız aday olmazsa, üçüncü kez aynı iddia ile toplumun karşına çıkması çok da inandırıcı olmaz. Bizden söylemesi…