Adamlar Uyuyamıyor…
14 ve 28 Mayıs seçimleri sonrası kaybeden taraf olan millet ittifakı sakinlerinde iki ruh hali gözlemleniyor. Birincisi, vatandaşların 52'sinin yanlış yaptığı ve oylarıyla ülkeyi daha da karanlığa boğduklarına yönelik iddia ve ithamlar…
İkincisi ise dövizin yükselmesi ve bazı ürünlere gelen zamları gösterip “oh olsun size, bunu hak ettiniz” sadedinde paylaşımlar… Her iki düşüncenin ruhsal altyapısında, kendini teselli etmesi, yaşadığı travmayı azaltmaya yönelik kendince bahaneler ve gerekçeler üretme yatıyor.
Millet ittifakına mensup hiçbir vatandaştan bugüne dek “biz de hatalıydık, o kadar vaatlerde bulunduk lakin inandırıcı bulunmadık” gibi bir öz eleştiri bulamazsınız.
Bir de adamlar o kadar sorumsuz ki sanki milletten tokat yiyen kendileri değilmiş gibi hala ahkam kesiyor, hala kendi yankı odalarında üretilen söylem ve saçma-sapan videolarla doğru ve hatta hak yolda oldukları zehabına kapılıyor ve bunu kitlelere dayatmaya çalışıyorlar.
Buna karşın seçimlerin galibi olan Cumhur ittifakı cenahında daha bir ağırbaşlılık, olgunluk ve hatta karşı tarafa saygı var. Seçim kazanmanın sarhoşluğu ve taşkınlığı asla yok. Hatta millet ittifakına oy verdiklerini bildikleri arkadaşlarına onları kırmama adına alabildiğince saygılı ve anlayışlı davranıyorlar. Asla laf sokmuyor ve nanik yapmıyorlar.
Kaybetmenin ağır travmasını yaşayan millet ittifakının bazı destekçileri ise hem günlük hayatta hem de sosyal mecralarda kin ve nefretlerini alabildiğine kusuyor ve en kadim dostlarını bile kaybediyorlar.
Şimdilerde yalnızları oynayan ve topluma çıkma yüzü bulamayan bu kesim, bulundukları sosyal medya ağlarından da kendilerinin değerlerini de sıfırlıyorlar. Bu kadarla kalsa iyi. Gündüz dışarı çıkamayan bu fanatikler, gece de sabahlara kadar kahırlarından uyuyamıyorlar.
Erdoğan'ın seçim kazanması ihtimalini akıllarının ucundan geçirmeyen bu hayalperest grup, Erdoğan'ın zaferinin hüznüyle hayatları zindana çevrilmiş gibi yaşıyorlar.
Ama kendilerine yazık ediyorlar fakat bunun farkında olmayacak kadar da feraset ve dirayetlerini ne yazık ki kaybetmiş durumdalar. Yazık…