Adama Audiyi çok gördüler
Kamuda birçok alanda tasarrufa gidileceğinin açıklanmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın kullandığı Audi marka araç haberlere konu olmuş ve bazı çevreler tarafından eleştirilmişti. Olayın uzun süre gündemi meşgul etmesi sonrası araç iade edilmişti.
Erbaş, konuyla ilgili dikkat çeken bir çıkışa imza attı. Erbaş, yaptığı açıklamada "1000 müftü, 400 civarında makam aracı var, bizim merkezde 16 araç var. Kelime oyunu yapıyorlar. Bakın biz bu yıla kadar bir önceki Başkan Mehmet Görmez'in makam aracını kullandık. Tek yeni araç almadık. Birkaç kere de yolda kaldık o araçla. Bir sefer Konya'dan geliyoruz, hızlı seyrederken lastik patladı, şoför ustalıkla zor kurtardı. O zaman bir Audi alındı, ben rektörken 8 sene önce aynı Audi'yi kullanıyordum ama Diyanet İşleri Başkanı'na çok gördüler" dedi.
Bazı istisnalar hariç ne hikmetse Diyanet İşleri Başkanları lüks ve şatafatı seviyor. Bununla kalmayıp Yönetim Başkanı oldukları Türkiye Diyanet Vakfı aracılığı ile de vatandaşın haç ve umre paralarından yakın çevrelerine makam ve maddi imkân sunmaya devam ettikleri iddia ediliyor.
Ve yine işin ilginç kendilerine sunulan ama her kesimden yoğun eleştiriler alan bu imkân ve konforun eleştirilmesi de tahammül edemiyorlar.
Diyanet İşleri Başkanlığı, gençlerin güncel sorularına verecek cevabı olmayan, günü ve gündemi okuyamayan, dolayısıyla klasik kaynakların dışına çıkamayan kadrolara makam arabası yetiştirmeye gayret etmeye devam ederken, gençler sağlıklı ve mantıklı cevap alamadıkları için deist ve ateist olmaya devam ediyorlar.
Hem de bunların arasında çok sayıda İmam Hatipli ve İlahiyatçı gençlerimiz var. Ve bunun tüm sorumluluğu ve vebali de Diyanet İşleri Başkanlığı'nda.