Adam Hala Gelememiş!
Siyasi partiler seçim çalışmalarını yürütürken adaylar da hem sahada hem de televizyon ekranlarında, yazılı ve sosyal medya mecralarında kendilerini ve projelerini anlatmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz akşam Ak Partinin birinci sıra adayı Prof.Dr. Erol Keleş bir kanalda, bir saat arayla Ak Parti'nin 3. Sıra adayı Mahmut Rıdvan Nazırlı ise başka bir kanaldaki programlara katıldılar.
Prof.Dr.Erol Keleş, ilimiz ile ilgili Ak Parti'nin geçmişten bugüne yaptığı hizmetleri çok güzel özetledikten sonra özellikle sağlık alanında kendi projelerini yine çok etkili, anlaşılabilir ve ufuk açan bir şekilde ifade etti.
Prof.Dr. Erol Keleş, bunlarla birlikte Ak Parti ve cumhur İttifakının Türkiye için gerekliliği, 14 Mayıs seçimlerinin ülkemiz açısından önemini verdiği örneklerle çok güzel ifade etti.
Prof.Dr. Keleş'i izleyen ve konuşmasındaki vurguları dinleyen birçok kararsız seçmen Erdoğan ve Ak Parti'den yana taraf olmuştur.
Ak Parti'nin 3. sıra adayı Mahmut Rıdvan Nazırlı da aynı gün televizyon programına çıkmıştı. Nazırlı çıkacağı programa ciddi bir hazırlık yapmış. O kadar ciddi bir hazırlık ki CHP zihniyetini anlatmak amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesinin daha önce Esenler Belediye başkanı ve büyük ihtimalle 2024 Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde Ak Partinin İBB başkan adayı Tevfik Göksu tarafından kamuoyuna açıklanan görselleri peş peşe Elazığlı vatandaşlara gösterdi.
Görseli o kadar çoktu ki kendisi bile yoruldu göstermekten.
Program sunucusunun “biraz da Elazığ'ı konuşalım” uyarılarını bile dikkate almayan ve bildiği daha doğrusu hazır kartlar üzerinden 45 dakikayı dolduran Nazırlı, ne şehrimize nazar etti ne de cumhur ittifakı ve 14 Mayıs seçimlerinin öneminden söz edebildi.
Anlayamadığımı konu şu: Siz, Elazığ'dan değil, İstanbul'dan adaylık müracaatında bulunacaksınız, son gün neler oldu bilinmez tepeden inme Elazığ'ın üçüncü sırasında olacaksınız, adınızın açıklamasıyla birlikte “ithal aday” denilerek hem şehir hem de kendi tabanınızdan tepki alacaksınız ve siz tüm bunları bile bile, bu endişe ve tenkitleri giderecek vurgular yerine, Elazığ milletvekili adayı sıfatıyla Elazığ'ı değil İstanbul'u konuşacaksınız. Adam hala Elazığ'a gelememiş. Bedeni gelse de ruhu ve dünyası İstanbul'da.
Kendisinin en çok eleştiri aldığı konuda tekrar kendi kendini böyle bir duruma düşüren başka bir siyasetçi var mıdır bu ülkede bilemiyoruz. Nazırlı'nın parti teşkilatlarında üst düzey görevlerde bulunmasından kaynaklı bir donanım ve birikimin olduğu konusunda şehirde yeni yeni umutlar yeşermeye başlamışken, bunu tümüyle yok edip başa dönülen bu ifadeler ciddi bir ferasetsizlik örneği oldu.
Bu olayla da gördük ki Ak Parti bu seçimleri kaybetmek için elinden geleni yapıyor. Rakip partilere gerek yok. Kendi adayları ve söylemleri bu sonucun alınmasına tek başına yetecek gibi.