Yoksa yoktur!
Harp okullarının mezuniyet törenlerinde teğmenlerin, 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diye bağırmasının yankıları sürerken Milli Savunma Bakanlığından yapılan 'Öğrenciler Kara Harp Okulundan mezun oldukları ve okula ilişkileri kalmadığı için herhangi bir işlem yapılamamıştır' açıklamasının ardından topu taca atan bir açıklama da Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan geldi.
Harp okullarının mezuniyet törenlerinde teğmenlerin, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye bağırmasının yankıları sürerken Milli Savunma bakanlığından yapılan; “Öğrenciler Kara Harp Okulundan mezun oldukları ve okula ilişkileri kalmadığı için herhangi bir işlem yapılamamıştır” açıklamasının ardından topu taca atan bir açıklama da Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan geldi.
Tunç, "Milletimizi rahatsız edecek eylem, davranış ve tutumdan kaçınmak lazım. Asıl yemin, kanunen yapılan yemindir. Dolayısıyla bizim o yöndeki görüşümüz; eğer kanuna aykırı bir durum varsa ilgili merciler zaten onun çalışmasını yapar." ifadelerini kullandı.
Bu açıklama ne demek? Ben Adalet Bakanıyım ama ilgili kurumlar bir kanuna aykırı bir durum varsa gereğini yaparlar demek. Ve dahası hala bir soruşturma ve işlem yapılmadığına göre demek ki kanuna aykırı bir şey yok demek. Valla Hanifi Ağabeyin dediği gibi “size yarıyorsa bize hayda hayda yarıyor” bu durum…
Hem ne olmuş yani.. Genç subaylar altı üstü teamüllerin dışına çıkarak Başkomutanın gözünün içine baka baka tıpkı 12 Eylül, 17- 25 muhtırası ve 15 Temmuz ayaklanmacıları gibi “Atatürk'ün askerleriyiz” demiş. Ne var bunu bu kadar büyütecek!
Adalet Bakanı da tıpkı Milli Savunma Bakanlığı gibi bu konuda top çeviriyor ve konuşuyor ama bir şey söyleyemiyorlar. Anlaşılan hükümet kanadı teğmenlerin bu korsan yeminini safa yatarak görmezden gelecek.
Teamüllerde yeri olmayan ve zamanlama açısından oldukça manidar bu kılıç yeminini hükümet cenahının içine sindirmek zorunda kalması ayrı bir sorun, bu konuda genç subayların rahatsızlığı ve bunu cumhurbaşkanının gözünün önünde yapması ayrı bir konu ve sorun.
Bugüne kadar ne söyleyeceği beklenen Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in sessizliğe bürünmesi ise apayrı ve üzerinde düşünülmesi gereken bir konu değil mi? Anlaşılan askerlerle hükümet arasında sıkışmış bir durumda ki kendisi, bu sebeple konuşamıyor…
Konuya son noktayı Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik koydu ve tam da yazımızın başında dile getirdiğimiz gibi çok da alınganlık göstermedi.
Çelik; “Gençlerin mezuniyetini vatandaşımızın paylaşması kıymetlidir. Birilerinin açıklamasına bakarak kötü tecrübelerin hatırlatılması demokratik hakkını kullanan vatandaşların eleştirileri de saygıyla karşılanmalı. Burada iki kötü niyetli konu var. Bir takım bu görüntülerden Erdoğan'a mesaj verildi, hükümete mesaj verildi şeklinde konuşulması eski vesayet anlayışının diriltilmesi meselesidir. Bir de bunlara cevap vereyim derken teğmenlere hakaret edilmesi de kabul edilemez.”
Özetle birileri eski tecrübelerden ve vesayet odaklarından çektiklerini fazla abartmış. Çok da gerek yokmuş… Ne diyordu kadim üstat. Yoksa yoktur!