78 ölü var ortada suçlu yok!
Kartalkaya'daki 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangın faciasında şimdi de rapor kavgası başladı.
Önce otelin, Bolu Belediyesi tarafından yangına uygun raporu aldığı belirtildi. Belediye, bu raporun otele değil, 70 metrekarelik bir yemek bölümüne verildiğini açıkladı.
Bu raporun ardından ortaya çıkan başka bir raporda ise otelin işletmesinin bütün binaya yangın raporu almak istediği, belediyenin ciddi eksiklik bularak onay vermediği, ardından işletmenin sadece 70 metrekare için izin aldığı anlaşıldı.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, onayın yalnızca kafe olarak işletilen bölüme verildiğini, tüm oteli kapsamadığını söyledi, iddiaları yanıtlamaya, gerekirse istifa etmeye hazır olduğunu belirtti. Belediye denetim yetkisinin kendisinde olmadığını ileri sürüyor, bu iddiaya karşılık, eksiklik varsa neden savcılığa bildirilmediği soruluyor. Savcılık ve müfettişler tarafından başlatılan soruşturma sürerken rapor kavgası da başladı.
Bu konuda asıl konuşması gereken ve otellerin denetimiyle görevli Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ilk gün yaptığı iki dakikalık açıklamadan sonra sırra kadem bastı.
Yapılan araştırmalarda otel faciasında gerekli önlemlerin alınmasının maliyeti sadece 1 milyon TL olarak hesaplandı. Gecelik 30 bin TL talep edildiği otelde bu fiyat odabaşına sadece 6 bin TL maliyete denk geliyordu. Yani oda başına bir gecelik ücretin yüzde 20'siyle tedbir alınsaydı felaket önlenebilirdi.
Tabi bunu yapmayan müessese değil yaptırmayan denetim mekanizması kusurlu. Otelin eski olması, bir yangın sensörünün odalara konulmasına ya da her koridora birkaç yangın söndürme tüpü koyulmasına engel değildi.
Hadi diyelim işletme sahibinin gözünü daha çok para kazanma hırsı kaplamış. Bakanlık neden böylesi önemi tesislerdeki rutin kontrollerini yapmıyor ve gerekli uyarıları hatta cezaları uygulamıyor. Asıl sorumlu bakanlık görevlileri ne iş yapmış, nasıl bir denetim yapmış bugüne kadar o otelde.
İnsanların hayatları, bakanlık yetkililerinin ve kamu görevlilerin birkaç gün avantadan tatil yapmasından daha mı önemliydi vicdansızlar…
Bu tür olayların yaşanmaması için iş yeri sahipleriyle birlikte bu olaylarda imzası bulunan ve eksiklikleri görmezden gelip onay veren her bir görevliden hesap sorulmalı ki benzer facialar yaşanmasın.
Yıllardan beri biz küçük Anadolu şehrinden 'denetim, denetim, denetim' diye haykırıyoruz lakin günün sonunda her kurum suçu başkasına atarak işin içinde sıyrılma hikayelerini tekrar tekrar izlemek zorunda kalıyoruz. Olan masum vatandaşa ve yakınlarına oluyor.
Kamuda denetim ve disiplinin yeniden tesisi için herkes imzasından sorumlu olmalı ve yaşanan aksaklıklar sonunda da hesabını vermeli. Yoksa daha biz çok can kayıplı facia izlemeye devam edeceğiz.