3 Kişi Denetimli Serbestlikten Yararlandı
Malatya 3
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 'terör örgütü Hizbullah' üyesi oldukları gerekçesiyle 2011 yılında tutuklanan, Elazığ İhya Eğitim, Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (İHYA-DER) üyesi Yavuz Öner, Mehmet Susatan ve Necati Karataş, denetimli serbestlik uygulaması kapsamında serbest bırakıldı. Mahkeme heyeti tarafından 6,5 yıl hapse mahkum edilen ancak cezaları iyi halden 4 yıl 8 aya indirilen 3 kişi denetimli serbestlik uygulaması çerçevesinde, 3 yıl 8 ay kaldıkları Elazığ E Tipi Kapalı Cezaevi çıkışında aileleri ve yakınları tarafından sevinçle karşılandı.
Yavuz Öner yaptığı açıklamada, suçsuz ve günahsız yere ailelerinden koparılıp 3 yıl 8 ay boyunca parmaklıklar ardına mahkum edildiklerini savunarak, 'Bize bu mahkumiyeti reva görenlerden dünyada ve ahirette davacı olacağız. Hiçbir terör örgütüne üye olmadık. Üyesi olduğumuz İHYA-DER adına yürüttüğümüz faaliyetler yasal olmasına rağmen, bir terör örgütünün mensupları gibi yargılanarak hapse mahkum edildik' dedi.
Yaptıkları yasal faaliyetlerin, terör faaliyeti gibi gösterildiğini ileri süren Öner, şöyle devam etti: 'Bu yaşananlar, Pensilvanya müftüsünün senaryosunu yazdığı, yargı ve emniyetteki kendi adamlarının oynadığı bir tiyatroydu. Yaptılar, ettiler, bize zulüm ettiler. Dernek olarak bundan sonra da faaliyetlerimize devam edeceğiz. Üç çocuğum var. Cezaevine girdiğimde kızım 15 günlüktü. Şimdi 4 yaşında olan kızım, babasız büyüdü. Bunları yapanların 'aynısı başına gelsin' demek isterim ama yine de aldığımız camia terbiyesi sonucu bunu diyemiyoruz.'dedi.
Necati Karataş ise aynı davadan yargılanan üç arkadaşlarının hala cezaevinde bulunduğunu belirterek, 'İkisi kadın 13 İHYA-DER üyesi, suçlamalar nedeniyle yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Yeniden yargılanmak için başvurduk. Bizlerin çıkmasıyla bu dosya kapanmadı. Avrupa'da olanların da memleketlerine gelmelerini istiyoruz. İnşdigerah bu dosyanın peşinde olacağız' diye konuştu.
Yavuz Öner yaptığı açıklamada, suçsuz ve günahsız yere ailelerinden koparılıp 3 yıl 8 ay boyunca parmaklıklar ardına mahkum edildiklerini savunarak, 'Bize bu mahkumiyeti reva görenlerden dünyada ve ahirette davacı olacağız. Hiçbir terör örgütüne üye olmadık. Üyesi olduğumuz İHYA-DER adına yürüttüğümüz faaliyetler yasal olmasına rağmen, bir terör örgütünün mensupları gibi yargılanarak hapse mahkum edildik' dedi.
Yaptıkları yasal faaliyetlerin, terör faaliyeti gibi gösterildiğini ileri süren Öner, şöyle devam etti: 'Bu yaşananlar, Pensilvanya müftüsünün senaryosunu yazdığı, yargı ve emniyetteki kendi adamlarının oynadığı bir tiyatroydu. Yaptılar, ettiler, bize zulüm ettiler. Dernek olarak bundan sonra da faaliyetlerimize devam edeceğiz. Üç çocuğum var. Cezaevine girdiğimde kızım 15 günlüktü. Şimdi 4 yaşında olan kızım, babasız büyüdü. Bunları yapanların 'aynısı başına gelsin' demek isterim ama yine de aldığımız camia terbiyesi sonucu bunu diyemiyoruz.'dedi.
Necati Karataş ise aynı davadan yargılanan üç arkadaşlarının hala cezaevinde bulunduğunu belirterek, 'İkisi kadın 13 İHYA-DER üyesi, suçlamalar nedeniyle yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Yeniden yargılanmak için başvurduk. Bizlerin çıkmasıyla bu dosya kapanmadı. Avrupa'da olanların da memleketlerine gelmelerini istiyoruz. İnşdigerah bu dosyanın peşinde olacağız' diye konuştu.