29. Madde Sakat

Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğüne giren 'Dezenformasyonla mücadele düzenlemesi'ne değişik kesimlerden tepkiler geliyor.

TAKİP ET

Yasanın 29. Maddesi gerçekten muğlak ifadeler taşıyor.

“Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçunu düzenleyen madde şöyle:

'Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Failin, suçu gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.'

Kanun koyucunun niyeti ve amacını anlıyoruz. Onlar, kamuoyunda yalan haber yaparak halkı infiale sürüklemenin bir bedeli olmalı saikiyle ve bu konuda önemli bir eksikliği gidermek amacıyla bunu düşündüler ve yasalaştırdılar.

Ancak zaman zaman doğru haberlerin de halk arasında endişe, korku ve panik yaratma ihtimali olduğunu görüyor ve yaşıyoruz. Şimdi siz bir haber yakaladınız, haber doğru, olay doğru ve haberiniz 5N 1K kuralına da uyuyor. Ve siz bunu haberleştiremiyorsunuz. Neden? Halk korku, panik ve endişeye kapılır. Ya da her şeyi göze alarak yayınlıyorsunuz, gece baskınıyla evinizden alınıp önce karakola sonra cezaevine atılıyorsunuz.

Gel de gazetecilik yap, gel de objektif olarak meslek icra et.

Sosyal medyadaki bilgi kirliliği, yalan yanlış ve manipülatif haberlerle mücadeleye eyvallah ama gerçeğin yazılması ve yayınlanması suç olmasa gerek.

Bunun ayırt edilmesi için yasa böyle çıkmış olsa bile yönetmeliklerde neyin halkı korku ve endişeye yönelttiğinden ziyade haberin doğru ve yanlışlığı üzerinde durulması, güvenilir kaynak veremeyen ya da kaynak gösteremeyen kişi ya da medya kurumlarına yasak uygulanmalıdır.

CHP, çoğu kez vatandaşların lehine olan maddeleri Anayasa mahkemesine taşıdı ama bu kez 29. Maddeyi Anayasa mahkemesine taşımakta oldukça haklı.

Bakmadan Geçme