2021 ŞAHLANIŞ YILIMIZ OLSUN
ELAZIĞ OLARAK 2020 YILINI DEPREM VE KORONA SALGINI'NIN YIKICI ETKİSİYLE GEÇİRDİK. HEM HALKIMIZIN HEM DE KURUMLARIN BİRÇOK PROJESİ EKSİK KALDI VE HAYATA GEÇEMEDİ. 2020 YILINI KAYIP BİR YIL OLARAK YAŞAYAN ŞEHRİMİZ, 2021 YILINDA HER ALANDA BİR ÇIKIŞ VE YÜKSELİŞ YAŞAMAYI HEDEFLİYOR
2020 yılı her açıdan kaybettiğimiz ve yok saydığımız bir yıl olarak tarihe geçti. Deprem ve ardından yaşanan pandemi dönemi, sadece maddi olarak bizleri zor durumda bırakmadı. Birçok sevdiğimizi depremde ve özellikle pandemi sürecinde kaybettik.
EKONOMİ DURDU
Deprem ve sonrası pandemi kurullarının aldığı kararlarla AVM'ler, esnaflar ve büyük işletmeler ciddi zarar gördüler. Birçok işveren işyerinin kapısına kilit vurdu ve binlerce insan işsiz kaldı.
Devletimizin ve Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları'nın katkıları ile bir nebze de olsa rahatlayan esnaflarımız, krizin etkilerini yaşamaya devam ediyorlar.
EĞİTİM BİTTİ
Depremin sonrasında ilimizde kapatılan okullar, araya şubat tatilinin girmesi ve ardından salgının başlamasıyla tatile girdi ve anaokulları hariç bir daha açılmadı.
Eğitim uzaktan ve internet ortamında yapılmaya başlandı ancak birçok öğrencinin evinde bilgisayar ve internet olmadığı için sağlıklı yürümedi.
15 Şubata kadar devam edecek uzaktan eğitimde önemli bir problem de 30-35 kişilik sınıf mevcudundan sadece 4 ya da 5 kişinin derslere katılması, diğer öğrencilerin adeta eğitim sürecinde kayıp olması.
HAYAT EVE SIĞMADI
Salgının seyrini azaltmak ve tedbirler almak amacıyla evde kal sloganı ile insanlarımız evlerine çekildiler. 65 yaş üstü ile 20 yaş altı çocuklar uzun süre gün yüzü görmediler. Sonradan esnetilen kısıtlamalar ile belirli saatlerde de olsa sokağa çıkabildiler.
Hafta sonları ve bayramlarda uzun süreli evde kalma zorunlulukları insanların yeme-içme, okuma-yazma, spor ve diğer sosyal hayatlarında ciddi tahribatlar oluşturdu.
GELECEĞİN MESLEĞİ PSİKOLOJİ
İnsanların geçmişten gelen tüm alışkanlıkları, yaşam tarzları, sosyal ilişkileri ve toplumsal statülerinin ciddi olarak yara alması ve rollerin değişmesi ile psikolojileri bozuldu. Farklı davranışlar ve çıkışlar gösterme eğiliminde oldular.
Takıntılar ve OKB denebilecek ilginç tavır ve davranışlar ortaya çıktı. Birçok insan bu durumu profesyonel destek alarak atlatmaya çalıştı. Buna imkanı olmayanlar ise resmi kurumların ücretsiz verdiği birimlere müracaat ettiler. Birçok vatandaşımız ise psikoloji siteleri ve psikologların konu ile ilgili paylaşımlarını sıkı takibe aldılar. Bu konularda yazılmış makaleleri okumaya yöneldiler.
Yaşanan bu olaylar psikoloji mesleğine ilgiyi artırdığı gibi gelecek dönemlerde en popüler mesleğin de psikologlar olacağını gerçeğini ortaya koydu.
2021 ÇIKIŞ YILI OLMALI
2020'de bu olumsuzlukları yaşayan ilimizin hem ekonomide, hem sanayide, hem yatırımda, hem tarım ve hayvancılıkta hem de turizmde bir atılım yapması bekleniyor.
YATIRIMLARA ÖNEM VERİLMELİ
Elazığ'ın teşvik yasasının 6. bölge imknlarının devam ettirmesini fırsat bilen yatırımcıların hayata geçirecekleri yeni yatırımlarında ilimizi tercih etmeleri konusunda hem yerel yöneticilerimizin hem de milletvekillerimizin lobi çalışmalarına ağırlık vermeleri gerekiyor.
Saka ve Taha tekstil örneklerinde olduğu gibi ilimizdeki işsizlik sorununu azalması konusunda katkı sunacak yatırımların şehrimizle buluşturulması noktasında daha çok mesai harcanmalı ve bu hususta iliminiz bir yatırım cenneti olduğuna dönük PR çalışması yapılmalı.
OSB ve ETSO'nun gayretleri ile birlikte siyasilerimizin de zaman zaman büyük şehirlerde bulunan büyük firmaları ziyarete ederek ilimizde yatırım yapmaları konusunda bilgilendirme ve teşvik etme çalışmalarına ağırlık verilmelidir.
TERMAL TURİZMDE MESAFE ALINMALI
Geçtiğimiz yıl Cip köyünde bulunan termal suyun, başta sağlık turizmi olmak üzere, seracılık ve diğer sektörlerde kullanılması çalışmalarına hız verilmeli ve kurumsal anlamda adımlar atılmalıdır.
Bu alanda yapılacak çalışmaların tasnif edilerek her bir alanda uzman firmalarla çalışılmalı, projenin akamete uğramaması adına her türlü önlemler alınmalı gerek termal turizmi gerekse seracılık çalışmaları iş zamanlı yürütülmelidir.
TURİZMİ ISKALAMAYIN
Geçtiğimiz dönemlerde Vali Çetin Oktay Kaldırım tarafından başlatılan turizm ve tanıtım atağı pandemi gündemine takılarak biraz inkıtaya uğradı.
Özellikle Hazar Baba Kayak Merkezi, Hazar Baba Yayla Turizmi ile Hazar Gölünün şehrimize sunduğu imkn ve avantajların en iyi şekilde değerlendirilerek bütüncül bir plan çerçevesinde ele alınıp profesyonelce yürütülmelidir.
Harput, Palu, Keban barajı ile kanyonlarımızın turizme etkin olarak kazandırılması için özel komisyonlar kurulmalı ve pandemi döneminin ölü geçen ayları iyi değerlendirilmeli.
2021 YILI TURİZM YILI OLMALI
2020 yılında eve hapsolan ve seyahat sınırlandırılması ve tatil yasağı ile iyice bunalan insanımız dört gözle 2021 yılının bahar aylarını bekliyor.
Aşıların gelişi ve büyük bir çoğunlukla yapılmış olmasıyla birlikte Mayıs ayında insanlar kendilerini doğaya ve özellikle tarih ve tabi güzelliklerin bol olduğu bölgelere atacaklar.
Önce ailece yakın şehirlere yapılacak olan günübirlik gezilerde ilimize çok sayıda ziyaretçi gelmesi bekleniyor.
Harput başta olmak üzere, Keban barajı, kanyonlar, Hazarbaba dağı, Hazar gölü ve daha birçok bölgemize yapılacak geziler için ilgili kurumların çalışma yapması ve sezona ciddi olarak hazır olması gerekiyor.
DEPREMİN İZLERİ SİLİNMELİ
2021 yılında yöneticilerimizin yapacakları en önemli çalışmalardan biri de 24 Ocakta yaşadığımız depremin tüm izlerinin silinmesi ve köy evleri de dhil tüm konutların tamamlanarak hak sahiplerine verilmesi.
Yeni konutların tamamlanması ile birlikte şehir merkezinde dönüşümü bekleyen eski binaların, vatandaşı mağdur etmeyen bir kredi faiziyle desteklenerek dönüşümünün sağlanması ve şehrin harabe görüntüden kurtarılması da bu yıl üzerinde en çok yoğunlaşacağımız sorun olarak görülüyor.
TOKİ tarafından şehrin çeperlerine ve çevresine yapılan konutların tamamlanmasının ardından kiralık ev problemi de ortadan kalkacağı için şehir içindeki orta ve az hasarlı eski binaların eın yıkılıp yerlerine yenilerinnin yapılma süreci hızlanacak.
YENİ FORMÜLLER BULUNMALI
Şehir merkezinde kentsel dönüşün kapsamında evleri yıkılacak olan hak sahiplerine devlet a da özel bankalar tarafından verilecek 200 bin TL kredinin faizlerinin çok yüksek olması ve bu bedelin 10 yıl süre içerisinde 450 bin TL olarak geri ödenmesi gerçeğinin vatandaşlara cazip gelmediği ve bu sebeple de dönüşümün çok ağırdan ilerleyeceği ifade ediliyor.
6.8 şiddetinde bir deprem yaşayan ve şehir merkezi adeta harabeye dönen Elazığ'a, ülkenin her yerinde uygulanan kentsel dönüşüm şart ve imknlarının sunulmasının adil olmadığını savunan vatandaşlar, Elazığ için kredi faizlerinin düşürülmesi gerektiğini ifade ediyorlar.
İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ
İlimizde en önemli problemin işsizlik olduğu istatistiki bilgilere de yansıyan bir gerçek. İlimizde bulunan mevcut işletmeler ile birlikte yeni ve özellikle orta ölçekli müesseslerle işsizliğin önüne geçilmesi adına TKDK, Fırat kalınma Ajansı, AB Fonları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının verdiği destek miktarlarının birkaç misli artırılması gerekiyor.
Bu kurumlar kendilerine aktarılan miktarları çok adil ve ciddi projelere aktarıyorlar ancak sadece geldiği kadarıyla. Bu destek miktarlarının artırılması amacıyla özel hazırlanmış dosyalarla ilgili bakanlıklarla milletvekillerimizin ya da ilgili kurum yöneticilerinin görüşmeler yapması bekleniyor.
ORTAK AKIL ORTAK EYLEM
İlimizde 2020 yılında en çok eksikliğini hissettiğimiz konulardan biri de il yöneticileri, siyasiler, kamu kurumları ile STK'lar arasında yeterli uyum ve koordinasyonun olmayışı idi.
Şehir adına ifade edilen bir sorun ya da öneriler, farklı gerekçeler ve ön alma düşünceleri ile susturulmaya ı ve bunu ortaya koyan isimler yıpratılmaya ve itibarsızlaştırılmaya çalışıldı.
2021 yılında her bir görüş, her bir öneri ve teklif kimden, hangi siyasi görüşten gelirse gelsin dikkate alınmalı ve ortak akıl ve ortak eylem çerçevesinde çözüm arayışlarına dönüşmeli.
BÜROKRASİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
2020 yılında yaşadığımız deprem ve sonrası pandemi sürecinin üst düzey yöneticilerin gayaret ve fedekarlıklarına rağmen bürokratların heyacabnszılığı, iş bilmezliği ve yönetme ve sevk etme konularındaki yetesizlişkleri sebebiyle büyük aksaklıklar yaşandı.
Çok basit ve kısa sürede çözülmesi gereken işlemler türlü zorluklarla gerçekleştirilebildi.
Şehir halkının duygu ve beklentilere kurumlar yeterli tepkiyi göstermedi. En son olarak Zübeyde hanım Caddesi üzerindeki kamu kurumlarının şehir dışına çıkartılması gibi önemli bir projeye rağmen yine resmi bir kurumun bu alan yeni bir hizmet binası yapma yönündeki adımları bürokrasinin asıl gündeminin kendi görev alanına giren hizmet ve vatandaş olmadığını gösterdi.
AYLIK ÇÖZÜM TOPLANTILARI
2020 yılında aldığımız yaraların 2021 yılında giderilmesi için, siyasi parti farkı gözetilmeksizin seçilmişler, atanmışlar, oda başkanları ile kon le ilgili STK'ların katılımları ile aylık özüm toplantılarının yapılması ve her ay en üç sorunun çözülmesini sağlayacak adımlar atılması vatandaşların beklentileri arasında.
Bakalım bu beklentiler ne kadar hayata geçecek ve şehrimiz sorunlarından büyük oranda bu yıl kurtulacak mı?
EKONOMİ DURDU
Deprem ve sonrası pandemi kurullarının aldığı kararlarla AVM'ler, esnaflar ve büyük işletmeler ciddi zarar gördüler. Birçok işveren işyerinin kapısına kilit vurdu ve binlerce insan işsiz kaldı.
Devletimizin ve Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları'nın katkıları ile bir nebze de olsa rahatlayan esnaflarımız, krizin etkilerini yaşamaya devam ediyorlar.
EĞİTİM BİTTİ
Depremin sonrasında ilimizde kapatılan okullar, araya şubat tatilinin girmesi ve ardından salgının başlamasıyla tatile girdi ve anaokulları hariç bir daha açılmadı.
Eğitim uzaktan ve internet ortamında yapılmaya başlandı ancak birçok öğrencinin evinde bilgisayar ve internet olmadığı için sağlıklı yürümedi.
15 Şubata kadar devam edecek uzaktan eğitimde önemli bir problem de 30-35 kişilik sınıf mevcudundan sadece 4 ya da 5 kişinin derslere katılması, diğer öğrencilerin adeta eğitim sürecinde kayıp olması.
HAYAT EVE SIĞMADI
Salgının seyrini azaltmak ve tedbirler almak amacıyla evde kal sloganı ile insanlarımız evlerine çekildiler. 65 yaş üstü ile 20 yaş altı çocuklar uzun süre gün yüzü görmediler. Sonradan esnetilen kısıtlamalar ile belirli saatlerde de olsa sokağa çıkabildiler.
Hafta sonları ve bayramlarda uzun süreli evde kalma zorunlulukları insanların yeme-içme, okuma-yazma, spor ve diğer sosyal hayatlarında ciddi tahribatlar oluşturdu.
GELECEĞİN MESLEĞİ PSİKOLOJİ
İnsanların geçmişten gelen tüm alışkanlıkları, yaşam tarzları, sosyal ilişkileri ve toplumsal statülerinin ciddi olarak yara alması ve rollerin değişmesi ile psikolojileri bozuldu. Farklı davranışlar ve çıkışlar gösterme eğiliminde oldular.
Takıntılar ve OKB denebilecek ilginç tavır ve davranışlar ortaya çıktı. Birçok insan bu durumu profesyonel destek alarak atlatmaya çalıştı. Buna imkanı olmayanlar ise resmi kurumların ücretsiz verdiği birimlere müracaat ettiler. Birçok vatandaşımız ise psikoloji siteleri ve psikologların konu ile ilgili paylaşımlarını sıkı takibe aldılar. Bu konularda yazılmış makaleleri okumaya yöneldiler.
Yaşanan bu olaylar psikoloji mesleğine ilgiyi artırdığı gibi gelecek dönemlerde en popüler mesleğin de psikologlar olacağını gerçeğini ortaya koydu.
2021 ÇIKIŞ YILI OLMALI
2020'de bu olumsuzlukları yaşayan ilimizin hem ekonomide, hem sanayide, hem yatırımda, hem tarım ve hayvancılıkta hem de turizmde bir atılım yapması bekleniyor.
YATIRIMLARA ÖNEM VERİLMELİ
Elazığ'ın teşvik yasasının 6. bölge imknlarının devam ettirmesini fırsat bilen yatırımcıların hayata geçirecekleri yeni yatırımlarında ilimizi tercih etmeleri konusunda hem yerel yöneticilerimizin hem de milletvekillerimizin lobi çalışmalarına ağırlık vermeleri gerekiyor.
Saka ve Taha tekstil örneklerinde olduğu gibi ilimizdeki işsizlik sorununu azalması konusunda katkı sunacak yatırımların şehrimizle buluşturulması noktasında daha çok mesai harcanmalı ve bu hususta iliminiz bir yatırım cenneti olduğuna dönük PR çalışması yapılmalı.
OSB ve ETSO'nun gayretleri ile birlikte siyasilerimizin de zaman zaman büyük şehirlerde bulunan büyük firmaları ziyarete ederek ilimizde yatırım yapmaları konusunda bilgilendirme ve teşvik etme çalışmalarına ağırlık verilmelidir.
TERMAL TURİZMDE MESAFE ALINMALI
Geçtiğimiz yıl Cip köyünde bulunan termal suyun, başta sağlık turizmi olmak üzere, seracılık ve diğer sektörlerde kullanılması çalışmalarına hız verilmeli ve kurumsal anlamda adımlar atılmalıdır.
Bu alanda yapılacak çalışmaların tasnif edilerek her bir alanda uzman firmalarla çalışılmalı, projenin akamete uğramaması adına her türlü önlemler alınmalı gerek termal turizmi gerekse seracılık çalışmaları iş zamanlı yürütülmelidir.
TURİZMİ ISKALAMAYIN
Geçtiğimiz dönemlerde Vali Çetin Oktay Kaldırım tarafından başlatılan turizm ve tanıtım atağı pandemi gündemine takılarak biraz inkıtaya uğradı.
Özellikle Hazar Baba Kayak Merkezi, Hazar Baba Yayla Turizmi ile Hazar Gölünün şehrimize sunduğu imkn ve avantajların en iyi şekilde değerlendirilerek bütüncül bir plan çerçevesinde ele alınıp profesyonelce yürütülmelidir.
Harput, Palu, Keban barajı ile kanyonlarımızın turizme etkin olarak kazandırılması için özel komisyonlar kurulmalı ve pandemi döneminin ölü geçen ayları iyi değerlendirilmeli.
2021 YILI TURİZM YILI OLMALI
2020 yılında eve hapsolan ve seyahat sınırlandırılması ve tatil yasağı ile iyice bunalan insanımız dört gözle 2021 yılının bahar aylarını bekliyor.
Aşıların gelişi ve büyük bir çoğunlukla yapılmış olmasıyla birlikte Mayıs ayında insanlar kendilerini doğaya ve özellikle tarih ve tabi güzelliklerin bol olduğu bölgelere atacaklar.
Önce ailece yakın şehirlere yapılacak olan günübirlik gezilerde ilimize çok sayıda ziyaretçi gelmesi bekleniyor.
Harput başta olmak üzere, Keban barajı, kanyonlar, Hazarbaba dağı, Hazar gölü ve daha birçok bölgemize yapılacak geziler için ilgili kurumların çalışma yapması ve sezona ciddi olarak hazır olması gerekiyor.
DEPREMİN İZLERİ SİLİNMELİ
2021 yılında yöneticilerimizin yapacakları en önemli çalışmalardan biri de 24 Ocakta yaşadığımız depremin tüm izlerinin silinmesi ve köy evleri de dhil tüm konutların tamamlanarak hak sahiplerine verilmesi.
Yeni konutların tamamlanması ile birlikte şehir merkezinde dönüşümü bekleyen eski binaların, vatandaşı mağdur etmeyen bir kredi faiziyle desteklenerek dönüşümünün sağlanması ve şehrin harabe görüntüden kurtarılması da bu yıl üzerinde en çok yoğunlaşacağımız sorun olarak görülüyor.
TOKİ tarafından şehrin çeperlerine ve çevresine yapılan konutların tamamlanmasının ardından kiralık ev problemi de ortadan kalkacağı için şehir içindeki orta ve az hasarlı eski binaların eın yıkılıp yerlerine yenilerinnin yapılma süreci hızlanacak.
YENİ FORMÜLLER BULUNMALI
Şehir merkezinde kentsel dönüşün kapsamında evleri yıkılacak olan hak sahiplerine devlet a da özel bankalar tarafından verilecek 200 bin TL kredinin faizlerinin çok yüksek olması ve bu bedelin 10 yıl süre içerisinde 450 bin TL olarak geri ödenmesi gerçeğinin vatandaşlara cazip gelmediği ve bu sebeple de dönüşümün çok ağırdan ilerleyeceği ifade ediliyor.
6.8 şiddetinde bir deprem yaşayan ve şehir merkezi adeta harabeye dönen Elazığ'a, ülkenin her yerinde uygulanan kentsel dönüşüm şart ve imknlarının sunulmasının adil olmadığını savunan vatandaşlar, Elazığ için kredi faizlerinin düşürülmesi gerektiğini ifade ediyorlar.
İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ
İlimizde en önemli problemin işsizlik olduğu istatistiki bilgilere de yansıyan bir gerçek. İlimizde bulunan mevcut işletmeler ile birlikte yeni ve özellikle orta ölçekli müesseslerle işsizliğin önüne geçilmesi adına TKDK, Fırat kalınma Ajansı, AB Fonları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının verdiği destek miktarlarının birkaç misli artırılması gerekiyor.
Bu kurumlar kendilerine aktarılan miktarları çok adil ve ciddi projelere aktarıyorlar ancak sadece geldiği kadarıyla. Bu destek miktarlarının artırılması amacıyla özel hazırlanmış dosyalarla ilgili bakanlıklarla milletvekillerimizin ya da ilgili kurum yöneticilerinin görüşmeler yapması bekleniyor.
ORTAK AKIL ORTAK EYLEM
İlimizde 2020 yılında en çok eksikliğini hissettiğimiz konulardan biri de il yöneticileri, siyasiler, kamu kurumları ile STK'lar arasında yeterli uyum ve koordinasyonun olmayışı idi.
Şehir adına ifade edilen bir sorun ya da öneriler, farklı gerekçeler ve ön alma düşünceleri ile susturulmaya ı ve bunu ortaya koyan isimler yıpratılmaya ve itibarsızlaştırılmaya çalışıldı.
2021 yılında her bir görüş, her bir öneri ve teklif kimden, hangi siyasi görüşten gelirse gelsin dikkate alınmalı ve ortak akıl ve ortak eylem çerçevesinde çözüm arayışlarına dönüşmeli.
BÜROKRASİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
2020 yılında yaşadığımız deprem ve sonrası pandemi sürecinin üst düzey yöneticilerin gayaret ve fedekarlıklarına rağmen bürokratların heyacabnszılığı, iş bilmezliği ve yönetme ve sevk etme konularındaki yetesizlişkleri sebebiyle büyük aksaklıklar yaşandı.
Çok basit ve kısa sürede çözülmesi gereken işlemler türlü zorluklarla gerçekleştirilebildi.
Şehir halkının duygu ve beklentilere kurumlar yeterli tepkiyi göstermedi. En son olarak Zübeyde hanım Caddesi üzerindeki kamu kurumlarının şehir dışına çıkartılması gibi önemli bir projeye rağmen yine resmi bir kurumun bu alan yeni bir hizmet binası yapma yönündeki adımları bürokrasinin asıl gündeminin kendi görev alanına giren hizmet ve vatandaş olmadığını gösterdi.
AYLIK ÇÖZÜM TOPLANTILARI
2020 yılında aldığımız yaraların 2021 yılında giderilmesi için, siyasi parti farkı gözetilmeksizin seçilmişler, atanmışlar, oda başkanları ile kon le ilgili STK'ların katılımları ile aylık özüm toplantılarının yapılması ve her ay en üç sorunun çözülmesini sağlayacak adımlar atılması vatandaşların beklentileri arasında.
Bakalım bu beklentiler ne kadar hayata geçecek ve şehrimiz sorunlarından büyük oranda bu yıl kurtulacak mı?