2021'DEN ÜMİTLİYİZ
Deprem ve pandemi sürecinde birçok kesim mağdur oldu ama sanayici ve yatırımcılar en çok etkilenen camiaydı.
Her ne kadar hükümetin ve yerel yönetimlerin kısmi destekleriyle bir nebze nefes alınsa da kalıcı hasarları daha uzun sürecek gibi görülen sürecin 2021 yılında son bulmasını temenni ediyoruz.
Bu bekleyişte olanlardan biri de şehrin her türlü problemini kendi derdi bilen ve çözüm için gayret gösteren ETSO Başkanı Asilhan Arslan.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı ekonomide yeni dönem kapsamında üretim, istihdam ve ihracat için alınan tedbirlerinin, özel sektörün dayanıklılığını artıracağını yeni yıla dirayetli bir başlangıç yapması için çok kıymetli olacağına inandığını ifade eden Başkan Arslan, TOBB üzerinden başta Cumhurbaşkanı olmak üzere ilgili bakanlara iletilen talepler için de iş dünyasının heyecanlı bekleyişinin sürdüğünü ifade ederek, ETSO olarak 2021'de 'Daha Fazla Yatırım, Üretim, İhracat ve İstihdam' temasını belirlediklerini ifade etti.
Bu bakış açısı çok önemli ve değerli. Yaşadığımız ve her bir bireyin mağduriyeti ile süregiden bu dönemde, umutsuzluk ve tükenmişlik çağrılarının ve feryatlarının bir anlamı yok.
Dünyanın aciz kaldığı ve her bir ülkenin kendi derdine düştüğü bir dönemde bizler de kendi gücümüzü hükümetimizin ve idarelerin vereceği desteklerle birleştirip zorlukların üstesinden gelmenin gayretinde olmalıyız.
Sorunlar kadar çözüm noktaları da belli. Öncelikle buna inanmak ve başaracağımıza güvenmemiz lazım. İkinci dünya savaşında yerle bir olan Japonya ile zor durumda kalan Almanya'nın kısa süre içerisinde nasıl dünyanın en güçlü ekonomisine sahip olduklarına dair sayıyız metin ve örnek okuduk ya da dinledik. Bu ülkenin başarısında yöneticiler kadar her bir ferdin de şahsi olarak gayreti ve katkısı vardı.
Zorluklardan kurtulmanın hayalini kuran her Japonyalı bunun gerçekleşmesi için 8 saat yerine günde 9 saat gönüllü olarak çalışmayı kabul etti ve bundan asla şikyetçi olmadı.
Yaşadığımız olumsuzlukları ve krizi fırsata çevireceğimize inanıyoruz. Ancak bunu sadece devletin verdiği destekler ve imknlar ile değil, kendi fedakrlığını, azmini ve her şeyden önce inancını ortaya koyarak yapmalıyız. Unutmayalım ki inanmak başarının yarısıdır.
Her ne kadar hükümetin ve yerel yönetimlerin kısmi destekleriyle bir nebze nefes alınsa da kalıcı hasarları daha uzun sürecek gibi görülen sürecin 2021 yılında son bulmasını temenni ediyoruz.
Bu bekleyişte olanlardan biri de şehrin her türlü problemini kendi derdi bilen ve çözüm için gayret gösteren ETSO Başkanı Asilhan Arslan.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı ekonomide yeni dönem kapsamında üretim, istihdam ve ihracat için alınan tedbirlerinin, özel sektörün dayanıklılığını artıracağını yeni yıla dirayetli bir başlangıç yapması için çok kıymetli olacağına inandığını ifade eden Başkan Arslan, TOBB üzerinden başta Cumhurbaşkanı olmak üzere ilgili bakanlara iletilen talepler için de iş dünyasının heyecanlı bekleyişinin sürdüğünü ifade ederek, ETSO olarak 2021'de 'Daha Fazla Yatırım, Üretim, İhracat ve İstihdam' temasını belirlediklerini ifade etti.
Bu bakış açısı çok önemli ve değerli. Yaşadığımız ve her bir bireyin mağduriyeti ile süregiden bu dönemde, umutsuzluk ve tükenmişlik çağrılarının ve feryatlarının bir anlamı yok.
Dünyanın aciz kaldığı ve her bir ülkenin kendi derdine düştüğü bir dönemde bizler de kendi gücümüzü hükümetimizin ve idarelerin vereceği desteklerle birleştirip zorlukların üstesinden gelmenin gayretinde olmalıyız.
Sorunlar kadar çözüm noktaları da belli. Öncelikle buna inanmak ve başaracağımıza güvenmemiz lazım. İkinci dünya savaşında yerle bir olan Japonya ile zor durumda kalan Almanya'nın kısa süre içerisinde nasıl dünyanın en güçlü ekonomisine sahip olduklarına dair sayıyız metin ve örnek okuduk ya da dinledik. Bu ülkenin başarısında yöneticiler kadar her bir ferdin de şahsi olarak gayreti ve katkısı vardı.
Zorluklardan kurtulmanın hayalini kuran her Japonyalı bunun gerçekleşmesi için 8 saat yerine günde 9 saat gönüllü olarak çalışmayı kabul etti ve bundan asla şikyetçi olmadı.
Yaşadığımız olumsuzlukları ve krizi fırsata çevireceğimize inanıyoruz. Ancak bunu sadece devletin verdiği destekler ve imknlar ile değil, kendi fedakrlığını, azmini ve her şeyden önce inancını ortaya koyarak yapmalıyız. Unutmayalım ki inanmak başarının yarısıdır.