13.ADAM VE ELAZIĞSPOR
12
12. adam deyimi, taraftarın gücünü ve maç kazanmaktaki rolünü vurgulayan bir terimdir ve futbol maçlarında sıklıkla gündeme gelir. Ancak en az onun kadar bir güç odağı daha var ki tahmin edebileceğiniz gibi o da maçın hakemidir. Maç kontrolünü elinde tutamayan bir hakem, maçın gidişatına büyük oranda etki edebilir ve taraftar etkisinde kalarak bir takımın sahadaki 13. adamı olabilir. Bunun bir örneğini Cuma günü Adana 'da oynadığımız Adana Demirspor – Elazığspor maçında gördük. İleriki satırlarda hakem konusuna yeniden döneceğimizi belirterek maça gelelim.
Geçen yıl iki takım arasında play off sürecinde oynanan ve bizim açımızdan dramatik bir sonuçla biten karşılaşma, iki takım cephesinde de haftalarca konuşulan bir maç olmuştu. Aylar sonra yine aynı statta, aynı rakiple oynarken maçın elbette ki psikolojik faktörleri olacaktı ve maç boyunca iki takımda ve Adana Demirspor tribünlerinde bunun belirtilerini gözlemledik.
Bu anlamda maça hızlı başlayan ve ilk 18 dakikada dört gol pozisyonuna giren ev sahibi Adana Demirspor oldu. Önceki maçlara oranla maça önde basarak başlayamayan Elazığspor'un temel eksikliği Tom Wellington ve Hakan Bilgiç'in kullandığı kanatların ev sahibi takım tarafından iyi kapatılması ve forvet oyuncumuz Ümit Tütünci'nin rakip defansa yeterince baskı yapamaması ve o bölgeden hızlı çıkmalarını engelleyememesiydi.
Arka arkaya gelen rakip atakları önlemek için mecburen ve sık sık geriye gelen Murat Kayalı ve Hamidou Traore de geride kalınca önceki maçlarda görmeye alıştığımız orta saha etkinliğimizin bir hayli düşmesi kaçınılmaz oldu.
Tabi aynı kentin diğer takımı Adanaspor'u süper lige çıkaran ve geçen hafta Adana Demirspor'un başına geçen Engin İpekoğlu'nun Elazığspor'u tanıdığını ve iyi önlemler aldığını da belirtmek gerek.
Rakibin ilk 20 dakikadaki baskısına 11 ve 12.dakikalarda arka arkaya bulduğumuz pozisyonlarla cevap vermeye çalışsak da hele Murat Kayalı'nın kornerden gönderdiği ve Mehmet Yiğit'in arka direk korner çizgisinden içeriye çevirdiği topa elverişli pozisyonda olmasına rağmen iyi bir vuruş yapamayan Ümit Tütünci'yi görünce ilk yarıdaki endişelerimiz hayli arttı.
40. dakikada maçın hakemi Mustafa İlker Coşkun'un Hamidou Traore'nin ceza alanının içine kadar gelerek Mikael Pote'nin ayağından tereyağından kıl çeker gibi topu almasını penaltı olarak takdir etmesinde hem önceki pozisyonları süzememesinin psikolojik etkisi hem de Adana Demirspor taraftarının hakem üzerinde oluşturduğu güçlü baskısının payı vardı. Zaten bu dakikadan itibaren 12. adam ve onun etkisinde kalan hakem Mustafa İlker Coşkun, 13. adam olarak Elazığspor'un karşısında baskı oluşturdular diyebiliriz. Nitekim hakem Mustafa İlker Coşkun, 45.dakikada attığımız nizami golü de iptal ederek maçın önüne geçti.
İkinci yarı adeta roller değişti ve bu yarının mutlak hakimi Elazığspor oldu. İlk yarı yüksek tempoyla oynayan Adana Demirspor kanatları, fiziki düşüklüğün de etkisiyle yeterince çıkamadı ve sağdan Ali Fırat ve Tom Wellington, soldan da Hakan Bilgiç ve Onur Güney ile önemli çıkışlar yaptık ve pozisyonlara girdik ancak kale önünde son vuruş eksikliğimiz ve forvet hattındaki yetersizliğimize bir türlü çözüm bulamayışımız bırakın beraberliği galibiyet bile alabileceğimiz maçı kayıp geçmemize yol açtı.
Kenan Şahin ve Ömer Yıldız'ın erken oyuna alınıp ikinci yarıda birlikte oynamaları, Adana Demirspor defansını çok daha fazla zorlayabilir ve golü bulabilirdik. Çünkü ikinci yarı kanatlarımız daha iyi çalışmaya başlamıştı. Ümit Tütünci ile başlamaya bir şey demiyorum ama 73. dakikaya kadar Ümit Tütünci'ye tahammül etmeyi anlayamıyorum.
Sonradan oyuna giren ve araya pas atma ve topu ayağında tutma becerisi olan Lamjed Cheoudi oynadıkça ve daha fazla süre aldıkça takım için kazanç olacaktır diye düşünüyorum. Ancak Lamjed Cheoudi kaleye daha yakın oynamalı.
DURAN TOP ORGANİZASYONU VE BU MAÇIN GÖSTERDİKLERİ
*Ogün Temizkanoğlu hoca defans ve orta saha mevkilerinde oluşturduğu sağlam yapıyı bir şekilde forvet hattında da gerçekleştirmeli, en azından Ocak ayı ara transfer dönemine kadar.
*Kenan Şahin ve Lamjed Cheoudi, diğer oyunculara tanınan şans kadar şans bulabilmeli.
*Adana Demirspor maçında kazandığımız çok sayıda duran top organizasyonlarından hiçbirini golle sonuçlandıramamamız duran top organizasyonuna daha çok çalışmamız gerektiğini gösteriyor.
Bir sonraki yazıda buluşmak dileğiyle sevgiyle ve huzurla kalın..
Geçen yıl iki takım arasında play off sürecinde oynanan ve bizim açımızdan dramatik bir sonuçla biten karşılaşma, iki takım cephesinde de haftalarca konuşulan bir maç olmuştu. Aylar sonra yine aynı statta, aynı rakiple oynarken maçın elbette ki psikolojik faktörleri olacaktı ve maç boyunca iki takımda ve Adana Demirspor tribünlerinde bunun belirtilerini gözlemledik.
Bu anlamda maça hızlı başlayan ve ilk 18 dakikada dört gol pozisyonuna giren ev sahibi Adana Demirspor oldu. Önceki maçlara oranla maça önde basarak başlayamayan Elazığspor'un temel eksikliği Tom Wellington ve Hakan Bilgiç'in kullandığı kanatların ev sahibi takım tarafından iyi kapatılması ve forvet oyuncumuz Ümit Tütünci'nin rakip defansa yeterince baskı yapamaması ve o bölgeden hızlı çıkmalarını engelleyememesiydi.
Arka arkaya gelen rakip atakları önlemek için mecburen ve sık sık geriye gelen Murat Kayalı ve Hamidou Traore de geride kalınca önceki maçlarda görmeye alıştığımız orta saha etkinliğimizin bir hayli düşmesi kaçınılmaz oldu.
Tabi aynı kentin diğer takımı Adanaspor'u süper lige çıkaran ve geçen hafta Adana Demirspor'un başına geçen Engin İpekoğlu'nun Elazığspor'u tanıdığını ve iyi önlemler aldığını da belirtmek gerek.
Rakibin ilk 20 dakikadaki baskısına 11 ve 12.dakikalarda arka arkaya bulduğumuz pozisyonlarla cevap vermeye çalışsak da hele Murat Kayalı'nın kornerden gönderdiği ve Mehmet Yiğit'in arka direk korner çizgisinden içeriye çevirdiği topa elverişli pozisyonda olmasına rağmen iyi bir vuruş yapamayan Ümit Tütünci'yi görünce ilk yarıdaki endişelerimiz hayli arttı.
40. dakikada maçın hakemi Mustafa İlker Coşkun'un Hamidou Traore'nin ceza alanının içine kadar gelerek Mikael Pote'nin ayağından tereyağından kıl çeker gibi topu almasını penaltı olarak takdir etmesinde hem önceki pozisyonları süzememesinin psikolojik etkisi hem de Adana Demirspor taraftarının hakem üzerinde oluşturduğu güçlü baskısının payı vardı. Zaten bu dakikadan itibaren 12. adam ve onun etkisinde kalan hakem Mustafa İlker Coşkun, 13. adam olarak Elazığspor'un karşısında baskı oluşturdular diyebiliriz. Nitekim hakem Mustafa İlker Coşkun, 45.dakikada attığımız nizami golü de iptal ederek maçın önüne geçti.
İkinci yarı adeta roller değişti ve bu yarının mutlak hakimi Elazığspor oldu. İlk yarı yüksek tempoyla oynayan Adana Demirspor kanatları, fiziki düşüklüğün de etkisiyle yeterince çıkamadı ve sağdan Ali Fırat ve Tom Wellington, soldan da Hakan Bilgiç ve Onur Güney ile önemli çıkışlar yaptık ve pozisyonlara girdik ancak kale önünde son vuruş eksikliğimiz ve forvet hattındaki yetersizliğimize bir türlü çözüm bulamayışımız bırakın beraberliği galibiyet bile alabileceğimiz maçı kayıp geçmemize yol açtı.
Kenan Şahin ve Ömer Yıldız'ın erken oyuna alınıp ikinci yarıda birlikte oynamaları, Adana Demirspor defansını çok daha fazla zorlayabilir ve golü bulabilirdik. Çünkü ikinci yarı kanatlarımız daha iyi çalışmaya başlamıştı. Ümit Tütünci ile başlamaya bir şey demiyorum ama 73. dakikaya kadar Ümit Tütünci'ye tahammül etmeyi anlayamıyorum.
Sonradan oyuna giren ve araya pas atma ve topu ayağında tutma becerisi olan Lamjed Cheoudi oynadıkça ve daha fazla süre aldıkça takım için kazanç olacaktır diye düşünüyorum. Ancak Lamjed Cheoudi kaleye daha yakın oynamalı.
DURAN TOP ORGANİZASYONU VE BU MAÇIN GÖSTERDİKLERİ
*Ogün Temizkanoğlu hoca defans ve orta saha mevkilerinde oluşturduğu sağlam yapıyı bir şekilde forvet hattında da gerçekleştirmeli, en azından Ocak ayı ara transfer dönemine kadar.
*Kenan Şahin ve Lamjed Cheoudi, diğer oyunculara tanınan şans kadar şans bulabilmeli.
*Adana Demirspor maçında kazandığımız çok sayıda duran top organizasyonlarından hiçbirini golle sonuçlandıramamamız duran top organizasyonuna daha çok çalışmamız gerektiğini gösteriyor.
Bir sonraki yazıda buluşmak dileğiyle sevgiyle ve huzurla kalın..