120 YAŞINDAKİ EĞİK DUT AĞACI EFSANESİ DİKKAT ÇEKİYOR
Elazığ'da Kadir Gecesi birlikte secde etmeleriyle eğik kaldığına inanılan ve efsanelere konu olan eğri minare ile dut ağacı dikkat çekiyor.
Elazığ'da tarihi Harput Mahallesi'nde 1157 yılında Artuklu hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından inşa ettirilen Harput Ulu Cami'nin eğik minaresi ile yanında bulunan yaklaşık 120 yaşındaki eğik dut ağacı efsanesi dikkat çekiyor.
Efsaneye göre minarenin ve ağacın bir Kadir Gecesi secde ettiği ve o şekilde kaldığı anlatılıyor. Harput'la ilgili birçok efsanenin olduğunu belirten Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve kalenin Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç, 'Ejderha Taşı ve Süt Kalesi efsanesi vardı. Bir diğer ise Ulu Cami minare ve dutla ilgili efsanelerdir. Efsaneye göre Kadir Gecesi'nde kalkan bir şahıs minarenin eğilip kalktığını görüyor. Sabah kalktığında da eğri olarak kaldığını ifade ediyor. Normalde bu yapılar düzgün yapılır ama zaman içerisinde çeşitli sebeplerle bu tür yıpranmalar oluyor. Tarihi kaynaklarda minarenin ne zaman eğri olduğuna dair arşiv kaynaklarında bilgi bulamadık' dedi.
'100 YIL ÖNCEKİ FOTOĞRAFLARDA ÖNE DOĞRU EĞİK OLDUĞUNU FARK ETMİŞTİK'
Ulaşılan son belgelerden minarenin 200 yıldır eğri olduğunu dile getiren Aytaç, 'Minarenin özellikle 7 derecelik açı ile eğildiğini biliyoruz. Bu kadar eğri olarak ayakta durması da önemli. Vakıflar Bölge Müdürlüğü burada rüzgar ve deprem ölçümlerini 3 yıldır yapıyor. Ona göre de ileride bazı girişimlerde bulunacaklarını ifade ettiler. Yine Kadir Gecesi kalkan başka bir kişinin de ağacın güneye doğru secde ettiğini ifade diyor. Kalktığında da ağacın eğri olduğunu ifade etmiş. Bu efsaneden sonra arşiv kayıtlarına baktık. 100 yıl önceki bu ağacı gösteren fotoğraflarda öne doğru eğri olduğunu fark etmiştik. Ağacın 120 yıllık olduğunu düşünüyoruz. Çünkü mevcut fotoğraflar o yılı gösteriyor. Güneye doğru sürekli eğildi ve dallar ise yukarı doğru çıktı. Bir secde eder hali ortaya çıktı' diye konuştu.
'EFSANELER TURİZM AÇISINDAN ÇOK DİKKATE DEĞER'
Efsanelerin toplum bakımdan dikkate alındığını aktaran Aytaç, 'Harput en az 4 bin yıllık tarihi olan bir kültür alanı. Dolayısıyla efsaneler, gerçekler, inançlar birbirine karışmış durumda. Bizde Harput'un somut olmayan kültür varlıklarını yaşatma konusunda gayret içerisindeyiz. Efsaneler konusu turizm açısından çok dikkate değer. İnsanlar tam gerçek ile tam hayali dikkate alsa da yarı gerçek ve hayali ile görseli olanı daha fazla dikkate alıyorlar. Bir eve gittiğinizde kültür varlığı ile ilgili bilgi birikimi olanlar daha çok inceler. Ama özellikle yarı efsane ve yarı geçek olanlar daha geniş kitleler tarafından dikkatle ele alınıyor. Turizm destinasyonun da çeşitliliğinde bunlar birbirinin üstüne değer katılarak geliyor' dedi.
Efsaneye göre minarenin ve ağacın bir Kadir Gecesi secde ettiği ve o şekilde kaldığı anlatılıyor. Harput'la ilgili birçok efsanenin olduğunu belirten Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve kalenin Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç, 'Ejderha Taşı ve Süt Kalesi efsanesi vardı. Bir diğer ise Ulu Cami minare ve dutla ilgili efsanelerdir. Efsaneye göre Kadir Gecesi'nde kalkan bir şahıs minarenin eğilip kalktığını görüyor. Sabah kalktığında da eğri olarak kaldığını ifade ediyor. Normalde bu yapılar düzgün yapılır ama zaman içerisinde çeşitli sebeplerle bu tür yıpranmalar oluyor. Tarihi kaynaklarda minarenin ne zaman eğri olduğuna dair arşiv kaynaklarında bilgi bulamadık' dedi.
'100 YIL ÖNCEKİ FOTOĞRAFLARDA ÖNE DOĞRU EĞİK OLDUĞUNU FARK ETMİŞTİK'
Ulaşılan son belgelerden minarenin 200 yıldır eğri olduğunu dile getiren Aytaç, 'Minarenin özellikle 7 derecelik açı ile eğildiğini biliyoruz. Bu kadar eğri olarak ayakta durması da önemli. Vakıflar Bölge Müdürlüğü burada rüzgar ve deprem ölçümlerini 3 yıldır yapıyor. Ona göre de ileride bazı girişimlerde bulunacaklarını ifade ettiler. Yine Kadir Gecesi kalkan başka bir kişinin de ağacın güneye doğru secde ettiğini ifade diyor. Kalktığında da ağacın eğri olduğunu ifade etmiş. Bu efsaneden sonra arşiv kayıtlarına baktık. 100 yıl önceki bu ağacı gösteren fotoğraflarda öne doğru eğri olduğunu fark etmiştik. Ağacın 120 yıllık olduğunu düşünüyoruz. Çünkü mevcut fotoğraflar o yılı gösteriyor. Güneye doğru sürekli eğildi ve dallar ise yukarı doğru çıktı. Bir secde eder hali ortaya çıktı' diye konuştu.
'EFSANELER TURİZM AÇISINDAN ÇOK DİKKATE DEĞER'
Efsanelerin toplum bakımdan dikkate alındığını aktaran Aytaç, 'Harput en az 4 bin yıllık tarihi olan bir kültür alanı. Dolayısıyla efsaneler, gerçekler, inançlar birbirine karışmış durumda. Bizde Harput'un somut olmayan kültür varlıklarını yaşatma konusunda gayret içerisindeyiz. Efsaneler konusu turizm açısından çok dikkate değer. İnsanlar tam gerçek ile tam hayali dikkate alsa da yarı gerçek ve hayali ile görseli olanı daha fazla dikkate alıyorlar. Bir eve gittiğinizde kültür varlığı ile ilgili bilgi birikimi olanlar daha çok inceler. Ama özellikle yarı efsane ve yarı geçek olanlar daha geniş kitleler tarafından dikkatle ele alınıyor. Turizm destinasyonun da çeşitliliğinde bunlar birbirinin üstüne değer katılarak geliyor' dedi.