12/48 ÇALIŞMA ŞEKLİ VE TAŞERON ŞOFÖR ALIMINA KARŞIYIZ
Yazılı bir açıklama yapan Gök'Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan ve 12/48 saat çalışma şekline geçilmesini ve hizmet a
Yazılı bir açıklama yapan Gök;'Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan ve 12/48 saat çalışma şekline geçilmesini ve hizmet alım yöntemiyle şoför alınmasını öngören genelgeyle maalesef yeni bir döneme girmiş bulunmaktayız. Bu ve benzeri konular ne zaman gündeme gelse ATT DER meslektaşlarımızın görüş ve önerilerini her platformda dile getirmiş; gündelik popülist yaklaşımlarla değil, büyük bir sorumluluk şuuruyla hareket ederek sorunun değil çözümün parçası olmaya gayret etmiştir. Geçtiğimiz aylarda da bu konulardaki görüşlerimizi gerek Sağlık Bakanlığı gerekse tüm kamuoyu ile paylaşarak bir sivil toplum kuruluşunun temel görevi olan yetkilileri ve kamuoyunu aydınlatma görevimizi yerine getirdik. Yayımlanan söz konusu genelge bugün fiziksel, psikolojik vb. nedenlerle ambulans sürücülüğüne sıcak bakmayan meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu da dahil olmak üzere bütün 112 çalışanları arasında bir endişeye ve karamsarlığa sebep olmuştur. Acil Tıp Teknisyenleri için ambulans sürücülüğü konusu gündeme geldiğinde yıl 2007'ydi ve konunun birinci muhatabıydık. O günün şartlarında kamuda 1000 Acil Tıp Teknisyeni çalışmaktaydı. O günkü şartlarda yaptığımız çok yönlü değerlendirmelerde atanmayı bekleyen binlerce meslektaşımızın varlığı önemli bir etkendi ancak; daha da önemlisi Avrupa ülkelerinde uygulanmakta olan bu sistemi bizim özverimiz, bakanlığın da teşvikiyle alt yapı eksikliklerini gidererek ülkemiz için bir kazanıma dönüştürebilirdik. Uzun vadeli bir planlama ve geçiş dönemiyle ülkemizde hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinin kalite ve çıtasını daha yükseklere çıkarabilirdik. Bu konu nedeniyle o gün çok eleştirilmiş en yakınlarımız tarafından da anlaşılamamıştık. O gün bu konuda olumsuz bir kamuoyu oluştursak ve acil tıp teknisyenlerinin ambulans sürücüsü olmasını engellesek, bugün kamuda çalışan 20 bine yakın meslektaşımızdan sadece yarısı atanabilecekti. Bunun sorumluluğunu ve vebalini biz üzerimize alamazdık ve realite ve bizim çizgimizde bunu gerektiriyordu.' 'dedi.