ALTERNATİFLER SUNULMALI

24 Ocak depreminin geride bıraktığı olumsuzluklar giderilmeye ve yaralar sarılmaya devam ediliyor. İlk günlerin çadır, gıda, yatak, kıyafet gibi acil taleplerinin yerini, depremde yıkılan ya da hasarlı görülen binaların dönüştürülmesi aldı.

Depremin ilk günlerinde acil ihtiyaç talepleri karşılandı ve halkımız güvenli ve sıcak ortamlara bir nebze olsa da yerleştirildi.

DÖNÜŞÜM AMA NASIL?

Şehrimizin yaşadığı deprem felaketinin ardından özellikle 2000 yılı öncesinde yapılan binalarda ağır hasarlar oluştu. Bu tarihten önce yapılan binaların hasar kaydı bulunmasa bile sahipleri tarafından yıkılarak yenisinin yapılması görüşleri tüm şehir halkının birinci gündemi haline gelmiş durumda.

Şimdilerde sadece deprem anında yıkılan ya da tehlike arz ettiği için boşaltılıp devlet tarafından yıkılan binaların dönüşümü konuşuluyorken, birkaç hafta sonra şehrin özellikle şehir merkezindeki birçok mahalledeki eski binaların da yenilenmesi gündeme gelecek.

Bu konuda vatandaşların nasıl bir yol izleyecekleri, aynı ada içinde hasarlı binalar gibi hasarsız binaların da bulunması dolayısıyla ada bazlı dönüşümde bir sorun yaşanıp yaşanmayacağı, ada içinde yeni yapılmış binalarla eski tarihlerde yapılan binaların bedellerinin nasıl tespit edileceği, yeni yapılarla birlikte cadde ve sokakların genişlemesi ve yeşil alanların artırılmasıyla azalan arsa üzerinde aynı miktarda daire çıkıp çıkmayacağı gibi soruların cevapları yeterince verilmiş değil.

ALTERNATİFLER SUNULMALI

Şehrin birçok yapısının gerek 2000 yılı öncesi deprem yönetmeliği ile inşa edilmesi gerekse birçoğunun 35-40 yaşında olması ve tüm taşıyıcı aksamlarının depremlerle yorulması sebebiyle dönüşmesinin planlandığı Elazığ’da, bu işlemi sadece TOKİ’nin önerdiği proje ve kredi olarak verdiği maddi destekle çözmenin mümkün olamayacağını belirten uzmanlar, bu konuda TOKİ metodu ve şartları dışında alternatif modellerin de sunulması gerektiğini ifade ediyorlar.

KENDİ RANTIYLA DÖNÜŞÜM

Şehrin önemli oranda yenilenmesi ve güvenli yapılara kavuşması amacıyla yapılacak büyük dönüşümün sadece TOKİ modeliyle olmasının mümkün de olmadığını ifade eden uzmanlar, dönüşümün kendi kaynağını kendi oluşturacak bir konuma getirmesinin zaruretine dikkat çekiyorlar.

Her binaya devletin kredi vermesi ve vatandaşı borçlandırmasının genel bir uygulama olmaması gerektiğini ifade eden uzmanlar, bu konuda tüm ilgili kurumlarla birlikte yerel teknik elemanların ve vatandaşın da önerileri beklentilerin dikkate alınması gerektiğini belirtiyorlar.

ELAZIĞ GÜNAH KEÇİSİ Mİ İLAN EDİLİYOR?

Aynı derecede deprem kuşağında olmasına rağmen İstanbul’a hala 80-90 katlı binalara imar verildiğini, Elazığ depreminden sonra dikey mimarinin geçmişte yapılan hatalarının şehrimize fatura edildiğini belirten uzmanlar, ada bazlı yapılacak dönüşümlerde blok nizamla 4 daire üzerine 8 katlı binaların yapılmasının sorunları daha kısa sürede çözeceğine dikkat çekiyorlar.

Elazığ’da son yıllarda yapılan çok katlı hiçbir binanın en küçük bir zarar görmediğine dikkat çeken uzmanlar, ülkenin hiçbir bölgesinde şehrin imarının bu derece sınırlandırılmadığını belirtiyor.