- Haberler
- Gündem
- ALPAY,''' KÜRESEL VE BÖLGESEL JEOPOLİTİKADAKİ KAYMALARI ANLAMAK'' TOPLANTISINA KATILDI
ALPAY,''' KÜRESEL VE BÖLGESEL JEOPOLİTİKADAKİ KAYMALARI ANLAMAK'' TOPLANTISINA KATILDI
Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay ALPAY, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ile Politik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (PESA) tarafından düzenlenen '' Küresel ve Bölgesel Jeopolitikadaki Kaymaları Anlamak'' temalı kongreye katılım sağlayarak konuşma gerçekleştirdi.
Kongreye Bakan Yardımcısı ALPAY’ın yanı sıra Milli Savunma Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatih SAVAŞAN, Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhsin Kar, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurul Üyesi Mehmet Altuntaş, Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Semi Okumuş, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurul Üyesi İbrahim Hakkı Polat katıldı.
Bakan Yardımcısı ALPAY, Jeopolitik değişimler karşısında bazı bölgelerin uluslararası politikada ön plana çıkması ve diğer bölgelerin marjinal durumda kalmaları, “jeopolitik kayma” kavramı ile açıklanabildiğini ve Jeopolitik kaymalar, ana tiyatro sahnesinin değişmesi olarak tarif edildiğini ifade etti.
Bakan Yardımcısı ALPAY, Klasik dönemde jeopolitik kaymalar, kaynakların merkezlere uzaklığına veya yakınlığına ve ana ticaret güzergâhlarındaki değişimlere bağlı olarak ortaya çıkarken, günümüzde dinamik bir şekilde gerçekleşen tehdit algılamalarına göre şekillenebildiğini dile getirdi.
Bakan Yardımcısı ALPAY, bölgesel ve küresel rekabet giderek daha fazla çeşitleniyor, sertleşiyor ve kaotik hale geldiğini ifade etti.
Alpay;’’Türkiye ülkesinin ve sınırlarının güvenliğini sağlayacağını ve bölgesinde yaşanan gelişmelere karşı hassasiyetini en üst noktadan sürdürecek.Bir tercih değil, zorunluluktur.’’dedi.
Alpay,’’Türkiye bölgesel güç olma vizyonunu sürdüreceğini ve ittifaklar, stratejik ortaklıklar ile ilgili dinamik bir yaklaşıma sahip olmak zorunda olduğunu açıkladı.
Şuay Alpay,’’Eşsiz bir jeopolitiğe, köklü bir medeniyet ve devlete sahip olduğumuzu dile getirdi. Yeterli miktarda petrolümüz, doğalgazımız ve kritik yeraltı zenginliklerimiz yok ama oldukça zengin bir insan kaynağımız olduğunu dile getirdi. Her türlü iç ve dış krizle başa çıkabilme, yönetebilme yeteneği ve potansiyelimiz olduğunu’’ ifade etti.