Akşener Manifestosu
İYİ Parti lideri Meral Akşener, günler öncesinden yapacağını duyurduğu konuşmasını nihayet yaptı.
Akşener, CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yüklenerek "Biz bu seçimde sadece iktidarla değil bu seçimin kaybedilmesi için çalışanlarla da mücadele ettik. Koltuğundan başka şey düşünmeyenlerle uğraştık. Önce ben, önce şahsım diyenlerle uğraştık. Tüm çabalarımıza rağmen yenilgiye engel olamadık" diyerek tepkisini ortaya koydu.
İttifak kapılarını da kapatan Akşener, "Yerel özellikler ve talepler doğrultusunda elbette işbirlikleri olabilir. Ancak biz, İYİ Parti olarak hür ve millî siyaset anlayışımız gereği gizli gündemleri olan kendi menfaatleri için, bizim sırtımızda kurban kesen, şahsi hayallerini ve kariyerlerini önceleyen, mevcut güç ve siyasal ilişkilerine, destek arayan, marjinal ve bölücü yapılarla yakınlaşan, hiç kimseyle, herhangi bir iş birliği yapmayacağız." dedi.
Akşener’in bu sözleri her ne kadar CHP İstanbul eski milletvekili Gürsel Tekin tarafından, "CHP'nin hedef tahtasına oturtulması insafsızca eleştirilerdir" diye karşılık bulsa da eğer söylediklerinde samimiyse bu konuşması Türk siyaseti için bir manifesto niteliğindedir.
Özellikle makam hırsına yenik düşüp marjinal ve bölücü unsurlarla ittifak yapılmasına yönelik cümleleri, bugünden sonra tüm partileri de bağlayacak ve yaptıkları takdirde tıpkı 14 Mayısta olduğu gibi halkımızdan sandık tokadı yeme sonucunu getirecek, acı ve yakıcı bir tecrübe olarak karşımızda duruyor.
Akşener’in açıklamalarından anladığımız şu ki, İyi Parti ne Millet ne de Cumhur İttifakı tarafında.
İyi Parti, kendi ilkeleri üzerinde ve kendi değerleri ile yükselmek ve Türk siyasetinde kalıcı olmak isteyen bir siyasi parti olmak istiyor. “Belki yerel seçim hatta sonraki seçimlerde bir fetret dönemi yaşarız ama sonuçta bu kararlı ve omurgalı duruşumuz bizi ülkenin saygın ve alternatif partisi haline getirebilir. Onun için biz kendi öz varlığımız ve özgül ağırlığımızla siyasi mücadelemizi devam ettirmeli ve başarıya bu yolla ulaşmalıyız” gibi bir düşünce ve iklimin İyi partide hakim olduğunu düşünüyoruz ki bu çok doğru bir stratejidir.
Akşener bu düşüncesini hayata geçirir ve parti teşkilatlarını da “anında rant, anında iktidar” gibi çıkarcı çevrelerden arındırıp kendisi gibi düşünen, parti il teşkilatlarını hiçbir heyecanı, hiçbir iddiası, partiden başka gidip oturup dedikodu edecekleri yeri olmayan emeklilerden kurtarıp genç ve istikrarlı kişilerden oluşturursa siyasi iddiası daha güçlenir ve halkta karşılık bulur.