Akın Hala Umutlu!
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol'un 'Dün TBMM Başkanlık seçiminde, listelerimizden seçilen Deva Partili, Saadet Partili ve Gelecek Partili milletvekillerinin partimizin Meclis Başkanı adayına oy vermeyerek kendi adaylarını çıkarmaları büyük bir siyasi nezaketsizliktir' sözlerine CHP listesinden milletvekili adayı olan Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Akın'dan cevap geldi.
14 Mayıs seçimlerinde CHP ikinci sıra Milletvekili adayı Abdullah Akın sosyal medya hesabından şunları söyledi: “Hangi parti olursa olsun “Parti Sözcülerinin dışında yapılan açıklamalara kişisel bir kanaat olarak bakmak gerekir. Bu açıklamalar Partilerin kendi görüşünü yansıtmaz, işbirliklerini etkilemez. Bir konuda işbirliği yapılıp, yapılmayacağına Genel Merkezler karar verir. -Herhangi bir siyasetçinin, herkesin bir suçlu aradığı bir ortamda Ak Parti hükümeti yerine, yol arkadaşlarını hedef göstermesi kitleleri yanlış yönlendirmekten başka işe yaramayacaktır. Bu açıdan dikkatli olmak gerekir. -Ülkemizin selameti birlikteliktedir, bu birliği bozacak her sözden her hareketten kaçınılmalıdır”
Abdullah Akın, bu açıklamasıyla hala 14 Mayısta kaldığını,15 Mayıs ve 29 Mayıs sabahında yaşanan ve millet ittifakı ortaklarının karşılıklı itham ve parti tabanlarının görüşlerinden haberinin olmadığını ortaya koydu.
Sadece Milli Gazete okuyup olaylara tek pencereden bakan bir siyasetçiden farklı yorum beklenemezdi. CHP kaynıyor, 39 milletvekilini toplamda yüzde 2 bile oyu olmayan partilere verdiği için Kılıçdaroğlu’nun istifasının istendiği bir gündemden bile habersiz bir il başkanının şehrine ve partisine verebileceği ne olabilir ki?
Kaldı ki Gürsel Erol’un dile getirdiği konu CHP tabanının tümünün ortak görüşü. Erol’un bu görüşleri şahsi değil, CHP tabanının umumi görüşü. Abdullah Akın gündemden o kadar uzak kalmış ki, başta kendi partisi olmak üzere tüm millet ittifakı ortaklarının ”ittifak seçim döneminde yapıldı ve bitti” açıklamasından bile haberi yok.
Abdullah Akın’ın bir acemiliği de Gürsel Erol’un açıklamalarını kurumsal değil şahsi bulması. O zaman demezler mi senin açıklaman ne? Kurumsal mı şahsi mi? Neyi ve kimin için kurtarmaya çalışıyorsun? Genel Başkanın bile bu konuda konuşmamışken senin konuşmanın sebebi ne?
Böylesine gündemden habersiz bir siyasetçinin, CHP-Saadet ittifakını korumaya yönelik gayreti, milletvekili seçilemeyen ama kendisini unutturmak istemeyen bir siyasetçinin çırpınışı olarak yorumlanıyor. Abdullah Akın, bundan sonra da kendisini unutturmamak adına çok sevdiği medyaya sıkça çıkmalı ve elde edemediği milletvekilliği şöhretini bu şekilde gidermeye çalışmalı.
Ama şunu da bilmeli ki kendisi ne zaman medyada gözükse, partisinin zaten toplamda 2000 olan oyundan 50 seçmen daha kaybediyor. Ama bunu kendine fark ettirebilecek ve söyleyecek bir kişi olmadığı için belki de bunun farkında değil.