Ak Partililer Neden Sevindi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İstanbul teşkilatında yenilenme sürecini başlattı. İlçelerde yaşanan görev değişimlerinin ardından sıra il başkanlığı görevine geldi.

Erdoğan, İstanbul'daki bazı belediye başkanları ile bir araya geldi ve yeni isim hakkında istişareler yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul'u emanet etme kararı aldığı Osman Nuri Kabaktepe’yi İstanbul İl Başkanı olarak ataması en çok da manevi çöküntüye üzülen ve bundan üzüntü duyan kırgın ve küskün Ak Partililerde memnuniyet oluşturdu.

Ancak bu memnuniyetle birlikte  sosyolojik temele dayanan iki siyasi gerçek ortaya çıktı. 

Bunlardan birincisi, Ak Parti ve onu besleyen değerlerden yoksun olduğu halde sırf rant, mevki ve makamlar için partiye giren ve geldikleri noktada AK Partiyi ve onu temsil eden misyona yakışmayan tavırlar gösteren kesimlere karşı hoşnutsuzluktur.

İkinci gerçek ise, bu yozlaşma ve değerlerden uzaklaşmanın farkına varan Erdoğan’ın bu eksikliği  ya da hatayı görmüş olacak ki bunun giderilmesi amacıyla samimi ve öze bağlı isimleri iş başına getirmesiydi.

Çünkü ülkemiz siyasetine yön veren İstanbul il Başkanlığına Milli Görüş kökenli bir isim atanmıştı ve tam anlamıyla hataların farkına varıp öze dönüş  başlamıştı.
Sessiz yığınlar ve olan biten olumsuzları üzülerek izleyen, Erdoğan’a inanmak ve ona dua etmekle birlikte ortalıkta gezen rant, torpil, rüşvet, gayri ahlakilik, samimiyetsizlik ve duyarsızlıkları görerek davadan soğuyan samimi çevreler için bu atama bir umut ve yeniden başlamanın bir kıvılcımıydı.

Umarız bunun devamı gelir. Atamalarda ihale takibi yapan, güç dengelerine ve çıkar çevrelerine hizmet eden, kendi görevini birilerinin siyasi geleceklerinin basamağı yaparak emir erliğine soyunan, halk yerine kendi ali menfaatlerini düşünen, dava kelimesi zikredildiğinde morali bozulan, samimiyet deyince üfleyip küfleyen, vefa deyince acil işi çıkan isimler yerine artık samimiyeti ve davaya hizmeti alnın çatına yazmış isimler atanır.