Ak Parti'nin Z Kuşağı sınavı
Siyasette son zamanların en büyük tartışma konularından biri olan Z kuşağı polemiği.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik "SSK'nın başında bulunduğu zaman hastanelerde hastalarımızın ne hale düştüğünü Z kuşağı bilmiyor" sözleri sonrası yeniden gündeme geldi.
Biraz tanıyalım mı Z kuşağını?
Z kuşağı, 2001 ile 2012 yılları arasında doğan kişilerden oluşan kuşaktır. Araştırmacılar ve medya, genel olarak bu kuşağı 1990'lı yılların sonundan 2010'lu yıllar başlayana kadar doğan kişilerin oluşturduğunu söylemektedir.
‘Milenyum çağı çocukları‘ olarak da adlandırılan Z kuşağı; hızlı ve analitik düşünme yetisine sahiptir. Ancak, bu yetilerini kullanma becerileri bireycidir, ekip çalışmasına yanaşmazlar. Özgüvenleri yüksektir, ebeveynlerinin kendilerine farklı baktığı düşüncesi de bu özgüveni yükseltir.
Ayrıca özgürlüklerine ve bağımsız olmaya oldukça düşkündürler. Kendilerinin başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Toplumsallaşmadan çok bireyciliğe önem verir. Kuralların onlar için bağlayıcılığı yoktur. Çoğu, ailelerinin veya akrabalarının izinden gitmek yerine kendi yollarını çizmek ister. Teknoloji sayesinde bilgiye çok çabuk ulaşabildikleri için hızlı yaşamaya alışmışlardır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan haklı olarak Z kuşağının ülkenin geçmişte yaşadığı zorluk ve sıkıntıları bilmediği ve yaşamadığı için bugün yapılan devrim niteliğindeki hizmetlere de yeterince pirim vermediğini ifade etmeye çalışıyor.
Erdoğan’ın gördüğünü ne yazık ki Ak Parti Gençlik yapılanmaları görmüyor. Yapılan anketlerde de ortaya çıktığı gibi gençlerin oy vereceği en son parti hala Ak Parti.
MHP ve İyi Parti liderlerinin konuşmalarında gençliğe sıcak gelecek “Gülnaz Şırınga” örneğinde olduğu gibi zaman zaman gençlerin dünyasına girecek mizahi bir dil kullanılırken Ak Parti yetkilileri ve Gençlik kolları hala, “biz” ile başlayan ve gençlerde çok da karşılığı olmayan hastane hizmetlerini anlatmakla meşgul.
Gençlik klasik siyasi söylem ve jargondan bıkmış artık. Hele hele şablon sloganlardan gına gelmiş.
Gençlik; onları kucaklayacak, zaman zaman onları güldürecek zaman zaman bir düşündürecek ve fakat her halükarda onları içine çekebilecek bir dile ve yaklaşıma muhtaç.
Karizmatik liderlerden etkilenmeyen genç yoktur. Ancak onlar, bu karizmanın üzerine inşa edilmiş bir Z kuşağı dili ve rahatlığı arıyorlar.
Z kuşağı, İbrahim Kalın gibi entelektüel söylem, yabancı dil, zaman zaman zaman saz çalıp türkü söyleyen, yeri geldiğinde dünyanın en merkezindeki adama karşın haklarımızı savunan bir siyasi figür ve örnek alabilecekleri bir karakter istiyorlar.
Z kuşağı, Necip Fazıl’dan alıntı ile birlikte Nazım Hikmet’ten de alıntılanış konuşmalar bekliyor.
Ak Parti bu alanı boş bırakırsa ki oldukça boş bırakmış gözüküyor, bu alanı farklı ve hatta zaman zaman aykırı ve bölücü görüşleri olan zararlı odaklar doldurur ve ceremesini Ortadoğu Üniversitesinde çektiğimiz gibi milletçe çekmeye devam ederiz.