Ak Parti'de Yeni(?) Yönetim

Ak Parti 8. Olağan kongresini gerçekleştirdi. Geçmiş yıllarda Ramazan Gürgöze'nin il başkanlığı döneminde Fırat Üniversitesi'nin 5 bin kişilik oturma alanıyla koltuklu, salonun zeminine konulan üç bin sandalye ile 8 bin kişiyle kongre yapan Ak Parti, bu kez Yakup Kılıç Spor salonunu da pas geçerek çok daha küçük ve butik spor salonu olarak bilinen Ahmet Aytar Spor Salonunda kongresini gerçekleştirdi.

Ak Parti'de Yeni(?) Yönetim
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın telekonferansla kongreye katılanlara hitap edeceği,  Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan da kongreye katılacakları günler öncesinden belliydi. 

Yine ilimiz milletvekilleri ile bazı eski milletvekillerimiz, Belediye başkanlarımız da kongreye katılacakları yapılan davetlerden ve geri dönüşlerden aşikârdı.

Buna rağmen şehrin en küçük salonu kongre için tercih edildi. İyi de bu tercih yapılmış. Çünkü gördük ki bu salon bile doldurulamadı ve birçok alan boş kaldı. 8 bin kişilik salonlarda kongre yapan Ak Partinin 800 kişilik salonları dolduramaz hale gelmesi ayrı bir yazı ve tartışma konusu… 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Van’dan canlı bağlantı ile kongreye katılma süresi az çok tahmin edildiği halde iyi bir zaman planlaması yaparak kongreyi yarım saat öncesinden başlatıp ilimiz siyasi aktörlerine de 5’er dakikalık selamlama  konuşması  yapma imkanı vermek yerine İl Başkanı Şerafettin Yıldırım bile kendi ifadesi ile çok güzel hazırladığı konuşmasını dahi yapamadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hitabının ardından salondan ayrılmak isteyen Bakan ve Genel Başkan Yardımcısına hediyelerinin takdiminden sonra salon da boşaldı.

Zaten tek liste ile gidilen kongrede oy vermenin çok da önemli ve gerekli olmadığını bilen çok sayıda delege de oy kullanmadan salondan ayrıldı.

Gelelim Ak Parti’nin yeni(?) yönetim listesine. Listeye baktığımızda eski yönetimin çoğunlukla korunduğu listeye yeni giren isimlerin de milletvekilleri ile MKYK üyelerinin kontenjanları olduğu çok açık görülüyor. 

Kongre salonunda listeyi gören samimi bir Ak Partilinin yanımıza yaklaşarak iki-üç isim de zikredip “sanki sırf bunları yönetime almak için kongre yapmışız” sözü aslında Ak Parti yönetimi ile ilgili çok anlamlı, çarpıcı, değerli ancak yürek yakan bir tespitti.

Ak Parti İl Başkanı Şerafettin Yıldırım’ın samimiyetinden ve gayretinden şüphemiz yok. Ancak geçen süre gösterdi ki yönetim kurulu üyelerinin kendisine yardım etme ve işini kolaylaştırma gibi bir gayretleri, dahası böyle bir kapasiteleri de yok.

En yakın akrabaları ve komşuları ile bile sorun ve sıkıntı yaşayanların, çevresinde çok sevilip sayılmayan insanları, Ak Parti gibi her kesime kucak açan bir partinin vitrinine koymak hem partiye hem misyona ne kadar uygun düştü bunun kararını Erdoğan’ın  gönül dünyasına ve hedeflerine gönül vermiş samimi Ak Partililer versin.

Başkan Yıldırım, bir teamül gereği gerek ilimiz milletvekilleri ve parti üst düzey yetkililerinden yönetime tavsiye edecekleri isimler konusunda nezaket gösterip bir talepleri olup olmadıklarını sorabilir. Ancak bu nezaketli talep ve teklifin hoyratça kullanılarak toplumda karşılığı olmadığı gibi  siyasi görevlerini şahsi iş ve ticaretine basamak yaptığı tüm şehir tarafından bilinen isimlerin verilmesinin ne dava ile ne de teşkilat disiplini ile ilgisi var.

Acaba biraz haksızlık mı ediyoruz diye listeye bir kez daha gerçekten iyi niyet ve samimi duygularla baktık ve gördük ki Şerafettin Yıldırım dışında partiye samimiyet ve fedakârlıkla çalışacak çok da isim yok. 

Hepsi bir amaçla gelmiş ve yönetime girmiş. Birçoğu ise siyasiler arasındaki vekâlet savaşlarının neferi olarak listeye konmuş. 

Ne acı değil mi? İl yönetimleri artık hizmet etme ve halkın gönlünü kazanma amacıyla değil, adamcılığın ve vekâlet savaşlarının bir figürü olarak oluşturuluyor. Türkiye Yüzyılı söyleminin Ak Parti teşkilatlarına yansıması da bu olsa gerek…