Ak Parti, Ak Parti olalı…

Sakın kimse salgın ve pandemi mazeretine saklanmasın diyor içi kan ağlayan samimi bir Ak Partili olan Talat Amca.
Kongrede beni gördü ve  döktü içini, Erdoğan için canını bile verebilecek samimi Talat Amca.
Hicret Mahallesinin Şorşor’a bakan yüzündeki evinden gelmiş bin bir zorlukla. 55 yaşına ve kalp hastalığı olması dolayısıyla riskli gurupta olmasına rağmen koşa koşa ve bir umutla gelmiş salona.
Saat 12’de vardığı salonu boş gördüm diyor. Ama daha zaman var. Zaten bizim hemşeriler biraz ağırdır, geç gelir salona diye kendimi teselli ettim diyor.
Saat 1 oldu değişen bir şey olmadı diyor. Kongre başladı, tüm misafirler ve siyasiler salona girdi ama tribünler hala boştu diyor.
Konuşmalar devam ederken bir boş salona baktım, bir geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlere… Bir kez daha yıkıldım diyor  Ak Parti’den hiçbir beklentisi olmayan Talat amca.
Ak Parti’nin geçmişteki coşkulu, heyecanlı ve Erdoğan’ın ismi geçince yer yerinden oynadığı kongreleri düşündüm ve adeta yıkıldım diyor.
Tamam pandemi var ama, sosyal mesafe denen bir gerçek de var dedi Talat Amca. Dava bu kadar mı öksüz kalacaktı? Dava bu kadar mı yetim bırakılacaktı dedi ve yutkundu.
Gözleri dolu ayrılmak üzereydi.. Bir-iki adım attı ve geri döndü. Bak dedi. Bu tabloya iyi bak. Bu tablo, yapılacak ilk seçimin de sonucudur. Ve ben artık seçim günü de aynı duyguları yaşayacak ve gözyaşlarına boğulacağım dik duruşlu ve vefa timsali Erdoğan için. Ama sebep olanlara kalmasın. Halka tepeden bakanlara, tabandan rahatsız olanlara, bir dava adamı gördüklerinde yüzünü ve hatta arkasını dönenlere kalmasın. Rabbim her şeyi görüyor” dedi ve uzaklaştı hızlı adımlarla…
Talat amca aslında Elazığ’ın vicdanı ve sessiz yığınların sesiydi.. Ak Parti için dönüm noktası ve çalan tehlike çanlarının işaret fişeği olan bu kongre, hem yerelde hem de genel merkezde iyi okunmalı ve yeni rota belirlenmelidir.