'Aile yılı' aileyi kurtaracak mı?
Güçlü toplumların ancak güçlü ailelerin varlığı ile oluşabileceğini sıklıkla ifade ediyoruz.
Türk milletinin "aile" konusuna özel bir hassasiyeti var. Aile bağları ve dayanışması güçlü bir milletiz. Fakat özellikle son dönemlerde küresel bazı dinamiklerin de etkisiyle sosyal bazı değişimler yaşadığımız, bu değişimlerden ailemizin de etkilendiği bir gerçek. Ailemizin birliğini, bütünlüğünü, refahını etkileyen ve toplumumuzun geleceğini doğrudan ilgilendiren bu olumsuz gelişmelere karşı toplum kadar devlete de iş düşüyor.
Aile kurumunun bütünlüğünü ve işlevselliğini güçlendirmek, aile bireylerinin huzur, mutluluk ve refahını sağlamak ülke geleceği açısından kritik önem arz ediyor.
Türkiye'de evlenme oranları ve doğurganlık hızı azalıyor. Boşanma, ilk evlenme yaşı, ilk anne olma yaşı, tek ebeveynli aile sayısı, yalnız yaşayan birey sayısı ve yaşlı nüfus oranı gittikçe artıyor.
Evlenme oranları azalırken hiç evlenmeyenlerin sayısı da belirgin ölçüde artıyor. Nüfus ile ilgili bu kritik tablo, diğer başka hususların yanında, ailemizi güçlendirmemizin de önemini ortaya koyuyor. Kısaca aile ile ilgili ciddi adımların atılması gerekiyor.
Bu gerçekleri çok net olarak gören Cumhurbaşkanı Erdoğan 2025’i “Aile Yılı” olarak ilan etmeye hazırlanıyor.
Bu kapsamda "Aile Yılı” vatandaşlarımızın hayatına doğrudan dokunacak müjdeler olacak. 13 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanacak detaylardan sonra tüm kurumlar gibi topluma da önemli görevler düşecek. Biz hazırız…
