ADEM'E GELENİN YÜZÜ GÜLÜYOR

Gülşah Altaş/Elazığ Belediyesi'nin Sosyal Sorumluluk Projesi olarak hayata geçirdiği Aile Danışma ve Eğitim Merkezi kısa adıyla (ADEM) faaliyetlerini aralıksız sürdür&uu

ADEM'E GELENİN YÜZÜ GÜLÜYOR
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Gülşah Altaş/Elazığ Belediyesi’nin Sosyal Sorumluluk Projesi olarak hayata geçirdiği Aile Danışma ve Eğitim Merkezi kısa adıyla (ADEM) faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. Geçtiğimiz yıl SODES projesi olarak açılan ve şimdiye kadar yüzlerce aileye destek veren merkeze giderek Hakimiyet Gazetesi okurları için bir röportaj gerçekleştirdik. ADEM Birim Sorumlusu Ayşe Keskin’le gerçekleştirdiğimiz röportajı ilgiyle okuyacağınızı diliyoruz.

Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, “Toplum olarak aileye büyük önem veriyoruz. Aile ne kadar güçlü olursa, aile içindeki iletişim ne kadar güçlü olursa, toplum o kadar güçlü olur. Göreve geldiğimiz günden bugüne sosyal belediyecilik anlayışı içinde kadim bir şehir olan Elazığ’ımızın hem tarihini, hem kültürünü, hem sanatını, hem de manevi alt yapısını yeniden öne çıkarmanın mücadelesini veriyoruz” diyerek ADEM’in güzel bir çalışmaya imza atacağını söylemişti.

Elazığ Belediyesi tarafından hizmete sunulan ADEM de, aile içi iletişimin belki sıfır noktaya indiği bu dönemde, aile içi iletişime ciddi manada katkı sağlıyor.

Aile Danışma ve Eğitim Merkezi Birim Sorumlusu Ayşe Keskin, şimdiye kadar 10 bin kişinin bireysel danışmanlık hizmetinden istifade ettiğini ve amaçlarının topluma yararlı bireyler için hizmet vermek olduğunu kaydetti.

Aile içi iletişimin önemine değinen Keskin, merkeze gelen insanların gizliliğine önem verdiklerini ve kişisel bilgilerin asla hiç kimseyle paylaşılmadığının altını çizdi. Şimdi ADEM yetkilisi Ayşe Keskin ile yaptığımız röportajı siz Hakimiyet Gazetesi okurlarıyla paylaşıyoruz.

 

** Elazığ Belediyesi Aile Danışma ve Eğitim Merkezi (ADEM) hakkında bilgi alabilir miyiz?

 

Aile Danışma ve Eğitim Merkezi aslında geçen yıl Aile Psikolojik Danışma Merkezi’nin Belediyemize entegre olmuş halidir. Merkezimizle ilgili öncelikle bütün hemşerilerimizin bilmesini istediğimiz konu, bu hizmetlerin bütünün ücretsiz bir şekilde verilmesidir. Burada Aile Danışmanlığı, Bireysel Danışmanlık, Çocuk Danışmanlığı ve Evlilik Danışmanlığı hizmetleri verilmektedir. Telefon ve adres bilgilerimiz, sosyal medya hesaplarında ve bastırdığımız afiş ve broşürlerde mevcuttur. Vatandaşlar randevu alarak merkezimize gelip bu hizmetten yararlanabiliyorlar.

 

** ADEM’in hizmet ağı nelerdir?

 

Aile Danışmanlığı’nda aile terapisi, aile içi iletişim, aile içi şiddet, anne baba eğitimi, aile ve çocuk kapsamındaki bütün konuları değerlendiriyoruz, merkezimize bu amaçla başvuran insanlara danışmanlık hizmetini ücretsiz olarak sunuyoruz.

Bireysel danışmanlıkta ise depresyon, anksiyete, kaygı bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluğu, sosyal fobi, travma sonrası stres bozukluğu, kayıp ve yas süreci, uyku bozukluğu, kişisel başarı, motivasyon, CV hazırlama konularında insanlar bir uzman desteği istiyorlarsa merkezimize başvuru yapıyorlar ve bizlerde kendilerine bireysel danışmanlık hizmetini ücretsiz olarak sunuyoruz.

Evlilik Danışmanlığı’nda ise evlilik öncesinde, yeni nişanlı kişiler hem bireysel hem de çift şeklinde katılabiliyor. Evli olup evlilikte uyum problemi yaşayanları, çift terapisine ihtiyaç duyan kişileri burada ağırlıyoruz. Tabi merkezimize ağırlıklı olarak bayanlar başvuruda bulunuyor. Erkekler bu noktada biraz çekingen. Bizler ilk etapta bayanla bu terapiyi yaptıktan sonra kendilerine bir dahaki terapide eşinin de olmasını tavsiye ediyoruz. Bu hizmetimizin de ücretsiz olduğunu ifade etmek istiyorum.

Çocuk Danışmanlığı’nda ise çocukların yaşadığı çeşitli korku ve kaygılar, şiddet, istismar, sınav kaygısı, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, buna yönelik ölçek, ergenlik problemi, TV ve internet bağımlılığı, çocuklarda uyum ve davranış bozukluğu konularını temelde ele alıyoruz. Bize daha çok bu konularda başvuruda bulunuluyor. Buraya gelen çocuklara burada çeşitli gelişim testleri testör arkadaşımız tarafından uygulanıyor ve bir durum değerlendirmesi yapıldıktan sonra, aileye uyulması gereken kriterleri anlatıyoruz. Ve kendilerine elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz.

** Aile Danışma ve Eğitim Merkezi’nde şu ana kadar kaç kişiye hizmet verdiniz?

 

Burası yeni başlamış bir merkez değil, daha önce Aile Psikolojik Danışma Merkezi olarak hizmet vermişti. Bugüne kadar aralıksız hizmetini sürdürüyor ve Elazığ Belediyesi Kültür Müdürlüğü’ne entegre olmuş bir birim olarak hizmete devam ediyoruz. Şimdiye kadar 10 bin kişiyi aşkın insana bu hizmeti sunduk. Bu 10 binin 6-7 bini burada verilen danışmanlık seanslarıdır. Onun haricindekiler eğitim danışmanlığı olarak hizmet verilmiştir. Bu eğitimi çeşitli kurumlarda yaptık. Milli Eğitim ve STK’lardan gelen talepleri değerlendirdik. Aile içi iletişim, aile içi şiddet, kadına yönelik şiddet, madde bağımlılığı ve şimdi ADEM olduktan sonra da eğitim kurumlarına eğitim koçluğunu hizmete aldık.

 

** Danışmanlık çalışmalarını sadece bu merkezde mi yoksa merkez dışında da veriyor musunuz?

 

Eğitim merkezlerindeki seminerlerden sonra o kurumda uygun koşullar sağlanırsa kişinin problemini dinleyebiliyoruz. O süre içerisinde onlara yol göstermeye çalışıyoruz ve telefon numaralarımızı, adresimizi kendilerine vererek merkezimizden en kısa zamanda randevu alıp merkezimize gelmelerini istiyoruz.

 

** Aileler bu merkeze gelebilmek için randevu mu almalı?

 

Burada üç aile danışmanı çalışıyor. Bir tane de Anaokulu Öğretmeni (testör) bulunuyor. Bende merkezin birim sorumlusu olarak görev yapıyorum. Genellikle ilk gelenler benimle muhatap oluyor. Eğer ben merkez dışındaysam diğer arkadaşlarımız kendilerine hizmet veriyor. Burada ilk görüşme formu dolduruyoruz, buraya niçin geldiğini belirlemeye çalışıyor ve kendilerine uygun bir güne randevu verip uğurluyoruz.

 

** Aynı zamanda bireysel danışmanlık hizmetleri de gerçekleşiyor. Bununla ilgili bilgi verir misiniz?

 

Bireysel Danışmanlık kişinin kendisini daha fazla tanımasına imkan sağlayarak bireyin kendi gelişimine katkıda bulunup, onun çözmekte zorlandığı tüm yönüyle irdeleyip giderilmesi gereken aksak yönlerini tespit etmek noktasında vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bireysel Danışmanlık için merkezimize başvuran insanlarla kurduğumuz ilişki, tamamen profesyonel bir ilişkidir. Danışan ve danışman ilişkisinden ibarettir. Danışanın karşılaştığı sorunları kendi içinde eğer bunların üstesinden gelemiyorsa zaten kendisini buraya yönlendiriyor. Burada en hassas noktayı da belirtmek istiyorum. Buradaki danışman arkadaşlarımız, danışanların tüm bilgisini gizli tutmaktadır, mahremiyet esasına oldukça önem veren bir anlayışa sahibiz. Hiç kimseyi deşifre etmediğimizi ifade ederek, herkesin içinin rahat olmasını istiyoruz. Hangi sorun olursa olsun buraya gelen insanın çözemediği problemi çözme noktasında elimizden gelen gayreti sarf ediyoruz.

 

** Merkeze gelen kişinin ilaç tedavisi alması gerektiğine karar verirseniz bu konuda ne yapıyorsunuz?

 

Evet, çok güzel bir konuya değindiniz. Bizim daha çok tercih edilmemizin sebebi kimsenin ilaç yazma yetkisinin bulunmamasıdır. Gelen insanlardan bizler bunu istirham ediyoruz. Bizim böyle bir yetkimiz yoktur. İnsanlar da bizden zaten ilaç talebinde bulunmuyorlar. Elazığ’da özel olarak hizmet veren bir çok merkez var.  Devlet hastanelerinde de uzman doktorlar var. İlaç tedavisi önerildiği zaman aileler çekingen kalabiliyorlar. Hem kendileri hem de çocukları adına ilk etapta ‘ilaçsız nasıl çözebiliriz’ bunun yollarını araştırıyorlar. İşte merkezimize en çok rağbet bu sebepten dolayı kaynaklanıyor. Tabi gelen kişinin bizler çeşitli gelişim testlerini ve durum değerlendirmesini yaptıktan sonra bu kişinin ilaç kullanmasını gerektirecek bir durumun olduğuna inandığımız takdirde kendilerini bizler yönlendiriyoruz.

 

** Toplumun belki de en çok ihtiyaç duyduğu alanlardan biri Evlilik Danışmanlığı. Bu konuyu biraz açar mısınız?

 

Evlilik, aile olmak için atılan ilk adımdır. Evlilik çok kutsal bir müessesenin ilk adımıdır. Kadın ve erkeğin birbirlerine mahrem anlarını paylaştığı kutsal bir zemindir. Bunu bir Hadis-i Şerif’le açıklamak daha doğru olur: “Bir insanın imanın yarısının tamamlaması o kişinin evliliğiyle mümkün olur.” Sahabelerden bir grup Peygamber efendimize soruyorlar, ‘Ya Resuldigerah çok zengin bir adam var, yaşı da biraz geçmiş ve evlenmemiş, bu insan için ne düşünürsünüz?’ ‘O adam pintidir’ der Hz. Resuldigerah. Sahabeler, ‘Peki böyle bir kadın için ne düşünürsünüz’ diye sorarlar, ‘O kadın da pintidir’ der peygamber efendimiz. Ve sonrasında efendimiz devam eder, ‘Bir adam veya bir kadın çok zengin de olsa eğer evli değilse o insan yarımdır.’ Kadın ve erkek birbirini en iyi tamamlayan unsurlardandır. Kadın bir yerde erkeğe zaruri ihtiyaç duyar, erkekte kadına zaruri ihtiyaç duyar. Evlilikte bu ihtiyacın giderilmesi adına en huzurlu ve güzel yoldur. Bu noktada evlilik öncesi ve sonrası çiftlere terapi veriliyor ve insanlara ciddi anlamda yardımcı olunuyor. Çünkü kadın ve erkek arasındaki anlaşmazlıklar yadsınamaz bir gerçektir. Bunun temel nedeni ise kadın ve erkeğin tamamen birbirinden farklı bir şekilde yaratılmış olmalarıdır. Evet belki de hepimizin iki gözü, iki bacağı, iki kulağı vardır ama iç organlarımızın, beynimizin işleyişinin, hormonların değişimi birbirinden tamamen farklıdır. Kadın erkeğin fizyolojik değişiminden haberdar değil, erkekte kadının bu değişiminin farkında değil. Kadın erkeğin kendisi gibi düşünmesini istiyor, erkekte kadının kendisi gibi düşünmesini istiyor. Bu durumda zıt kutuplar birbiriyle çatışıyor ve bu noktada artık öyle bir yere ilerledik ki, bunu sizde gözlemlemişsinizdir aile içindeki anlaşmazlıklara aile büyükleri de artık müdahale etmek istemiyor. Çünkü son zamanlarda modernleştikçe bazı değerlerimizi hoyratça savurur bir hal aldık. Ve toplumda yaşanan örnekler var. İşte bunlarda olayın vehametini gözler önüne seriyor. Geçtiğimiz günlerde bir hastanede yaşanan acı olay da bunun açık bir örneğidir. Çocuk bizler için büyük bir servettir. Hastanede yaşanılan bu elim olayda çocuğun dayısı ve anneannesi babasının kurşunuyla katledildi. Haberin kaynağına bakıldığı zaman önceden yaşanılan bir anlaşmazlık söz konusu. Adamın kayınbiraderine ve kayınvalidesine bu kurşunu sıkması acı bir olaydır. Aileler anlaşmazlığı çözme yoluna gitmelidir. Toplumun en çok ihtiyaç duyduğu budur. Bir haklı arıyoruz ya da illa bir haksız arıyoruz. Bizler çözüm odaklı davranmıyoruz, hepimiz bir avukat ve yargıç olmuş durumdayız sanki ve suçluyu arıyoruz. İşte bakın bunu aradığımız için neler doğurduğunu görüyoruz. Bizler asla burada bir suçlu aramıyoruz, biz hakim ya da yargıç değiliz. Buraya gelen insanlara da zaten ilk yaptığımız görüşmelerde özellikle danışanlara şunu söylüyorum, ‘Ben sizin bir aynanızım, siz benim yanımda olduğunuz müddetçe kendi yansımanızı göreceksiniz. Sadece her gün görüp de fark etmediğiniz yönlerinizin olduğunu size yansıtmaya çalışacağım.’ Ve anlaşmazlık varsa bunun tamamen fizyolojik yapıdan ve karşılıklı iletişim eksikliğinden kaynaklandığını anlatmaya çalışıyor ve bunu gidermeye çalışıyoruz.

 

** Çiftler kendi aralarında çözemedikleri ve tartışmaların yaşandığı durumları bir uzman karşısında daha rahat mı ifade edebiliyor?

 

Evet kesinlikle öyle. Özellikle kadın-erkek arasındaki iletişimsizliği modernleşmeden ayrı düşünemiyoruz. İletişim araçlarının çoğalması, sosyal medya hesaplarında görüşme dozlarının artması bu iletişimsizliği tetikliyor. Aslında insan sınırlı bir varlık. Her şey olmaya çalıştığı zaman asıl olması gereken yerden biraz sapabiliyor. İnsanların sınırlılıklarını belirlemesi, önceliklerini gözden geçirmesi gerekiyor. Kendisi için önemli olanın ne olduğunun farkında olması lazım. Mesela çok müptelası olduğunuz bir dizinin karşısındayken anneniz, kardeşiniz, eşiniz veya çocuğunuz bir şey söyledi ve o sırada dizideki o sahneyi kaçırdınız. Bir bakıyorsunuz kıyametler kopuyor. O televizyon programı olmasa, onu izlemesen kaybedeceğin bir şey var mı? Telafisi olmayan bir şey mi? Hayır değil. Ama sanki hayatımızın en önemli şeyi o sırada ekrandaki o sahneyi kaçırmamak gibi. Geçtiğimiz günlerde izlediğim bir trafik kazası haberinde evladını kaybeden babanın feryatları artık her şeyin bittiğinin göstergesi gibiydi. Çocuğunu kaybettikten sonra o baba işe geç kalmayı, toplantısını önemsiyor mu? Hayır. Değerlerimizin farkında olmamız gerekiyor. İletişim araçları bizi yanımızdakilerden koparmamalı. Gözlemlenen en önemli sorun bu.

 

** Merkezde Çocuk Danışmanlığı hizmeti de yürütülüyor, Çocuk Danışmanlığı ile ilgili bilgileri paylaşır mısınız?

 

Çocuk Danışmanlığı için bize çocuk sahibi olmayı planlayan anne adayları veya o sürece girmiş olan anne adayları başvuruyor. Genellikle 3 yaş ile 11-12 yaşlarına kadar bu alanda bize başvurular oluyor. Eğitim Danışmanlığı, Öğrenci Koçluğu hizmetleri de veriyoruz. Hem ders başarısı konusunda hem de okula uyum problemleri yaşayan çocuklara yardımcı oluyoruz. Çocuk danışmanlığında en bariz göze çarpan ailenin çocuğunu sürekli başkalarıyla kıyaslaması. Bu kıyaslamalar çocuk daha 40 günlükken başlar ve kayınvalide gelinine, ‘Falancanın çocuğu daha 1 aylık ama daha iyi gelişmiş’ şeklinde söylemlerde bulunur. Yani bu kıyaslamalar daha o zamandan başlıyor ve yetişkin bir birey olup hayatını kurana kadar devam ediyor. Ondan sonrada devam eden bir silsile bu. Bu kıyaslamaların yapılması çocuğun ders başarısına da, kişisel gelişimine de bir katkıda bulunmaz. Aksine bu kıyaslamalar çocuğun içine kapanmasına, özgüvenini kaybetmesine, motivasyonunun düşmesine neden olur. Ailelerden özellikle rica ediyoruz şunu unutmasınlar: Her çocuk bir dünya. Bir çocuğun hafızasının alabileceği büyüklükte bir bilgisayar yapılmak istenmiş ama fark edilmiş ki ancak yaşadığımız yerküre büyüklüğünde bir bilgisayar inşa edilirse gerçekleştirilebilir. Yani potansiyel çok güçlü ancak o potansiyeli ortaya çıkarabilmek anne-babanın ve öğretmenlerin elinde. Doğru tekniklerle, doğru yaklaşımlarla o dünyayı ortaya koyabiliriz. Çocukları çok önemsiyoruz ve sahip oldukları değerin farkında olmaları için elimizden geleni yapıyoruz. Eğitim seminerlerimizde de konumuz hep ağırlıkta çocuk oluyor.

 

**Ailelerin sizlere geri dönüşleri nasıl oluyor?

 

Buraya bireysel danışmanlık için gelen danışanlarımız kendileri memnun kalınca çocukları için danışmanlık başvurusunda bulunuyorlar. Veya çevresinde ihtiyaç duyan kişilere ilk önerdikleri yer merkezimiz oluyor. Geri dönüşler çok güzel. Özellikle buranın ücretsiz olması insanları cezbediyor. İnsanlar bu hizmeti sunan Belediye Başkanımıza, merkez personelimize ve ADEM’e emeği geçenlere hayır dualarını yaparak ayrılıyorlar. Onların gözlerindeki mutluluğu buradan görebiliyoruz. Hatta bununla ilgili küçük bir anımı paylaşmak istiyorum. Çift danışmanlığına gelen emekli bir memur ve eşi vardı. Bu yaştaki bir çiftin ne sorunu olur diye düşünebiliriz ama işin aslı hiç öyle değil. Adam emekli olmuş, emekli olduktan sonra köye yerleşip, bağ-bahçe işleriyle uğraşmak istiyor. Kadın da ev hanımı ve yıllardır eşinin emekli olacağı günü hayal ediyor ve ‘eşim emekli olunca bir şeyler yaparız artık’ diye planlıyor. Ama evdeki hesap çarşıya uymuyor. Aralarında inanılmaz bir iletişimsizlik var ve bunu sürekli erteliyorlar. Ertelenen bu sorunlar da bir süre sonra koca bir dağ haline geliyor ve içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Teyzemiz de artık eşinden boşanmaya karar veriyor. İlk seansa geldiklerinde teyzemiz çok kızgındı ve koltukta otururken sanki bana bile küsmüştü. Ağlaya ağlaya anlattı. İlk seansta önerilerimizde bulunduk, ikinci seansta eşiyle birlikte önerilerimizde bulunduk. Bizim toplum olarak en önemli sorunumuz iğneyi kendimize batırmamamız ve empati yeteneğini geliştirmemiş olmamız. Aslında bunu yapabilsek sorunların üstesinden gelmemek için hiçbir engelimizin olmadığını fark edeceğiz aslında. Üçüncü haftadan itibaren eşini suçlayan teyze büyük bir dönüşüm yaşadı ve ‘ben bunu mu yapmışım, bunu mu söylemişim’ dedi. En son seansta da hayır dualarını yaparak merkezimizden ayrıldılar.

 

** Bütün bu hizmetler Elazığ Belediyesi tarafından karşılanıyor. Bu hizmetlerin ücretsiz olduğunu konuşmanızda da sık sık vurguladınız ancak danışmanlık hizmetlerinin en başından sonuna kadar hiçbir şekilde ücret alınmıyor mu?

 

Hiçbir şekilde maddi bir karşılık talep etmiyoruz. Hatta bize getirilen hediyeleri de kabul etmiyoruz. Bizim insanımız bonkördür. Bu güzel hizmetin ücretsiz olmasına kendileri de çok şaşırıyor ve o kadar mutlu oluyorlar ki duvarımda görmüş olduğunuz tablo danışanlarımdan birinin küçük bir hediyesiydi. Biz normalde hediye de kabul etmiyoruz ama bu tarz şeyleri de onlar mutlu olsunlar diye kendilerinin göreceği şekilde kullanıyoruz.

 

** Önümüzdeki dönemlerde yaptığınız çalışmalara ilave olarak farklı projeleriniz olacak mı?

 

Merkezimiz Belediye’ye entegre olduktan sonra çeşitli eğitim kurumlarına eğitim koçluğu hizmeti başlattık. Bu eğitim koçluğunun içerisinde eğitim kurumunun ihtiyaç duyduğu ‘aile içi iletişim, çocuklarda davranış bozuklukları, madde bağımlılığı, ana-baba tutumları, başarıda anne-babanın rolü’ gibi konularda eğitim seminerlerini planlıyoruz. Yaşam koçluğunu üstlendiğimiz kurumun ihtiyaçlarına göre belirli periyotlarla eğitim seminerleri düzenliyoruz ve o kuruma bu anlamda öncelik veriyoruz. Yine kendilerine sosyal faaliyetler düzenlemeyi planlıyoruz. Mesela eğitim koçluğu yaptığımız iki kurum var. Bunlardan biri bir kreş, diğeri de Gazi Huzurevi. İkisinin de seminerleri planladı ve önümüzdeki haftalarda başlayacak ve onların çeşitli etkinliklerine merkez olarak iştirak ediyoruz. Onlar için düzenleyebileceğimiz sosyal faaliyetleri planlıyoruz. İşbirliği içerisinde bunu devam ettireceğiz.

Bunun yanında bir de ‘Aile Eğitimi Programı’ adı altında ileriki aylarda planladığımız bir projemiz var. İçerisinde, ‘adab-ı muaşeret, diksiyon, aile içi iletişim, aile içi şiddet, çocuklarda davranış bozukluğu, çocuklarda beslenme, sağlıklı yaşam’ konularına varıncaya kadar 12 dersin olduğu, 1 aylık eğitim programı başlatacağız. Bu eğitim programı sonrasında katılımcılara, ‘Katılımcı Belgesi’ takdim edeceğiz.

Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bünyesindeki Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) ile görüşmelerimiz devam ediyor. Onlarla da artık paydaş olduk. Şiddete maruz kalmış kişilere burada danışmanlık hizmeti verilecek hem de onların belirlediği faaliyetlere merkezimiz de elverdiği kadar onların yanında olacak.

Aynı zamanda Elazığ Rehberlik Araştırma Merkezi’ne önümüzdeki ay gerçekleştirmeyi planladığımız bir programımız daha var. Bu da sürpriz olsun.

 

** Danışmanlık hizmetleri konusunda sizlerin Elazığlılara tavsiyeleriniz nelerdir?

 

Mutlu aile huzurlu toplum demektir. Zaten merkezimizin oluşum sınırları da bu cümledir. Mutlu aileler olsun ki huzurlu toplumlara yol açalım. Elazığ’da son zamanlarda istenmeyen bazı vakalar vücut bulmaya başladı. Bu hadiseler bizleri üzen, çok elim hadiseler. Bir daha tekrarlanmasını istemiyoruz. Buraya başvuran insanların kimlikleri tamamen gizli tutuluyor, hiçbir yerde deşifre edilmiyorlar. Mahremiyet esasına uyuyoruz ve saygıda kusur etmemeye çalışıyoruz. Tüm personelimiz buraya gelen herkesi güler yüzlü karşılıyor. Hakikaten buraya gelip de mutsuz ayrılanı hiç görmedim. İnsanlarımız kesinlikle çekinmesinler. Buradaki tek gayemiz mutlu aileler, mutlu bireyler, mutlu çocuklar olsun, biz de huzurlu bir toplumda yaşayalım.

 

** Bize vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ediyor, iyi çalışmalar diliyoruz.

 

Bende Hakimiyet Gazetesi’ne teşekkür ediyorum. Merkezimizin tanıtımları anlamında Belediyemizin desteklerini alıyoruz ve bu noktada sizlerin de bizlere destek olması bizi ayrıca mutlu ediyor.